Okurların görüşleri
Özgür gazetemizin vefalı okurları kuşku yok ki ulusal yayından bölgesel yayına geçmemiz karşısında en az bizler kadar üzgünler. Gönderilen yüzlerce mesaja teşekkür ediyor ve bir kısmına yer verirken duyarlı tüm okurlarımıza sevgi ve saygılar sunuyorum.
Okurum diyor ki;
Değerli Orhan Bey;
Sizleri az öz sözlerle iş, aş ,ahlak ve din, iman, Allah Kur''an edebiyatı ile bir bukalemunun renk değiştirmesi ve ruh hallerini ve sonrası şirazeden nasıl çıktığını ve kabuğa verdiği zararları kalem kalem yazmanız dolayısı ile kutluyoruz...
Müteşekkiriz efendim.
Bir el Türk yargısı, seçim kurulu, muhalefet üzerine uzanarak bile bile lades ile Erdoğan''ı tüm hukuksuzluğa rağmen iş başına getirme çabaları…
Kendisini rüzgâra bırakarak zengini daha zengin yapan icraatları karşısında sıradan vatandaş;
* Emeğim diyor,
* Alın teri diyor,
* Hak diyor,
* Hukuk diyor...
Hallerine acıyorum, saf saf beklentilerine
Bizleri yönetenlerin anayasa ve yasa eylemlerle, alavere dalaverelerle iş başına gelmeleri ve bizlerden de hakkaniyet beklemek, siyaset bu mu?
Siyasetçinin ikbali uğruna heba edilen;
* Kurum,
* Kuruluş,
* Devletin yapısı,
* Halkın refah seviyesi…
Yazık çok yazık…
Okurum diyor ki;
Hocam tebrik ederim. Haram-Helal makaleniz ile Sayın Devlet Bahçeli''nin sözlerini hatırlatmışsınız. Teşekkür ediyorum...
Elinize sağlık. Yüreğime su döktünüz. İyi geceler.
Okurum diyor ki;
Orhan Bey dile kolay 20 yıl sizlerle ağladık, sizlerle güldük, sizlerle bilgilendik umudumuz ışığımız oldunuz.
Yeniçağ''ı almak bizim için çoğu zaman içtiğimiz sudan yediğimiz yemekten daha ileri oldu.
Yaz kış, uzak yakın, demeden her gün Yeniçağ alındı yeri geldi günde 10-15 adet alıp aylarca kıraathanelere çay ocaklarına veya pastanelere bırakıldı.
Bizler aynı inancın insanlarıyız bizi yetim öksüz bırakıyorsunuz.
Ancak ben her şeye korkunç zam gelirken siz fiyatı sabit tuttunuz. Ben hissettim bir şeyler olacaktı zam yapılmayışına anlam verememiştim.
Holdingleriniz yoktu 5''li ekipten de değildiniz. Sizleri başka mecralardan takip etmeye çalışacağız.
Çok çok üzgünüz Tüm camiaya selamlar. Eskişehir''den Ahmet Tokur
Okurum diyor ki;
Üzülerek okudum Orhan ağabey...
20 yıllık gazete kapatılır mı?
Yazık değil mi 50 bin okura?
Biz 30 Nisan''dan sonra ne yapacağız?
Herkes internet kullanıyor mu?
Emekliler tık yapacak mı mesela Yeniçağ web sitesine?
Hayır olmaz!
Yeniçağ kapanmamalı...
Sayfa sayısı düşsün, fiyatı 3 lira olsun, daha az gazete basılsın ama her bayide en az bir Yeniçağ olsun!
Köyde yaşıyordum, 15-16 yaşlarındaydım ve bu gazete şehir merkezinden dolmuşla köye bana getirilirdi.
Ben şimdi bu gidişi kabul etmiyorum.
Ve benim gibi binlerce okur kabul etmiyor.
Bu böyle olmamalı, hikâye böyle bitmemeli.
Kağıt kokusu çok önemli, manşetler, ilk sayfa haberlerini merakla okumak, yahu Arslan Bey bugün ne yazmış acaba demek çok önemli...
Kapatmayın gazeteyi!
Okulsuz bırakmayın bizleri!
Fiyatı 3 lira yapın, sayfa sayısı 8 olsun ama gazete kapanmasın...
Bölgesel yayına da geçmesin... LÜTFEN... Bir okurunuz...
Okurum diyor ki;
Orhan Bey, yazınız malum dönemin bir anatomisi olmuş.
Say say bitmez… Saygılarımla...
Okurum Emekli Öğretmen Yusuf İpekli
Açlık destanı:
Zamlar aştı dağlar ile denizi
Soldu bebelerin, gülen benizi
Kuru ekmek gıcık etti genizi
Nerde insaf, yeter artık ah vicdan!
Karnımız aç, perişanız, perişan.
*
Patlıcan, domates, fasulye, kabak
Yerdik etli sütlü, en az üç tabak
Ne hallere düştük, hele dönüp bak
Yorulduk, yorgunuz azıcık izan
Karnımız aç, perişanız, perişan.
*
Çocuklara karşı eğeriz kaşı
Çıkarız çileden her ayın başı
Harcarız sanalda hemen maaşı
Boş kalır keseler, boş kalır cüzdan
Karnımız aç perişanız, perişan.
*
Kağıt para harik gibi büzüldü
Kalçalar, göbekler sızdı süzüldü
Markette, pazarda gönül üzüldü
Savrulduk bak, küle döndük, yandı can
Karnımız aç perişanız, perişan.
*
Gözler şaşı oldu beden kasıldı
İcra listeleri cama asıldı
Gıcır gıcır iki yüzlük basıldı
Kalmadı şan, şöhret; kalmadı unvan
Karnımız aç perişanız, perişan.
*
Yağ ile buğdayı, otu, samanı
Alırız dışardan, yoktur amanı
Tarihler görmedi böyle fermanı
Kandırıp kendini yanlışa inan
Karnımız aç perişanız, perişan.
*
Yapılanın ilgisi yok bilimle
Peynir gram gram, karpuz dilimle
Dert açtın başına iki elinle
Var kendi haline, yine kendin yan
Karnımız aç perişanız, perişan
*
Et havaya çıktı yemekler yavan
Keyiflendi dolar, yapınca tavan
Su döğemez oldu şu bizim havan
Hâlâ medet bekle, boş sözlere kan
Karnımız aç perişanız, perişan
*
Akıldan, bilimden saptık sapalı
Telekom satıldı, SEKA kapalı
Sentetikten şeker neyim yapalı
Ey İpekli, ekmeğini tuza ban
Karnımız aç perişanız, perişan.