Neden istikrarsız büyüme? (II)

Bankacılık sektörünün silinen toplam 90 milyar lira borcun 70 milyar lirası batık bankaların borcu, 20 milyar lirası ise kamu bankalarının görev zararı idi. Bu silinen borçlar eğer borçlanmayla kapatıldıysa bu millet ileride vergisi ile bu borcu ödeyecektir. Ödendi ise halkın vergisi ile veya halkın malı olan kamu varlıklarının satılması ile ödendi.
Türkiye dün varını yoğunu batık bankalara ödedi. Bugün de, bankalara yüzde 100 ile yüzde 500 arasında faiz ödüyor. Hükümet ise hâlâ bankalara destek yapmadık diyor. Bundan büyük desteği hangi ülke yaptı?
Dün bu köşede, istikrarsız büyümenin nedenleri olarak, sıcak para düşük kur, devletin zayıflaması, sektörler arasındaki dengenin bozulmasını tartıştık. Ayrıca,
5) AKP Hükümetinin, dışa bağımlı büyüme politikası, büyümenin temel öğesi, ortalama tasarruf oranını ve ortalama yatırım oranını düşürdü. 2002 yılında, özel tasarrufların GSYH’ya oranı yüzde 25.30 iken AKP iktidarında düşe düşe 16.80’e düştü.
Tasarrufların düşmesine bağlı olarak yatırım hacmi de düştü. Tasarruf - Yatırım açığı, dış kaynak ihtiyacını artırdı. Büyüme potansiyelini düşürdü.
Türkiye AKP iktidarında, 2003-2009 arasındaki 7 yılda:
320 milyar dolar dış ticaret açığı verdi.
165 milyar dolar cari açık verdi.
Dış borç stoku, 2002’de 129.7 milyar dolar iken, 2009 üçüncü çeyrekte 273.5 milyar dolar oldu. 143.8 milyar dolar arttı.
6) 59. Hükümet, mali disiplini ve bütçe disiplinini bozdu. 2009 bütçesi yüzde 4 büyüme hedefine göre hazırlandı. Büyüme -6 oldu. Yine, 2009 bütçesi için 10,5 milyar açık tahmin edildi ancak açık 52 milyar lira olarak gerçekleşti.
2009 bütçesinde iç ve dış borçlanma arttı. İç borçlanma, 2008’e göre yüzde 500 oranında arttı. 50.8 milyar liraya yükseldi. Dış borçlanma 3 milyar lira oldu. Böylece 2009 bütçesinde toplam borçlanma 53.8 milyar liraya yükseldi.
Bir kısım kamu kaynakları bütçe dışında kullanıldı. Bazı kaynakların çift sayılması yoluyla, bütçe açığı olduğundan daha düşük gösterildi.
İşsizlik sigortası fonu hazine kağıtlarına yatırıldı. Devlet iç borcu oldu... Ancak aynı zamanda yasa çıkarılmalı. 2008’de işsizlik sigortası fonundan GAP’a 1,5 milyar lira kaynak aktarıldı. 2009 yılında, başka bir yasa ile işsizlik fonunun nema gelirlerinin dörtte üçü bütçeye gelir olarak aktarılmaya başlandı.
Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesapları için yapılan ödemeler, bütçe giderleri içinde yer almadı.
TMSF’ye aktarılan kaynaklar bütçeye gelir kaydedildi. Hazinenin TMSF’ye olan borcundan düşülmedi. Tersine 2008 Temmuzunda bir yasa ile TMSF’nin hazineye olan borcu 90 milyar lira silindi.
7) Gelir dağılımında aşırı bozulma, arz- talep dengesini de bozdu.
İktisat biliminin alfabesi, üretim, istihdam ve bölüşümdür. AKP iktidarında her üçayak da unutuldu. Spekülatif yabancı sermaye girişine dayanan bir büyüme ve AKP’nin iktisat öncesi cemaat hayatına dayalı bir bölüşüm benimsendi.
Gelir dağılımındaki bozulmayı görmek için istatistiklere bakmak gerekmez. Resesyonda 1 milyon kişi işsiz kalmışsa, gelir dağılımı aşırı bozulmuş demektir.
2010 yılı için hükümetin çalışanlarla ilgili tasarrufları bize gelir dağılımının gözetilmediğini açıklıyor.
Hükümet 2010 bütçesinde, memurlara ilk altı ay yüzde 2.5 artı ikinci altı ay için de yüzde 2.5 zam yapılması kararını aldı. Bu zamların 2010 yılı ortalaması yüzde 3.78 dir. MB da 2010 enflasyon hedefini yüzde 6.8 olarak ilan etmiştir. Yani daha işin başında memurun satın alma gücü düştü demektir. TÜİK yoksulluk araştırmasında 4 kişilik yoksulluk sınırını 2009 için 820 olarak açıkladı. 2010 yılı için yüzde 6.8 tüfe hedefine göre güncelleştirirsek:
2010 yılı 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 873.30 liradır.
Eşi çalışmayan 4 kişilik bir ailenin birinci yarıda asgari ücreti... 603.90 liradır.
İkinci yarıda asgari ücreti... 626.45 liradır.
Hükümet 4 kişilik ailenin asgari ücretini, TÜİK’in yoksulluk sınırdan 269.40 lira daha düşük tespit etmiştir.
Bu farkı nasıl okumak gerekir?
Asgari ücret tespit edilirken yoksulluk sınırı dikkate alınmadı. Çünkü hükümet asgari ücretliyi yoksul bırakmak kararındadır...
Yarın özelleştirme ile devam edecek...

Yazarın Diğer Yazıları