Oynayan Nwakaeme'ye 40, oynamayan Burak'a 240 olursa!
Aslında bu ülkede, bunda bir gariplik yok!
Çünkü, bu ülkede çalışan değil, yan gelip yatan para alıyor, çok kazanıyor!
Trabzonspor'da Burak Yılmaz ile yaptıkları sözleşmeye imza atanlar da zaten bu zihniyetin ekibindendirler!
Yazının başlığını biraz daha detaylandıracak olursak şöyle yazmamız gerekiyor: "Galatasaray maçında oynayıp 2 gol atan Nwakaeme (ki kendisine Anthony denilmesini istiyor) prim olarak 40 bin TL alacak. Oynamayı bırak kadroya bile giremeyen (sakatlığından) Burak Yılmaz ise 240 bin TL'yi hak edecek! Yani oynayanın, ter akıtanın tam tamına 6 katı parayı cebe indiremese (para sıkıntısı var ya) bile, alacak hanesine yazdıracak!"
Hiç evelemeye gevelemeye gerek yok!
Durumu 3 madde ile özetleyelim:
Birincisi; böyle bir sözleşmenin baş suçlusu ve de borçlusu buna imza atan Muharrem Usta ve dönemin yöneticileridir.
İkincisi; ben Burak'ın yerinde olsaydım, "ücretlerden feda" isteklerinin gündemde olduğu sırada çaktırmadan, "oynayıp oynamamasına bakılmaksızın kazanılan her puan başına 12.500 Euro ödenir" maddesini ya sildirirdim.
Ya da böyle bir haksız ödemeyi artık istemediğimi kulüp yönetimine beyan ederdim.
Üçüncüsü; öyle veya böyle mevcut yönetim kamuoyuna yansıyan bu haliyle, Burak Yılmaz krizini iyi yönetememiştir.
Öyle veya böyle, geçtiğimiz sezon attığı goller ile Trabzonspor'u adeta "ipten alan" Burak Yılmaz konusu, kağıt üzerinde dünyanın en berbat sözleşmesi akit edilmiş olsa da, adeta "iğneden ipliğe her şeyi pazara dökercesine" bir hal ile kamuoyunun önüne atılmamalıydı. Daha açıkçası. Trabzonspor'un yönetim ve akçalı işleri bu denli sokağa dökülmemeliydi.
Sonuçta cevabı merak edilen soru şudur:
Şimdilik tatlıya bağlanmış gibi görünse de Burak konusu nereye gidiyor, sorusu hep gündemde kalacak.
Herkes için cümle; "Bu seccade bu kadar günahı taşıyamaz."