Nazilerin katlettiği Türkler!
Gün Sazak, MHP'den Gümrük ve Tekel Bakanlığı yaptığı dönemde; gümrüklerdeki kaçakçılığa, yolsuzluklara, rüşvete ve ranta büyük darbeler indirmişti. Terör örgütlerinin gelir kaynaklarının büyük bir kısmı bu şekilde sona ermiş, uyuşturucu ticareti durma noktasına gelmişti. Bu kararlı mücadeleden sonra Sazak, terör örgütlerinin hedefi haline gelmiş, 27 Mayıs 1980'de terör örgütü Dev-Sol tarafından evinin önünde çapraz ateşe alınarak şehit edilmişti. Sazak'ın katillerinden olan ve olaydan sonra kaçan Mehmet Edip Eranıl'ın izi bir süre sonra Almanya'da bulundu. Yazılar yazıldı, taleplerde bulunuldu, Almanya'dan tek bir cevap gelmedi.
Almanya ile ilişkiler bozulmasın diye bu olay çok fazla gündeme getirilmedi. İşin ilginç yanı MHP yönetimi de üzerine gitmedi…
MİT tarafından son olarak Almanya'nın Duisburg kentinde ikamet ettiği ve 'Ay Cafe' isimli bir kafeteryayı işlettiği tespit edilen Eranıl hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor.
***
II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nda Türklerin toplama kamplarında öldürülmesi meselesi ilişkiler bozulmasın diye geçiştirilen bir başka konudur. Tek yaşam gayesi Atatürk'ü aşağılamak olan, fesli soytarılar ve onun gibilerin "tarihçi" diye ortalıklarda dolaşanların pek araştırmadığı bir konudur aynı zamanda.
Rusya'nın kontrolü altındaki bölgelerde bilindiği üzere Osmanlı'dan kalan çok sayıda Türk nüfusu var. II. Dünya savaşı sırasında Almanya'nın Rusya'nın içlerine kadar girmesinden sonra o bölgelerde yaşayan Türkler de Nazilere esir düşmüş, toplama kamplarına götürülmüşlerdi. Birçoğu insanlık dışı yöntemlerle öldürüldü. Ancak ölenlerin sayısına ilişkin bugüne kadar tek tutarlı bir araştırma ortaya konulamadı.
21 Haziran 2005 tarihinde CHP milletvekili Fahrettin Üstün, dönemin dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e "İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazi kamplarında kaç Türk vatandaşı alıkonulmuştur. Nazi kamplarında esir alınan Türklerin kaçı öldürülmüştür" sorularını içeren yazılı soru önergesi verdi. Gül, Üstün'ün önergesine verdiği yanıtta şöyle dedi: "Örneğin, Berlin Hür Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof. Wolfgang Wippermann ve Prof. Gerhard Baader'e sunulan ve Mirjam Schmidt tarafından hazırlanan, 'Die Turkei und der Holocaust' isimli tezin 128. sayfasında, Almanya sınırları dahilinde Nazilerce katledilen Türk asıllıların sayısının 1000 civarında olduğu belirtilmektedir."
CHP'li Üstün konuyla ilgili basın mensuplarına şu önemli açıklamayı yapmıştı. "İki yıl önce Dauchau Kampı'nı gördüm. Orada kampta tutulan ve öldürülen kişilere ilişkin, hangi ülkeden oldukları v.s kayıtlar vardı, şaşırdım. 100'ün üzerinde Türk vardı, 76'sı ölmüştü"
Sadece bir kampın kayıtlarına inilerek dehşet verici rakamlara ulaşılabiliyorken, konuyla ilgili Türk ve Alman tarihçilerinin tutarlı bir araştırmasının bulunmaması manidardır!
***
PKK'nın aylık yayın organı Serxwebun 1980 yılından beri Almanya'nın Köln kentinde basılıyor. Dergi, PKK'nın resmi yayın organı gibi, çoğunluğu Türkçe sayfalardan oluşuyor, örgüt içindeki militanlara düzenli olarak okutuluyor. Örgüt yöneticilerinin aylık değerlendirmelerine yer veriliyor. Türkiye'de basılma ve dağıtılma imkanı olmadığı için yaklaşık 36 senedir Almanya'da basılıp, oradan Avrupa ülkelerine dağıtılmaya devam ediyor.
1980 Darbesi'nden sonra Türkiye'den kaçan PKK'lılara ve diğer terör örgütlerine ilk kucak açan ülke Almanya idi… PKK'nın şu anda en güçlü olduğu ülkelerin başında da yine Almanya geliyor. Örgütün dernekleri, STK'ları, finans kaynakları, lojistik imkanları, hepsi çok rahat ve serbest bir şekilde yapılıyor. Suriye, Irak ve Türkiye'deki PKK unsurlarına Almanların verdiği desteği anlatmaya luzüm yok, defaatle yazıldı.
***
Almanların, Türklerle ilgili birkaç anekdotundan sonra gelelim asıl mevzuya… Başta Almanya olmak üzere birçok AB ülkesi, sayıları milyonlarla ifade edilen mültecileri Türkiye'ye göndermek için her türlü baskıyı devreye sokmuş durumda.
Almanya'daki skandal karardan sonra tüm sınır kapılarındaki geçişler serbest bırakılarak, başta Suriyeliler olmak üzere Türkiye'de sıkışıp kalmış milyonlarca mülteciye Avrupa yolu açılmalıdır.
Tabi birileri 3 milyar avroyu görüp vazgeçmezse!