Özal'ı örnek alın birbirinizi sevin

Yeni yıl sabahı güne güzel bir mesajla başladım. ODA TV yazarı deneyimli gazeteci ve televizyoncu Nurzen Amuren 1 Ocak sabah yeni yıl mesajı olarak "gazeteci, yazar merhum Hasan Pulur''un köşesinde defalarca bu satıları yazanı aradı ama bulamadı" diyerek şu şiiri gönderdi:

"Kavgayı ağacın yaprağına yaz,

Sonbahar gelsin, yapraklar kurusun diye.

Öfkeyi, bir bulutun üstüne yaz,

Yağmur yağsın, bulut yok olsun, diye.

Nefreti, karların üstüne yaz,

Güneş açsın, karlar erisin diye.

Ve dostluk ve sevgiyi, yeni doğmuş bebeklerin yüreğine yaz,

Onlar büyüsün, dünyayı sarsın diye."

* * *

İzmirli öğretmen Rahile Horzum, bu şiiri öğrencilerine değerlendirmeleri için ödev olarak verdi ve sordu:

- "Siz kavgayı, öfkeyi, nefreti, sevgiyi ve dostluğu nerelere yazardınız?"

Öğretmen 41 öğrenciden gelen cevap kâğıtlarından ikisini seçti.

Ceren:

"Kavgayı eski bir kâğıda yazmak isterdim,

Çöp sanılıp atılsın diye.

Öfkeyi, bir mendile yazmak isterdim,

Kullanılıp atılsın diye.

Nefreti, sahildeki kuma yazmak isterdim,

Deniz dalgaları büyüyerek yok etsin diye.

Sevgi ve dostluğu, bir tohuma yazmak isterdim,

Büyüyüp dünyayı sarsın diye."

* * *

Merve:

"Kavgayı, kömürün üstüne yazmak isterdim,

Kömür yansın, kavga kömürle yanıp yok olsun diye.

Öfkeyi, gecenin karanlığına yazmak isterdim,

Gün ışıyınca, karanlıkla birlikte öfke yok olsun diye.

Nefreti, toprağın üstüne yazmak isterdim,

Herkes toprağa bassın, nefret ezilsin diye.

Sevgiyi ve dostluğu çınar fidanına yazmak isterdim,

Asırlar boyu canlı ve güzel kalsın diye."

* * *

Rahile öğretmen, öğrencilerinin kavga, dostluk, öfke ve sevgi hakkında ki düşüncelerini okuduktan sonra kendi defterine şu değerlendirme notunu düştü:

- "Bence bu çocuklar böyle düşünüyorlarsa, hiçbir şey için geç değil...

- Umudum ve dileğim, onların barış, dostluk ve sevgi dolu bir dünyada yaşamaları..."

***

Değerli okurlarım;

Sizler neler yazarsınız bilemem ama ben şu kelimeler üzerinde durdum:

- Kavga

- Öfke

- Nefret

Düşündüm ki;

Türkiye''de siyasetçilerin yıllarca birbirlerine hitap etmelerinde bu 3 kelimeyi sık sık görüyorum siyasi mesajlarında.

Kavga eden siyasetçiler için diyorum ki?

- Siyasi mücadelenizi kavga etmeden yapmalısınız.

- Siyaset; fikirlerin, hedeflerin, halka hizmet için izlenecek yolun düzenlemesi olduğuna göre "Halka hizmet Hakka hizmettir" sloganı hedefiniz olmalıdır.

- Kavga''nın esiri olacağınıza kelimelerin efendisi olmanız gerekir…

- Ülkeyi yönetirken siyasi muhaliflerinizle kavga etmek yerine ülkeyi içeride ve dışarıda sorunsuz yönetmeniz gerekir.

- İktidarı değiştirmek için kavga etmek değil, halkı ikna edecek yönetim tarzı hedeflerinizi halka anlatmak en doğru yoldur.

- Kavga etmek isteyen iktidarı yalnız bırakmak için en güzel muhalefet halkla bütünleşmektir.

Öfke hırsına kapılan siyasetçiler için diyorum ki?

- Kontrolsüz öfke ile hareket eden siyasetçiler aslında kendilerine de zarar verdiklerinin farkında değiller. Çünkü millet öfke dolu siyasetçiler yerine sağduyulu açıklamalar yapan siyasetçileri sever destekler…

- Unutulmasın ki, "Öfke ile kalkan, zarar ile oturur…"

Nefret hırsına kapılan siyasetçiler için diyorum ki?

- Kendinize gelin…

- Saygı ile sevgi ile siyasi rakiplerinize hitap edin.

Sevgi ve Dostluk kelimelerine gelince;

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal 21 Mart 1984''de yaptığım özel söyleşide siyasi rakipleri için sevgi dolu bir mesaj verdi:

orhan-ozal.jpg

SHP lideri Erdal İnönü, HP lideri Necdet Calp, MDP lideri Turgut Sunalp ve Doğru Yol kurucu Genel Başkanı Yıldırım Avcı için dedi ki;

- "İnsanları sevmek, onların mutluluğu için hizmetler yapmak, işte benim siyasetteki amacım budur. İnancıma göre sevgi karşılıklıdır, herhangi bir bedeli olmadan karşılıksızdır"

***

Değerli okurlarım;

Tüm siyasetçilere diyorum ki;

- Birbirinize sevgi gösteriniz, birbirinizle dostluk kurunuz…

- Siyasi üslupta saygılı bir dil için zihinsel reform yapın…

- Özal''ı örnek alın, halkın öfkesini, nefretini değil sevgisini kazanın…

Yazarın Diğer Yazıları