Nedir bu zamlar?

Türkiye, yeni yılın ilk ayında adeta ayakta.

Konu adeta soluk kesen zamlar.

Sosyal medya doğalgaz faturaları ile yıkılıyor.

Doğalgaz zammı yeni değil ama insanlar ancak fark etti. Geçen yıl 350-400 lira fatura ödeyen bir aileye 600 liranın üzerinde bir fatura geldi.

Hemen arkasından hızlı tren abonman ücretlerine yüzde 400'e varan artış.

Zamlar sadece bunlarla sınırlı değil, pasaporttan tutun da otomobilin vergisine kadar iğneden ipliğe kadar zam var.

Zamlara tepki her kesimden var.

Bugüne kadar iktidarın her icraatını onaylayan kesim bile isyan etti.

İyi de bu iktidar bu kadar yüksek oranda zammı neden yaptı?

Bugüne kadar elbette zam yapıyordu ama bu zamlar neden şimdi bu kadar yüksek olmaya başladı?

Bu sorunun yanıtı ağustos böceği hikayesinde gizli.

Üretmeden sürekli tüketen bir Türkiye'nin dibi görmesidir.

Bu lüks yaşamın ağır faturasının ödeme zamanının gelmesidir.

Bu yanlış yönetimin iflasıdır.

Türkiye, sadece son bir yıldır değil neredeyse son 6-7 yıldır yanlış yönetiliyor. Ekonomi politikasının yanlışlığını tüm ekonomistler ve akademisyenler haykırdı.

Üretim yok! Sürekli piyasaya kredi pompalayıp tüketimle piyasayı canlı tutmaya çalışırsan elbette ekonomi politikan iflas eder.

Bu aynı zamanda yanlışta ısrarın sonucu devletin hazinesinin tükenmesidir.

Gelen bu zamlar dibi görünen hazinenin yeniden doldurulması için değil, sadece günlük giderlerin karşılanması için.

Yüzde 11 olduğu iddia edilen enflasyon 11 olmasına rağmen kamu kurum ve kuruluşlarının sundukları hizmetlere yüzde 23'e yakın zam yapıldı. Demek ki iktidar da yüzde 11 enflasyon rakamına inanmıyor.

Bundan sonra ne olur?

Hayatımıza yansıyan zamlar aslında bir iki yıl önceki yanlışların faturası.

Daha son iki yılın faturası kesilmedi. Yani şöyle düşünün kredi kartı ile harcama yapıyorsunuz ödeme bir ay sonra geliyor ya, işte öyle. Son iki yılın icraatının ağır faturası bu yıl içinde vatandaşa kesilecek.

Belki abartı olarak düşüneceksiniz ama Türkiye için kış gerçekten çok ağır geçecek.

Döviz kamu bankalarının yoğun satışlarıyla 6 liranın biraz altında tutuluyor.

Yatıp kalkıp doların yükselmemesi için dua etmeliyiz. Çünkü dolardaki her 1 kuruşluk artış bizim hayatımızı daha da mahvedecek.

Kar fırtınasını bırakın kendinizi zam fırtınasından korumaya çalışın.

2 yıldır sürekli yazdığım şeyi tekrar edeceğim. Cebinizdeki 20 lirayı bile harcamayın kara kış için saklayın.

Peki bu memlekette hiçbir ekonomik olarak iyi şey yok?

Elbette var! Bakın borsa her gün rekor kırıyor, yabancı fonlar büyük para kazanıyor.

Allah hepimizin yardımcısı olsun!

Yazarın Diğer Yazıları