“Olur mu böyle şey!..”
Kıbrıs deyince bütün dünyada akla gelen ilk isim Rauf Denktaş’tır. KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı ve gazetemizin yazarı Rauf Denktaş’ı ziyaret için Mehmetçik Rehabilitasyon Merkezi’ndeydim. Malumunuz Türk düşmanları ve bölücü terör örgütüne karşı verilen mücadele esnasında vurulan, sakat kalan şanlı gazilerimizin tedavi gördüğü yerdir Mehmetçik Rehabilitasyon Merkezi... Sadece Kıbrıs’ın değil Türklük davasının “Gazisi” olan Denktaş’ın burada tedavi görüyor olması asla tesadüf değil. Ada’da geçirdiği rahatsızlık ile kısmi felç olan Rauf Denktaş’ı çok sevdiği sadece Kıbrıs’ın değil dünya barışının teminatı olan Türk Askeri yavru vatandan alıp ana vatana “Gazi”lerin yanına getirerek tedavisine devam ediyorlar.
Günde iki kez uygulanan fizik tedavi de yoruyor O’nu... Günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçiriyor. Ancak Kıbrıs’ta, Türkiye’de, dünyadaki gelişmeleri yatağından takip etmekten geri durmuyor. Günlük gazetelerdeki haberleri okuyorlar Denktaş’a... Olağanüstü espri yeteneği olan Sayın Denktaş, doktorları, hemşireleri ve yakınlarını gülmekten kırıyor adeta. Her şeyden önce şunu söylemeliyim. Kısmi felç olan Denktaş sol tarafını hareket ettirmekle kalmıyor, ben yanındayken ayağını bile kaldırdı. Doktorlar ve yakınları çok umutlu. Uzun vadeli tedavi ile mutlaka ayağa kalkacağına, sadece Kıbrıs’ı değil, dünya Türklüğünü savunmaya devam edeceğine inanıyorlar. Ondaki inanç ve kararlılığa ben de tanık oldum. O’na ihtiyacımız var.
65 yıllık eşi Aydın Hanım yanı başından hiç ayrılmıyordu. Dün küçük bir operasyon için GATA’da’ydı. Serdar Denktaş KKTC’ye önemli bir toplantı için gitmiş. Ama merhum Rauf Bey’in oğlu Rauf Alp dedesinin yanındaydı. Sayın Denktaş’ın öncelikle bir hukuk adamı olduğunu hatırlatayım. Londra mahkemelerinde duruşma heyetine kök söktüren bir avukattı. Kıbrıs’ta ve dünyada hukukun Türklüğe karşı bittiğini anladığında vatanını korumak için son çareye başvurup Türk Mukavemet Teşkilatı’nda eline silah alan Denktaş vatanın ve bağımsızlığın korunması için askerin olmazsa olmaz olduğuna inanlardandır.
Torun Rauf Alp dedesine günlük haberleri okurken günlerdir tartışılan YAŞ toplantısı fotoğrafını göstermiş. Bir fotoğraf ustası olan Rauf Denktaş YAŞ’taki garabeti öğrenince “Olur mu böyle şey!..” diye konuşmuş. Hasta yatağında “Olur mu?” diyen Denktaş hayatı boyunca o kadar şey gördüğü halde bu işe şaşırmasının, tepki göstermesinin yorumunu değerli okuyucularımıza bırakıyorum. Sayın Denktaş’a son kitabım “Teğmen Çelebi”yi imzalayarak takdim ettim. Çok sevindi... Bakışlarından gözden çıkarılan Kıbrıs’tan çok Türkiye’deki gelişmelerden endişe duyduğunu hissettim.
Ziyaretin makbulü kısa olandır. Gazetemiz ve okurlarımız adına gerçekleştirdiğim ziyaretten sonra hiç de yabancısı olmadığım Mehmetçik Rehabilitasyon Merkezi’nin bahçesinde gazilerimizle sohbet ettim. Bu sütunu takip edenler gazilerimizle ilgili düşüncelerimizi bilirler. Çok sıklıkla olmasa bile buraya gelip pırıl pırıl gençlerimizin sorunlarını dinleyip onlarla tavla oynadığım günlerdeki heyecanı ve mutluluğu bu defa göremedim. Çoğunluğu tekerlekli sandalyeye mahkûm olan askerlerin ağzını bıçak açmıyor. Çok değil, birkaç yıl önce “İyileşip tekrar birliğime gideceğim. Arkadaşlarımın ve bacağımın intikamını alacağım” diyen pak alınlı gençlerin uzun süren tedavileri esnasında şimdi saçları beyazlamış ve umutları kaybolmuş. Şen kahkahalar, yerini sessizliğe bırakmış. Tesiste mükemmel bakımın yanında şefkat de var. Refakatçi ailelerin durumu yaralı gazilerden daha vahim. Komutanların tutuklanmalarını, askerin hedef tahtası haline getirilmesini bir türlü hazmedemiyorlar. Yanına kameralarla gazetecileri almadan sık sık gazileri ziyaret ederek onlarla tek tek ilgilenen orgeneral Işık Koşaner’in istifasını gözyaşlarını akıtarak anlatıyorlar. “Sahipsiz miyiz?” endişelerini dile getiriyorlar.
Her birinin romanı yazılması gereken gazilerle ilgili yazılacak o kadar çok şey var ki... Kelimelerle anlatmak imkânsız. Görüp bizzat yaşamak gerekiyor. Yine de umudunu yitirmeyenler var. Onlar bana moral verdi...
Hazır mübarek Ramazan ayındayken Sayın Rauf Denktaş’ın bir an önce sağlığına kavuşup Türklük mevzisinde yeniden yerini almasını ve terörle mücadelede vurulan gazilerimiz için dualarınızı esirgemeyiniz...