Özbekistan ile ilişkiler
Davutoğlu’nun 10-12 Temmuz 2014 tarihli Özbekistan ziyareti, basında “13 yıl sonra ilk ziyaret” başlığı ile duyuruldu. AKP’nin basın ve propagandadan sorumlu, devletten maaşlı ekibi, kendi yarattıkları yeni Türkiye’nin yeni vatandaşlarına bu haberi şöyle anlattılar “AKP yeni bir başarıya daha imza attı, 13 yıl aradan sonra bir ilki daha gerçekleştirdi.” Bunlara inanmaya hazır bu yeni vatandaş türü de mutlu bir şekilde AKP’nin yeni başarısını alkışlamıştır. Bu mutluluklarının nedeni Özbek kardeşlerimizle tekrar buluşmaktan dolayı değil, AKP’nin yeni bir başarısından dolayıdır. AKP iktidarı döneminde Erdoğan 88, Gül 71, Davutoğlu ise 100’ün üzerinde yurt dışı seyahati yapmıştır. Bu hem Cumhuriyet tarihinin ve hem de dünya hükümetlerinin rekorudur. Örneğin ABD Başkanı, İngiltere Başbakanı, Fransa Cumhurbaşkanı nadiren seyahat ederler. Ülkelerini ve kendilerini ayağa düşürmezler. Rahmetli Atatürk, Cumhurbaşkanlığı süresinde hiç yurt dışı seyahatte bulunmamıştır. 13 yıldır kapı kapı dünyayı dolaşan AKP hükümeti her ne hikmetse Türkistan’ın önemli ülkesi Özbekistan’a yolu düşmemiştir. Abdullah Gül, Türkiye’den toprak talebinde bulunan Ermenistan’a maç izlemeye gitmiştir. Erdoğan, yediği bunca paparaya rağmen koşa koşa İran’a gitmiştir. Davutoğlu, Esad’a, altı saat, ikna etmek için dil döktüğünü ballandırarak anlatırken, aynı şirinliği veya aynı kadirşinaslığı niçin Türk kökenli bir ülkenin başkanına göstermiyorsunuz ve ziyaret etmekten 13 yıldır kaçıyorsunuz, izah etmeleri gerekir. Özbekistan veya İslam Kerimov, Türkiye’ye hangi kötülüğü yaptı da 13 yıldır uğramıyorsunuz.
Özbekistan gerek İslamiyet öncesi gerekse İslamiyet sonrası Türk kültürü, medeniyeti ve mirası açısından çok zengin bir ülkedir. Bütün Türklerin gurur duyduğu Farabi, İbn-i Sina, Alişir Nevai, Biruni ve İmam Maturudi gibi daha nice Türk bilgeleri bugünkü Özbekistan’da dünyaya gelmiştir. Kazak, Özbek, Kırgız, Azeri, Selçuklu ve Osmanlı diye bir ırk yoktur. Bunların tamamı Türk’tür. Aynen Suriye, Yemen ve Libya diye bir ırkın olmadığı ve bunların hepsinin Arap olduğu gibi. Özbekistan sadece kültürel olarak değil aynı zamanda yeraltı ve yer üstü zenginliğe de sahip bir ülkedir. Geçmişte ve günümüzde değişmeyen tarihi bir gerçek vardır. Ülkeler, aynen insanlar gibi tek başlarına zor yaşarlar, bu nedenle ittifak ve dostluk ilişkileri ararlar. Bir ülkenin güvenliği ve refahı sağlam dostluklar ve ittifaklarla daha kolay sağlanır. Özellikle güven duyduğu ve önemli krizlerde yanında olacak dost ülkelerin varlığı çok önemlidir. Bunun en önemli örneği aynı soydan gelen ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya’dır. Her türlü kriz anında birbirlerinin yanında olurlar. Bu ülkelerin başarılarının ve dokunulmazlıklarının asıl nedeni bu özel dayanışma ve ilişkidir. Ukrayna örneği ders verici mahiyettedir. Rusya bağımsız bir ülkenin bir parçasını (KIRIM) kendi topraklarına katmış ve hiç kimse kılını kıpırdatmamıştır. Türk kökenli Cumhuriyetlerin, aynen Anglo-Sakson grubu gibi aralarında özel bir ilişki ve dayanışma kurmaları gerekir. Bu özel ilişki hem kalkınmalarını hem de güvenliklerini sağlamlaştıracaktır. Bu ülkeler üzerinde emperyalist düşünceye sahip ülkeler altı ülkeyi birden karşılarına almayı göze alamayacaktır.
Türkistan’da yaşayan kardeşlerimiz şunu bilmeleri gerekir: Türkler tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşamaktadır. Türklük şuuru taşımayan bir ekip tarafından yönetilmektedir. Türklükle ilgili ne varsa yok etmeye çalışmaktadırlar. Türk halkının önemli bir kısmı ne olup bittiğinin farkında değiller, zira Türk aleyhtarlıklarını İslami maske ile örterek gözden kaçırmaktadırlar. Altı Türk Cumhuriyetinin bir araya gelmesini hayalci-Turancı gibi sözlerle kirletmeye çalışan bu güruh, 57 İslam ülkesinin birleşmesine inanmakta ve bu yönde çalışmaktadırlar. Türk devletinin paralarını Arap çöllerine gömmekte ve Türk insanını bir hiç uğruna Arap militanlarının kurşunlarına hedef yapmaktadırlar. İslam Kerimov ciddi ve akıllı bir liderdir. Bunları mutlaka iyi değerlendirecektir. Nazarbayev AKP iktidarını iyi çözdüğü için Türk dünyasının ilişkilerinin devamı onun sayesinde olmaktadır. Kerimov’un da Türk Birliği’konusunu ele alarak AKP döneminin atlatılarak ayakta kalmasına destek vermesi tarihi bir görevdir. Özbekistan-Türkiye ilişkilerinin düzelmesinde hiç şüphe yok ki Özbekistan’ın Ankara Büyükelçisi yetenekli ve akıllı diplomat Ülfet Kadirov’un önemli payı vardır, bunu da kamuoyunun bilmesinde yarar vardır. AKP döneminde Türk kökenli diplomatlar, Arap diplomatlar kadar şanslı değiller, bunun da altını çizelim.