Ne yazık ki BDDK, OYAK’ın satışını onayladı. Böylece finans sistemimizde yabancıların payı ve ağırlığı yüzde 40’ları geçti ve yine ne yazıktır ki hala Türk kamuoyu, bugünkü iktidar, kendilerini milliyetçi, ulusalcı diye tabir edenler bu durumun vahametinin farkında değiller.
Türklerin bu yüzyılda başarılı olmasının yolu fazla ihracaat, az ithalat, çok yatırım, özellikle ithal kalemlerin önünü kesecek yerli üretimin desteklenmesi, uluslararası mütaahhitlik hizmetleri, ithal kalemlerde büyük yer tutan askeri yatırımlar ve re eksport ticaretten geçmektedir.
Bunun en önemli enstrümanı da milli yerli devlet finans kurumları ve özel bankalardır. Biz bankalarımızı satarak suyu kaynağından kurutuyoruz.
Bunun ana sebebi de yabancı finans ve üretim sistemlerini tanımlayamamamız, ortaklık yapılarını bilmememiz, dünya dengelerindeki finans yapılarının oynadığı faktörleri milli gözle yorumlayamamızdan kaynaklanmaktadır. Oyun kuran ülkeleri iyi analiz ettiğimizde finans sistemlerini başka ülkelerin ekonomilerini baskı altında tutmak için kullandıklarını bazen de finans sistemleriyle ülkelerin ekonomilerini batırdıklarını biliyoruz.
Türkler 21. yüzyılda dünyada başa güreşen ülkeler içinde olacaklarsa ki olmalıdırlar. Bunun birinci şartı finans kurumlarını yerli kaynaklarla veya oluşturacakları fonlarla destekleyerek büyütmek olmalıdır.
Çözüm asla ve asla bankaları satmak olmamalıdır.
Bu yüzyıldaki en büyük şansımız enerji kaynaklarının büyük kısmına sahip artık 7 tane kardeş Türk cumhuriyetinin de bulunmasıdır. Ayrıca bu ülkelerin pazar payları da yüksektir. Bunlara eski Sovyet Cumhuriyetleri ile Litvanya, Ukrayna, Estonya v.s. gibi ülkeleri de dahil etmeliyiz. Ayrıca 16 Muhtar Türk Cumhuriyetini de dahil ederek yeni dengeler oluşturabiliriz. Bunun için finans sistemlerimizi milli kaynaklarla güçlendirmeliyiz. Gerekirse yeni fonlar oluşturmalıyız. İş dünyasının sivil kurumlarını da daha aktif hale getirerek alternatif projelerde üretmeliyiz.
Bu aşamada MHP’ye düşen görev de bu perspektiflerde projeler üretmek ve bu projelerle kamuoyu oluşturarak hükümeti zorlamak. Bankaların satışını engellemektir.
Genelkurmay Başkanını istifaya çağırmak değil.
Saygılarımla...
