NATO'nun müttefiklik anlayışı
Yunanistan, ne ortada Türkiye''ninkine benzer bir "güvenlik" tehdidi, ne de aslında bütün NATO ittifakını ilgilendiren bir küresel terör sorunu bulunmadığı halde, sırf kendisinin de sahiplendiği "Makedonya" adından kaynaklanan ve günün şartlarında egosantrik de sayılabilecek bir tutumla Makedonya Cumhuriyeti''nin NATO''ya girişini engelledi mi?
Engelledi.
Olmayan çapı, gücü, caydırıcılığı, etkisiyle Makedonya''nın resmî adını değiştirmesini sağladı mı?
Sağladı.
O halde Türkiye neden yapamasın?
Üstelik de elinde Yunanistan''dan çok daha haklı bir gerekçesi varken…
*
Türkiye hem İsveç, hem de Finlandiya''nın NATO üyeliğine karşı çıkıyor; bu iki ülkenin "PKK/YPG''ye çok açık desteklerini" işaret ederek, "Müttefik müttefike bunu yapar mı?" diyor.
*
İsveç ve Finlandiya adına Türkiye''ye güvenlik garantisi veren ve NATO''nun patronu varsayılan ABD, daha birkaç gün önce Suriye''nin, PKK/YPG tarafından ele geçirilmiş topraklarına yaptırım muafiyeti getirdi; ihyanın yolunu açtı yani!
PKK kamplarına helikopterlerden atılan ilaç, gıda, vesair yardım kolileri Türkiye Cumhuriyeti''nin "acı hatıra arşivi"nde saklı.
Keza, önce McKenzie, sonra Kurilla, Suriye''de görev alıp da PKK/YPG kamplarını ziyaret etmeyen, terörist başlarını "muhatap" almayan, alenen "iş birliği" ve "destek" açıklaması yapmayan ABD''li komutan kaldı mı?
İsveç''i "Bakanları video konferansla görüştü" diye suçladığımız kim varsa, ABD''li CENTCOM Komutanları hepsiyle fiilen, fiziken el sıkıştı.
Bir kısmı Türkiye''nin düzenleyeceği sınır ötesi operasyonların hemen arifesinde olmak üzere terör örgütüne yüzlerce TIR silah ve teçhizat yollamak, Türkiye topraklarına da göz koymuş terör gruplarını eğitip, "düzenli ordu" niteliği kazandırmaya çalışmak "müttefikliğe" sığar mı?
*
NATO''nun merkezi durumundaki Belçika aynı zamanda PKK''nın da "Avrupa''daki merkezi" konumunda; iddia değil, kendi istihbarat kurumlarının itirafı!
Aralarında örgütün tepe yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda kırmızı bültenle aranan PKK''lı teröristin sığınağı.
PKK''nın Türkiye''deki saldırılarını "iç savaş" olarak tanıyarak, terör örgütüne açık imtiyaz sağladı.
PYD''yi zaten hiç "terör örgütü"nden saymadı.
Hep "müttefiklik"ten!
*
Fransa, malum Daniella Mitterrand''ın gıyabında "Kürtlerin anası";
PKK''nın "siyasallaşma" yolundaki "üst aklı".
Bir "White House" bir Elysee; sarayın koridorlarının dili olsa da anlatsa bugüne kadar sözde üniformalı kaç teröristi ağırladığını…
Tüy dikmesi eksikti; PYD/YPG''yi resmen "Fransa''nın müttefiki" olarak gördüğünü de açıkladı; tamamlandı.
*
Türkiye, hem İsveç hem de Finlandiya''ya tepkisinde haklı haklı olmasına da; mevcut müttefikleri, buna gerekçe gösterdiği "terör hamiliği"nin daniskasını yapmıyor mu sanki!
NATO müttefiki tarafından askerlerinin başına çuval geçirilmiş başka bir NATO ülkesi var mı?
*
Hüküm süren yapıya bakınca, hiç sırıtmazdı, iki ülke de gayet yakışırdı NATO''nun sözde "müttefiklik" anlayışına!
/////////////////////
SORU-YORUM
+++++++
Hazır müttefiklerimizin PKK/YPG''yle ilişkisi tartışılıyorken aklıma takıldı;
Rusya bu terör örgütlerini, "terör örgütü" olarak tanımış mıydı?
Peki ya, Rusya''ya karşı savunduğumuz, askerî ortaklıklar filan geliştirdiğimiz Ukrayna? O tanıyor mu?
Türk yargısına emanet olan Cemal Kaşıkçı dosyasını teslim ettiğimiz Suudi Arabistan, PKK/YPG''yi terör örgütü olarak tanıyor mu?
15 Temmuz''dan sonra "şerefsizler" listesine dahil edilen ve fakat, gün itibarıyla "incinmesin" diye iktidarın kendi partililerini fedaya hazır olduğu Birleşik Arap Emirlikleri tanıyor mu?
Çin tanıyor mu?
Normalleşme takvimimizdeki Mısır tanıyor mu?
Yanlış anlaşılmasın; NATO yahut ABD meşrulaştırmasına çalışmıyorum bu aynılaştırma üzerinden; "ittifak" anlayışımızı bir gözden mi geçirsek acaba; onu soruyorum yalnızca!