Ne olabilir? Ne yapmalıyız?

Avrupa Birliği Komisyonu, 2020 Yılı Bahar Ekonomik Görünüm Raporu'nda bu yıl GSYH olarak Euro bölgesinin yüzde 7.7, Yunanistan'ın yüzde 9.7 , İtalya'nın yüzde 9.5 oranında daralacağı, Türkiye'nin ise daha az yüzde 5.4 oranında daralacağı şeklinde bir tahmin açıkladı. Buna karşılık Türkiye de enflasyon ve işsizliğin yüksek olacağını da belirtti. Tahmin olarak, AB'de enflasyon sıfıra yakın yüzde 0,2, Türkiye de ise 11.4 olacaktır. Tahmine göre 2020 işsizlik oranı da yüzde 16.9 olacaktır.

Demek ki; Türkiye daha az küçülecek fakat işsizlik ve enflasyon gibi istikrar sorunları devam edecek. Dahası da Türkiye'yi en fazla dış borç sorunu sıkıştıracak. Dış borç göstergeleri iyi değil. En önemli sorun ülke risk pirimi olan CDS sorunudur. Zira CDS'ler uluslar arası piyasaların ülkelere verdiği risk notudur. CDS oranlarına yalnızca ekonomik veriler değil ülke içi siyasi sorunlar da yansıyor. CDS primi yüksek ülkeler borçlanma ihtiyaçlarını karşılamak için daha yüksek faiz ödemek durumunda kalıyor.

Dün itibariyle, Türkiye'nin CDS oranı 631,61 baz puan (yüzde 6.3) idi. Venezuela gibi iflas etmiş ülkeleri saymazsak, bizden sonra ikinci sırada Brezilya (329.66) geliyor. Bu nedenledir ki, Dünyada dolar düşse de bizde artıyor. Merkez Bankası TÜFE bazlı reel kur endeksine göre, TL yüzde 35 oranında düşük değerdedir. TL değer kaybettikçe CDS oranı artıyor, CDS oranı arttıkça da TL değer kaybediyor. Bu sürecin kesilmesi gerekir.

Ne olabilir ? Ne yapmalıyız ?

Türkiye'nin dış borç yükü yüksek değil. Ancak güven sorunu olduğu için zorlanıyor. Özel sektörün dış borcu var fakat sorun olmayacaktır. Çünkü bir kısım özel sektörün yurt dışında ihtiyaten tuttuğu döviz tasarrufu var.

Yeni bir kur şokundan kurtulmak için çok kısa dönemde taze döviz bulmak zorundayız? İç ve dış güven oluşturmak için de yeni politikalar oluşturmalıyız.

Kısa dönemde döviz nasıl bulunur? Faizi yüksek te olsa, hazine yurt dışında beş yıllık tahvil satabilir.

Dört kamu bankası özelleştirilebilir. Bu uygulama Türkiye için güven kaybına yol açan popülizm iddialarını da düşürür ve Türkiye'ye olan dış güveni artırır.

Erken seçim iç ve dış güveni artırabilir.

Seçim ortamı demokratik ve şeffaf olursa, bu Türkiye için otokrasi iddialarını da düşürür.

Siyasi partiler erken seçim ister mi? Corona sonrası ciddi anket yapmak imkanları daraldı. Daha çok liderlere ve belediye başkanlarına güven yoklamaları yapıldı. Corona öncesi anketler de Vikipedi de yer alıyor.

Aşağıdaki tabloda 2019 Aralık, 2020 Ocak ve Şubat aylarında yapılan anketlerin ortalaması alınmıştır.

Aylar altındaki sayılar anket sayılarıdır.

Anketlere bakarsak 2020 Şubat ayında, 2019 Aralık ayına göre Cumhur İttifakının oyları 1,1 puan düşmüş. MHP'nin oyu baraj sınırında olduğu için ittifaktan ayrılmaz.

Öte yandan erken seçim olmazsa yeni partiler nedeniyle iktidardan beklentileri karşılanmayanların Cumhur İttifakından kopma riskleri de var.

Demokratik bir seçim sonrası hangi parti olursa olsun halkın desteğini alacağı için yeni iktidara olan dış güven artar.

Yazarın Diğer Yazıları