Muhalefet Gezi'yi okuyamadı...
Gezi olayının siyasi partilerüstü bir olay olduğu iyice anlaşıldı. Liberal, muhafazakar, sol, zengin, fakir, kim olursa olsun, bu tepki laik demokratik bir yaşam tarzını benimsemiş olanların tepkisiydi.. Siyasi iktidarın yaşam tarzına müdahalesine karşı bir tepkiydi.
Bu tepkiyi dünya okudu... ABD ve Avrupa Birliği iyi okudu... Sanayici ve iş adamları anladı. TÜSİAD, “Polis müdahalesinin toplumsal uzlaşma arayışında moral bozucu olduğunu” söyledi. Baskıya rağmen medya anladı ve bir gün sonra gerçekleri vermeye başladı. Hatta AKP iktidarı zamanında imtiyaz ve yabancıya satış izni alan yabancı bankalar bile faiz lobisi suçlamasının da etkisi ile çok çok iyi anladılar... Bir tek muhalefet partileri anlayamadı ve bocaladılar.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Taksim Gezi Parkı protestoları ve sonrasındaki olaylarla ilgili açıklamasında MHP’nin bu eylemleri desteklemediğini söylemişti. Yunus Göksu isimli bir muhabir ise şu haberi veriyordu: MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya ve MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan’ın da aralarında bulunduğu grup Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda toplandı. Burada grup adına basın açıklaması yapan MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan “AKP iktidarının halka dayatmak istediği doğa katliamını protesto etmek amacıyla burada toplandık. MHP olarak Gezi Parkı’nın yıkılmasını protesto ediyoruz. Gelecek nesillere iyi bir doğa bırakmak istiyoruz” dedi.
AKP’den hoşnut olmayanlar, CHP’li bir milletvekilinin Atatürk karşıtı söylemleri, Ermeni soykırımı var diye Türkiye’yi suçlayanların Kılıçdaroğlu tarafından partinin üst yönetimine getirilmesi ve partinin laik demokrasiyi savunmada yetersiz kalması nedeniyle, birçok insan, MHP’ye oy vereceğini söylüyordu. Bahçeli’nin bu sözlerinden sonra hepsinin rengi ve görüşü değişti.
CHP Genel Başkanı ise her zamanki çelişkili tavrını sergiledi... Önce 6 Haziran’da “Yeşil alanı imara açmak istiyorsanız referandum yapın. Yasal altyapıyı hazırlayalım. Kararı halk versin’’ dedi. Sonra “Gezi Parkı artık dünyanın özgürlük parkıdır. Ne referandum, ne yargı kararı, ne plebisit, orayı yeşil alan olmaktan çıkarabilir” dedi.
CHP milletvekilleri arasında çelişkili açıklamaları önlemek için anket yapıldı. Çoğunluk Anayasanın ilk üç maddesi ile Türk ibaresinin CHP’nin kırmızı çizgileri olduğunu benimsedi. Ne var ki Taraf gazetesinin Gezi Parkı için yaptığı söyleşide Kılıçdaroğlu “CHP’li üyelerin Anayasa Komisyonu’nda sunduğu görüşler partiyi bağlamıyor. Bu konuları hem Parti Meclisi’nde hem MKYK’da tartışacağız” diyor. Aman Allah’ım...
Aslında, laik demokratik hayat tarzının korunmasında MHP ve CHP’nin çelişkili tutumu olmasaydı, Başbakan biraz daha ihtiyatlı olurdu. Söz gelimi doğru veya mizansen, eğer Bahçeli’nin tavizkar tutumu olmasaydı Sincan’daki AKP mitinginde kimse MHP bayrağı açmaya cesaret edemezdi. Muhalefet isteseydi, Gezi olayını şölenlere çevirerek dünyaya daha iyi mesajlar verilebilirdi.
Muhalefet neden bu kadar başarısız? Çünkü parti içi demokrasi yok. Eğer parti içi demokrasi olsaydı, muhalefet daha çok halkla bütünleşirdi ve halkın sesi olurdu. Şimdi yalnızca genel başkanların sesi oluyor.