Öz yurdunda garipsin öz yurdunda parya
Üniversitedeki tek amacı; okulunu en iyi şekilde bitirip, akademisyen olmak isteyen, aslan gibi delikanlıyı; haince, hunharca, planlı ve organize bir şekilde şehit ettiler.
Sesimiz çıkmadı!
Hayatını kaybettikten sonra çıkan haberlerde, eylemi gerçekleştirenlerin PKK'lı olmasına rağmen konu "karşıt görüşlü öğrencilerin kavgası" olarak haberleştirildi.
Sesimiz çıkmadı!
Savcılığın iddianamesinde, Fırat'ın üniversitenin orta yerinde bıçaklanarak şehit edilmesinin organize bir iş olduğu, eylemi gerçekleştirenlerin tek kişi olmadığı, kampüsteki PKK'lı gruba "Fırat okula girdi" diye haber veren bir güvenlik görevlisinin olduğu ortaya çıktı. Olayda sadece bir tutuklu var. Yaklaşık 32 kişi hâlâ serbest.
Sesimiz çıkmadı!
Fırat'ın, olaydan aylar önce; sosyal medya üzerinden PKK'lı gruplar tarafından tehdit edildiği, hedef gösterildiği anlaşıldı. Bu grupların hepsi faaliyetlerine aynen devam ediyor.
Sesimiz çıkmadı!
Olayda birçok devlet kurumunun ve görevlisinin ihmali olmasına rağmen, tek bir kişinin istifası istendi. Bırakın istifa etmeyi hakkında soruşturma bile açılmadı. Yetmedi üniversite senatosu yaptığı açıklamada; "Bir öğrencimizin çıkan kavgada hayatını kaybetmesinden üzüntülüyüz" gibi komik cümleler dile getirildi. Yetmedi, geçtiğimiz günlerde Fırat'ın arkadaşları Ege Üniversitesi'nde şehitlerini anmak istediler. PKK'lılara göz yuman, Nevruz'da Kandil'i aratmayan görüntülerin mekânı olan üniversitede bu masum girişime engel olundu.
Sesimiz çıkmadı!
Fırat, üniversitedeki olaylara dikkat çekebilmek için çalıştı, çabaladı. Siyasilerin bunu dile getirmesi durumunda çok daha etkili olacaklarını düşündü. Bizzat Fırat, MHP'nin İzmir milletvekilinden 4 kez randevu istedi ama hepsinde geri çevrildi.
Sesimiz çıkmadı!
Daha sayabileceğimiz onlarca örnekle, ancak yüreğimizdeki acıyı depreştiririz...
Ancak yaşanan gelişmeler isyanımızı derinleştiriyor.
Ege Üniversitesi'nde Fırat Çakıroğlu'nu anmak isteyen arkadaşlar, yönetimin tehdidine maruz kaldı. Fırat'tan bayrağı devralan Seçkin Alemdar'ın söyledikleri çok önemli:
"Üniversite yönetimi, arkadaşımız Fırat Çakıroğlu'nu anmak için meşru girişimlerimizi sonuçsuz bırakmış, bununla da yetinmeyip böyle bir anma etkinliği düzenlememiz halinde bize cezalar yağdırmakla bizleri tehdit etmiştir. Üniversite yönetimine tavsiyemiz, bizim gibi vatansever, eğitimini aldığı okul binalarına asla zarar vermeyecek, üniversite içerisindeki huzuru kaçırmayacak öğrencilerle değil, terör kamplarında eğitim alarak üniversiteye şaibeli yollarla gelen, üniversitede terör propagandası yapan, üniversiteyi küçük Kandil'e çeviren, öğrenci kılıklı teröristlerle mücadele etmesidir."
Gazi Üniversitesi'nde ise Fırat'ı anma etkinliği düzenleyen öğrenciler için Emniyet'ten polis takviyesi istendi.
"Üniversitemiz Rektörlük Merkez Yerleşke A kapısı girişine sözde ülkücü öğrenciler Fırat Çakıroğlu ile ilgili afiş asmak için toplanmışlardır. Konu ile ilgili yaşanabilecek güvenlik zafiyetinin önlenebilmesi ve özel güvenlik personel sayısının yetersiz olmasından dolayı yeteri kadar resmi ve sivil personelin Üniversitemiz Merkez Yerleşke, Fakülteler ve eklentilerine girmek suretiyle gerekli müdahalenin yapılmasını arz ederim." Prof. Dr. Süleyman Büyükberber (Rektör)
İstanbul Aydın Üniversitesi'nde ise Fırat Çakıroğlu'nu anmak isteyen 15 öğrenci hakkında disiplin soruşturması açılıp, fakülteye girişleri yasaklandı.
Daha köşeye sığmayan onlarca örnek, skandal karar ve soruşturma...
İşte bizim bunların hiçbirine SESİMİZ ÇIKMIYOR!
Akşener'in ziyareti
MHP'de genel başkanlığın güçlü adaylarından Meral Akşener önceki gün Yeniçağ'daydı... Ülkenin geleceği hakkında önemli ve bir o kadar değerli görüşlerinden, projelerinden bahsetti, artan teröre dikkat çekti.
Meral Hanım'ın bir diğer önemli yönü de üniversitelerdeki terör olaylarına olan hassasiyeti. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında Marmara Üniversitesi öğrencileri PKK tarafından açıktan tehdit ediliyor, Emniyet ve okul yönetimi bir çözüm üretemiyordu.
Meral Hanım, konudan haberdar olunca öğrencilerle birlikte okula girip, sınavları bitip, güvenlikleri sağlanıncaya kadar onlarla birlikte beklemiş tehdit eden PKK'lılar içinse "buyursunlar güçleri yetiyorsa gelsinler" demişti.
İşte siyaset kurumundan bu cesur duruşa, bu tepkiye ihtiyacımız var. Yoksa bu yasalarla üniversitelerde daha çok canımız yanacak!