Özal suikastı ve İmamoğlu olayı

18 Haziran 1988''de Anavatan Partisi (ANAP olağan genel kurulunda Genel Başkan ve Başbakan Turgut Özal, kürsüde konuşma yapıyordu. Günaydın Gazetesi başbakanlık muhabiri olarak kürsünün tam önündeydim.

Saat tam 12.18''de silah patladı ki, yazım biraz da foto roman tadında olacak.

TRT''nin video görüntüsünde suikast anında herkes yatarken ben kürsüye koşuyorum.

orhan-ozal-01.jpeg

Özal''ı kürsünün altındaki fotoğrafını sadece ben çektim.

orhan-ozal-02.jpg

Kartal Demirağ''ın birinci mermisi, başının hemen üstünden geçerken ikinci mermi mikrofonun ayağına çarpınca Özal''ı sağ el baş parmağından yaraladı.

orhan-ozal-03.jpg

Özal''a yapılan suikastın arkasında kim ya da kimler vardı? Ekrem İmamoğlu''nun danışmanlığını yapan gazeteci kardeşim Şükrü Küçükşahin''in ANAP''lı Eyüp Aşık söyleşi Günaydın''a manşet oldu:

orhan-ozal-04.jpg

***

Değerli okurlarım,

Merhum Özal''ı Temmuz 1984''de Ramazan Bayramı için gittiği Bodrum''da izledim.

Denizde yüzerken yanımıza gelen dönemin Milli Savunma Bakanı Ümit Haluk Bayülken''in asker koruması Hayrettin Ertekin ile Özal arasında şu diyalog oldu:

orhan-ozal-05.jpg

Ertekin: "Altın ithalini neden serbest bırakmıyorsunuz?"

Özal: "Nereden biliyorsun bu işleri?"

Ertekin: "Ailece kuyumcuyuz, Altın kaçakçılığı yapan baronlar var. Alman vakıfları ile işbirlikçileri de var. Vergi kaçırıyor ve altın piyasasını yönetiyorlar."

Ben de Özal''a sordum:

- "Altın ithalatını serbest bırakır mısınız?"

Özal''ın verdiği yanıt Günaydın''da haber oldu.

***

Değerli okurlarım,

Eylül 1987''de Özal''ın Semra Hanım ile konuttan gezemeye çıkacağını öğrenip yakaladım ve takip ettim. Gölbaşı polis eğitim merkezine gittik.

Özal, "Fotoğraf makineni bırak gel ateş eğitimi yapacağız" dedi.

Atışlar bitince müdürün odasında sordum:

- Altın ithalini neden serbest bırakmadınız?

Özal "Haklısın" diyerek Kaya Erdem''le görüştü ve Merkez Bankası''nda toplanılmasını kendisin de katılacağını söyleyip bana "sen de gel" dedi.

Başkan''ın özel kaleminde birkaç saat bekledikten sonra Özal fotokopiyi uzatarak dedi ki;

"Bu akşam Resmî Gazetede yayınlanacak kanun hükmünde kararname ile altın ithalatını serbest bırakıyoruz haberini yap."

***

Değerli okurlarım,

Özal''la suikast sonrası yaptığım bir söyleşide suikastın arkasında kim ya da kimler olduğunu ısrarla sordum. Özal yanıt vermeyince son kez sordum:

- Altın kaçakçılığı yapan baronların ve Alman işbirlikçilerin parmağı var mı?

Özal dedi ki;

"Devlet meselesi o kadar. Fazla kurcalama artık…"

Şimdi bir önemli anımsatma daha yapayım.

Dr. Necip Hablemitoğlu Alman vakıflarının Türkiye faaliyetlerini araştırıyordu...

Hablemitoğlu, 26 Aralık 2002''de Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi''nde Alman vakıflarının Türkiye''de yasal olmayan çalışmalar yaptığını ve altın madeni karşıtlarını örgütlediği yönünde çok önemli bilgiler açıklayacaktı ancak;

- 18 Aralık 2002 tarihinde suikast yapılarak öldürüldü.

Tarihe mal olan bu gelişmeleri puzzel gibi birleştireyim.

Ne Özal''ın, ne de Hablemitoğlu''na yapılan suikastlar hala neden aydınlatılamadı.

Kimlerin menfaatlerine dokunmuşlardı?

Bu suikastlarda menfaatlerine halel gelenler perde arkasında kalırlar ve elbette tetikçiler kullanırlar.

Günümüze ve Ekrem İmamoğlu için "suikast ihbarı" yapılınca sorum şudur:

- İmamoğlu''ndan kurtulmak isteyenler ve terör örgütlerine adını verenler kimler?

"Suikast ihbarı" boş laflarla değil, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından derinlemesine araştırılmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları