Orta Doğu’da kardeşliğin gölgesinde ekonomi
İran, Türk TIR’ları için araç başına geçiş ücretini 1500 dolara yükseltti. İhraç malı yüklü çok sayıda Türk TIR aracı Kuzey Irak güvenli olmadığı için İran üzerinden gidiyor Irak ve körfez ülkelerine. Binlercesi İran sınırında kuyrukta bekliyor, parayı ödeyemediği için.
Irak’ın kuzey bölgesinde çıkan petrolü merkezi hükümetten izinsiz dünyaya satmak isteyen bir diğer kardeşimiz Barzani’ye aracılık ediyoruz. Irak merkezi hükümeti ve ABD yönetimi kıyameti kopartıyor bir ülkenin petrolünü kaçak yoldan satamazsınız diye.
Irak topraklarından kaçak olarak çıkarttığı petrolü dünyaya bizim aracılığımızla satan Mesud Barzani, fırsat buldukça Türkiye’ye çakıyor. Çaksa iyi, arada bir Türkiye topraklarını da içine alacak olan ’Büyük Kürdistan’hayalini utanmadan dile getiriyor sık sık.
Kardeşimiz ya!..
Daha büyük utanmazlık, adam vatan topraklarımızı babasının miras payı gibi dağıtıyor konuşmalarında, bizimkilerde tık yok.
Kardeşimiz ya!..
Bir başka kardeş ülke Suriye; beraber lahmacun partileri yapılan, akşam 5 çayına gidilen. Daha birkaç yıl önce Suriye’ye iğneden ipliğe her şeyi satıyorduk. Bugün gizli ve karanlık yollardan gece karanlığında silahlar gönderiliyor Müslüman Müslüman’ı boğazlasın diye.
Tam kardeş muhabbeti!..
Kardeş Suriye ise yakın zamanda PKK terör örgütüne ev sahipliği yapıyordu.
Bir başka kardeş Arap ülkesi Mısır, yakın zamanda Türk iş adamlarına ait tüm mal varlıklarına el koyarsa şaşırmayın.
Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Mısır’a bindirince körfez ülkeleri arasında bulunan kardeşlerimiz bir anda Mısır’ın yanında yer aldılar ve Türkiye’ye karşı en ağır açıklamaları yaptılar.
Birleşik Arap Emirlikleri de kardeşimizdi...
Bazıları yüzümüze bakmıyor, yakında sattığımız malların da yüzüne bakmayacaklar.
Bir başka kardeşimiz Ürdün desen, Recep Tayyip Erdoğan’ın hiç mi hiç sevmediği Uzan ailesine ev sahipliği yapıyor.
150 bin TIR dolusu mal satıyorduk Irak ve Suriye’ye düne kadar. Bu rakam hayal oldu artık.
Filistinliler her türlü baskı ve zulme maruz kalırken Arap kardeşleri katliamları televizyon dizisi seyreder gibi seyreder Orta Doğu’da.
Bu kardeşlerimizin hepsi daha yüz yıl öncesine kadar İngiliz ile, Fransız ile bir olup Osmanlı askerlerini arkadan vuruyor, boğazlarını kesiyorlardı, kara altın dev petrol şirketlerinin eline geçsin diye.
Dış politikamız sayesinde kardeş ülkelere bundan 10 yıl sonra kibrit bile satamayacak hale gelmek üzereyiz.
Öyle gözüküyor ki kardeş ülkelerle geliştirdiğimiz sıcak ilişkilerin Türkiye’ye zararı, önümüzdeki yıllarda yüz milyar doları bulacak...
Orta Doğu’nun ilişkilerinde kardeşliğinin değil, yağma temelli paranın yeri var.
Birlikte üretme zengin olma yerine birlikte boğazlama ve aç kalma kültürü egemen, yıllardır üretmeyen bu topraklarda.
Her kes birbirine kardeşim der, sonra gözünü oyar, ülkesini böler, petrolünü çalar, başkasına satar Orta Doğu’da.
Orta Doğu’ya “bataklık” denmez, denirse kurbağalara ve bataklıkları mesken tutan her türlü canlıya haksızlık edilmiş olur.