Nereye gidiyoruz?
Son aylarda ekonomide bir iyileşme var. GSYH'da eksi büyüme sona erdi. Borsa endeksi yükseldi. Buna rağmen henüz yatırımlarda bir artış olmadı. Oysaki uzun dönemde sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışı için yatırım yapmamız gerekir. Yerli ve yabancı neden yatırım yapılmıyor? Sorgulamak ve çözmek zorundayız.
Biz sorunları yaşayarak görüyoruz. Türkiye ye yatırım yapmak isteyen yabancı yatırım sermayesi neyin ne olduğunu, uluslar arası kuruluşların raporlarına, Türkiye tahvillerinin yurt dışında oluşan risk durumuna bakarak değerlendiriyor.
1. Yabancılar önce sözleşme yaptığı rating kuruluşlarının ülke raporlarına ve notlarına bakıyor. Türkiye'nin notları 2001 krizinden sonra "son derece spekülatif, yatırım yapılamaz'' derecesine düşmüştü. Sonra Artmaya başladı. 2016 yılında fitch notu yatırım yapılabilir seviyesine çıktı. Diğerlerinin notundan da ''son derece spekülatif'' lafı kaldırıldı. Özetle notlarda 2016 yılında Türkiye, son derece spekülatif bir piyasa olmaktan çıkmıştı.
2016 Fetö terörü ve başkanlık sistemine geçişle birlikte dengeler değişti üç büyük rating şirketi de notumuzu yeniden 2002 düzeyine indirdi.
2. Türkiye son yıllarda Dünyada demokraside en çok kan kaybeden ülke oldu.
Freedom House'un 1972 yılından beri yapmakta olduğu ''İnsan hakları ve siyasi özgürlükler endeksinde'' Türkiye ''kısmen özgür ülke'' statüsünde yer aldı. 2019 raporunda ise durum değişti ve Türkiye, İnsan h "Özgür Olmayan Ülke" statüsüne geriledi.
Aynı kuruluşun 2018 raporunda da son on yılda en dramatik şekilde puan kaybeden ülkeler içinde Türkiye 34 puan kaybıyla birinci sırada, Orta Afrika Cumhuriyeti 31 puan kaybıyla ikinci sırada ve Mali 28 puan kaybıyla üçüncü sırada yer aldı.
3. Dünya Adalet Projesi'nin (World Justice Project) 2019 yılı Hukukun üstünlüğü endeksinde ( Rule of Law Index) Türkiye toplamda 126 ülke arasında 109 sırada yer aldı. Ülkemiz kendi gelir grubunda (üst orta gelir grubu) yer alan 38 ülke içinde de sondan bir önce 37. sırada yer aldı. Kendi bölgesi içindeki (Doğu Avrupa ve Orta Asya)ülkeleri, 13 ülke arasında da sonuncu oldu.
Türkiye'nin bu endekste en kötü durumda olduğu sıra, temel haklar ve Hükümeti denetleme ve kısıtlama kriterleridir.
4. Avrupa Birliği, 17 Nisan 2018 Türkiye Raporu'nda, Türkiye'nin göç politikası övülürken, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve ifade özgürlüğü konusunda ciddi oranlarda geriye gidiş olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 2017 Anayasada yapılan bazı değişikliklerin dolaylı yoldan AB kriterlerlerine uymadığı ima edilmiş ve Türkiye'nin AB'den hızla uzaklaştığı vurgulanmıştır.
Özet olarak 2017 sonlarında dünyada Türkiye algısı hızla bozuldu. Bu gerçeği o günlerde Başbakan Yardımcısı olan Mehmet Şimşek de dile getirdi.
Dünyada Türkiye algısının hızla bozulmasının her alanda, başta hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokratik özgürlükler alanlarında, sonra Avrupa Birliği, ABD ve diğer müttefiklerle ilişkilerin kısa dönemli iç politikaya göre dizayn edilmesinin, Ortadoğu'da Suriye sorununa ta baştan yanlış teşhis koyulmasının bir sonucudur.
Dünyadaki algımızı yeniden düzeltebiliriz. Bunun için de hukukun üstünlüğünü yeniden kurmamız ve insan hakları ve siyasi özgürlükler alanını genişletmemiz gerekir.