Öğrenmek hakkımız
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Anayasa ile Parlamenter Demokratik Rejim değiştiriliyor, AKP ile MHP arasında yapılan gizli görüşmelerle devlet nasıl yönetilecek benden ve kamuoyundan saklanıyor. Değişiklikleri öğrenmek fikirlerimi de kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. İnanıyorum ki benim gibi birçok meslekte uzmanlar da bunu istiyorlar.
Ülkemizin geleceği için çok önemli bir rejim değişikliği büyük gizlilik içerisinde AKP ve MHP tarafından yapılan pazarlıklarla hazırlanıyor. Bugün yarın da Meclis'e verilecek.
47 yıllık gazeteci ve yazar olarak, 65 yaşında ülkesini seven bir Türk vatandaşı olarak, taslak metinde öngörülen değişiklikleri öğrenmek ve fikirlerimi gazetede yazmak, televizyonda söylemek istiyorum.
Bu ülke "ben yaptım oldu" ya da "ben ne dersem o" mantığı ile yönetilemez.
Diyelim ki bugün yarın AKP ile MHP'nin anlaştıkları tasarı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu.
Hepimiz biliriz ki artık komisyonlarda ya da genel kurulda verilen önergelerle bu hükümler değişmez.
Aslında anayasalar toplumsal uzlaşma ile çıkarılması gereken, yani sadece iktidar ve muhalefet partilerinin değil sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, medyanın ve toplumun her kesiminin mutabakatı ile hazırlanmalı.
Kaldı ki bu kez anayasa değişikliği Türkiye'de demokratik parlamenter rejimi değiştirip başkanlık ya da Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi sağlıyor.
Yani ülkenin rejimi değişiyor, "tek adam" yönetimi geliyor, Başbakanlık ortadan kalkıyor.
Yedek milletvekili gelecekmiş, partili Cumhurbaşkanı olacakmış gibi bazı maddeler parça parça açıklanıyor.
Ben öğrenmek istiyorum. Biz öğrenmek istiyoruz.
Çünkü fikirlerimizi söylemek istiyoruz.
Ben vatandaşım var mı daha ötesi?
Ben nasıl yönetilmek istersem ülkem öyle yönetilsin isterim.
Yarın referandumda sadece oy vererek bu hakkımı kullandıranlara, "hayır benim de yapılacak yeni Anayasa'da söyleyeceklerim var" diye haykırıyorum.
Bakınız AKP ve MHP'nin uzmanları bazı maddelerde anlaşamıyorlar ve Binali Yıldırım ile Devlet Bahçeli buluşup bu anlaşmazlıkları aşmak için formül oluşturuyorlar.
Yani sadece 2 kişinin kararı ile mutabakat sağlanıyor.
Nerede toplumsal mutabakat?
Olmaz, olmamalı. Madem 2019'da yürürlüğe girecek bu anayasa değişikliği, o zaman günlerce aylarca tartışalım, toplumsal mutabakatı sağlayacak bir metin oluşturalım ve rejim değişikliği gibi ülkenin kaderini etkileyecek çok çok önemli kararları alalım.