Ocak enflasyonu ne gösteriyor?
Tüketici fiyatları (TÜFE ) Ocak ayında yüzde 0.29 oranında arttı. Bu oran son yılların en düşük oranıdır. TÜFE içinde giyim ve ayakkabı fiyatları ise, yüzde 8.23 oranında düştü. Giyim ve ayakkabı fiyatlarının düşmesine neden, Ocak ayının indirim ayı olması ile giyim ve ayakkabıya olan iç ve dış talebin daralmasıdır.
TÜFE ’de Ocak’tan Ocak’a yıllık enflasyon oranı, 7 aydan sonra tekrar tek haneye gerileyerek yüzde 9.5 oldu. Tek haneye düşmesine rağmen yine de 2008 Ocak ayındaki yıllık enflasyon oranının üstünde gerçekleşti... 2008 Ocak’da yıllık enflasyon oranı yüzde 8.7 olmuştu.
TÜFE ’de yıllık olarak en yüksek artış, konut gurubunda oldu. Konut gurubu fiyatları son bir yılda yüzde 18.67 oranında arttı.
Üretici fiyatları da (ÜFE ) ocak ayında yüzde 0.23 oranında arttı. Son bir yıldaki artış oranı ise yüzde 7.90 oldu.
Ocak ayı enflasyonu, fiyatlar genel seviyesindeki düşmenin devam edeceğini gösteriyor. Ancak bu düşme hükümetin başarısı değildir. İç ve dış talepteki hızlı düşüş nedeniyle yaşanmaktadır. Enflasyonun düşmesine neden olan, yaşamakta olduğumuz durgunluktur.
2009 yılında da iç ve dış talepteki gerileme devam edecektir. Durgunluk enflasyonu risk olmaktan çıkarmıştır.
Genel olarak talebin canlı olduğu dönemlerde faizlerin yüksek olması ve kur artışından dolayı ortaya çıkan maliyet artışları fiyatlara yansır. Türkiye’de talepteki düşme nedeniyle, bu artışların fiyatlara yansıması zordur.
Örneğin, sanayi üretimin yüzde 70 aramalı kullanılıyor. Kur artışı ithal aramalı fiyatını artırdı. Ancak aramalı maliyetlerinin artması fiyatlara yansımadı. Yine ham petrol ve doğalgaz çıkarımında da Ocak ayında yüzde 22.18 artış oldu. Petrol ve doğal gaz sanayide girdi olarak kullanılıyor. Yani üretim maliyetlerinin artmasına neden oldu... Oysa ki Ocak ayında imalat sanayinde fiyatlar yüzde 0.03 oranında azaldı.
Ocak enflasyonu aynı zamanda bize, talebi artırmak ve bu yolla ekonomiyi canlandırmak için, işsiz kalanlara, tüketiciye, çiftçiye verilecek desteklerin enflasyonu artırmayacağını gösteriyor.
Dünyada da son on yıldır yaşanan tüketim çılgınlığı çökmüştür. Artık tüketimin uzun süre yeniden aynı düzeye çıkması mümkün değildir.
Merkez Bankası’nın enflasyon trendindeki düşüşü değerlendirmesi ve faiz oranlarını düşürmesi gerekir.
Öte yandan, Türkiye İstatistik kurumu (TÜİK ), Ocak ayında enflasyonu hesap etmek için kullanılan sepet içindeki maddelerden bazılarını çıkarmış, bazı yeni maddeler ilave etmiştir. Ve bu maddelerin sepet içindeki ağırlıklarını değiştirmiştir.
TÜFE’nin yeni sepetinde 449 ürün yer
almaktadır.
TÜFE hesaplanırken, bu 449 ürün 12 ana harcama gurubu şeklinde hesap edilmektedir. Bu gurupların ağırlığı da enflasyonu etkilemektedir. Örneğin bu ana guruplar içinde, Konut’un ağırlığı 2008 yılı enflasyonunda yüzde 16.6 idi. 2009’da yüzde 18.63 oldu.
Başka bir ifade ile, TÜİK’in yaptığı anketten çıkan sonuca göre, 2008 yılında aileler harcadıkları her 100 liranın yüzde 16.6 ’sını konuta harcarken, 2009 yılında bu 100 liranın 18.63 lirasını konuta harcamış oluyorlar.
Giyim ve ayakkabı gurubunun TÜFE sepeti içindeki ağırlığı, 2008 yılında yüzde 8.07 iken, 2009 yılında yüzde 7.22 ’ye geriledi. Yani ailelerin harcamaları içinde giyim ve ayakkabı artık daha az yer tutuyor.
Özet olarak, sepet içinde yer alan harcama guruplarının ağırlığı, Ocak ayında değiştiği için, 2008 enflasyonu ile 2009 enflasyonu arasında tam bir uyum yoktur.