“Ötekileştirmeden kardeşlik bağımız”
Günlerce, 23 Nisan’da camilerimizden İstiklal Marşımız okunsun diye yazdım, söyledim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet” söylemine İstiklal Marşı’nı eklemesini önerdim.”
Ne iktidar, ne muhalefet ne de medya önerime sahip çıkmadılar.
TBMM Başkanının çağrısına uyarak pencerelerden, balkonlardan 23 Nisan akşamı saat 21.00’de hep bir ağızdan İstiklal Marşımızı okuduk.
Sivil Havacılık eski genel müdürü Oktay Erdağı kardeşim Kars’taki bir camiden saat tam 21.00’de İstiklal Marşımızı okunduğuna ilişkin video ile imam Ahmet Erdem’in cep telefonunu gönderdi.
Serhat kentimiz Kars’ta bulunan bu camimizin imamını aradım, kutladım.
- Sordum: Kendinizi tanıtır mısınız?
Erdem: “Kars merkezdenim. Dedelerimiz Azerbaycan’dan gelmiş. İlahiyatçı ve Gazeteciyim.”
- Sordum: Nerede Gazetecilik yaptınız?
Erdem: “1985 - 1990 yıllarında HÜRSES isimli mahalli gazetem ile gazetecilik yaptım.”
- Sordum: Cami imamlığı ne zaman başladı?
Erdem: “1990 yılından bu bugüne kadar 30 yıldır kentimizdeki ilk Azeri / Caferi camisi olan Merkez Ehlibeyt Işıklı camiinde Caferi din adamı olarak Ahunt olarak ki Sünni ekolde müftü makamına tekabül eder, görev yapmaktayım.
Serhat kentimiz Kars’ı Türkiye’nin özeti olarak görmüşümdür hep.
Bu nedenle her etnik ve inan yapısından oluşan güzel ve huzur kenti Kars’ta daima birleştirici kardeşlik üzerine çalıştım.
Hiç kimseyi ötekileştirmeden kardeşlik bağlarımızı geliştirdik.
Aynı zamanda camimizi sadece mabet olarak değil kültür merkezi gibi gördük.”
- Sordum: Kültür merkezinden kasıt nedir?
Erdem: “Bu nedenle 2007 yılında eskiyen camimizi halkımızı destekleriyle yenilediğimizde her kesime hitap edecek şekilde yemekhane, misafirhane, aş evi kütüphane gibi bölümleri de yapılarak halkımızın hizmetine sunduk.
Merkez burası olduğu için buranın halkımız nezdinde ayrı bir statüsü ve konumu vardır.
Bizim kitlemizin yoğunluğu İstanbul Ankara İzmir Bursa gibi büyük şehirlere göç etmelerine rağmen bu camiye özel bir ilgi daima var olmuştur.”
- Sordum: İstiklal Marşımızı 23 Nisan’da saat tam 21.00’de neden yayınladınız?
Erdem: “Önce şunu söyleyeyim, sosyal medyada bu konuda çağrılar olduğunu okudum. Ayrıca Meclis başkanımız da 21.00’de balkonlardan okuyalım çağrısı yaptı.
Camilerin balkonları minarelerimizdedir. Ses düzenlerimiz ile geniş kesimlere duyurmaktayız ilelebet var olacak ezanlarımızı.
O takdirde bize düşen görev olarak İstiklal Marşımızı yayınlamayı düşündüm.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından mübarek cuma günü Hacı Bayram Camisindeki Cuma namazı sonrası 100 yıl önce açılan Meclisimizin yine Cuma gününe denk gelen bu anlamlı gününe katkı sağlamayı ilkelerimiz doğrultusunda hedefledim.”
- Sordum: Nedir ilkeleriniz?
Erdem: “Bizler nerede olursak olalım kırmızı çizgilerimiz vardır.
- Devletimiz
- Cumhuriyetimiz,
- Milletimiz,
- Demokrasimiz,
- Atatürk’ümüz,
- Müslümanlığımız, toplumumuzun kırmızı çizgileridir. Minareden ezan fikri de bu doğrultuda oluşmuştur.
Dolayısıyla milli sesimiz olan İstiklâl Marşımızı minareden yayınlamak dini bir görev olduğu kadar bence milli bir görevdir
Mustafa Kemal Atatürk olmasa, Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulmasa ne camilerimiz olurdu, ne ezanlar okunurdu, ne de İstiklal Marşımız olurdu.
Yeniçağ web sayfasından yayınlandıktan, sizin sosyal medya hesabınızdan paylaşıldıktan sonra ülkemizin her köşesinden yüzlerce telefon mesajı teşekkür ve tebrik geri dönüşümleri aldım.
Değerli okurlarım,
Yeniçağ Web sayfasından yayınladığımız bu haber sonrası bana, “Hocamız görevden alınırsa hiç üzülmesin maaşını biz öderiz” diye mesaj yağdı.
Bravo Ahmet Erdem,
Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı bir din adamı olarak seni ayakta alkışlıyorum…