Milletvekili dokunulmazlığı
Milletvekili dokunulmazlığı öteden beri çift taraflı olarak, yani hem halk hem de vekil tarafından istismar edilmektedir.
Anayasası’nın 83’üncü maddesinde; “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.”
“Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” diyor.
Bu durumun iki istisnası var...Birisi, ağır cezayı gerektiren suçüstü hali..
Diğeri de, seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14’üncü maddesine göre, düzeni değiştirmek ve bölücülük gibi suçlardır.
Milletvekilliği süresince, bir ceza veya soruşturma varsa, yine muhakeme devam ediyorsa, bunlar milletvekilliği süresinin sonuna ertelenir. Yeniden seçilirse, yine ertelenmiş olur.
Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına Meclis karar verir. Kendisi istese bile, dokunulmazlığın kaldırılıp kaldırılmayacağına yine Meclis karar verir. Milletvekili istifa etse de, istifanın kararını Meclis verir.
Aslında milletvekili dokunulmazlığını Türkiye şartlarında yeniden değerlendirmek gerekir. Dokunulmazlığın tamamıyla kaldırılması bugünkü siyasi ortamda, milletvekilini sıkıntıya sokar... İş yapmasını engeller. Siyasette demokrasi olmadığı için, insanlar birbirini etik olmayan yollardan harcamaya uğraşıyor. Topun ağzında da milletvekili var.
Buna karşılık, bazı milletvekili de dokunulmazlık zırhını istismar ediyor. Meclis dışında da bu zırhı kullananlar var . Bu şekilde yasalara aykırı davrananlar için veya mahkeme talepleri için savcılar Meclise fezleke yazarak söz konusu milletvekilinin yargılanmak üzere dokunulmazlığının kaldırılmasını isterler.
Söz gelimi 23. dönemde Meclise gelen fezleke sayısı 907 idi. Birçok milletvekili için 2’den fazla fezleke yazılmıştı. Baykal için de fezleke vardı. Bu dönem, yani 24. Dönem için ise, 622 fezleke var. Bunların 481’i 23. dönemden gelen, 141’i ise daha ilk 6 ayda gelen fezleke sayısıdır. Bu güne kadar çok özel durumlar dışında TBMM kimsenin dokunulmazlığını kaldırmadı.
Hem AKP hem de CHP programında dokunulmazlıkların kaldırılması var. Dokunulmazlığın kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı olması öngörülüyor. Ne var ki, bu güne kadar AKP’ iktidarı kendi programına uymadı. Yetmedi, TBMM, sahtecilik ve adi suçlar için dahi dokunulmazlığın kaldırılması kararı vermedi.
Diğer ülkelerde de, söz gelimi Almanya’da bir benzin istasyonunda aracına benzin alıp ödemeden kaçmakla suçlanan Manfred Kolbe’nın dokunulmazlığı kaldırıldı. Yine Rheinland Pfalz Eyaleti Milletvekili Michael Billen, kızını gizli polis bilgilerini ele geçirmeye teşvik etmekle suçlanarak eyalet meclisinde dokunulmazlığı kaldırıldı.
Kılıçdaroğlu için verilen fezleke, dokunulmazlık sisteminin ne kadar aksak olduğunu gösteriyor. Buna karşılık Kılıçdaroğlu ve milletvekillerinin dilekçe vermek yerine, prensip bazında bu sistemi düzeltecek kanun teklifi vermeleri gerekirdi.
Dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isteyenler, bunun komisyonlardan ve Meclisten geçmeyeceğini çok iyi bilirler. Bir an için geçtiğini düşünürsek, CHP içinde, muhakemesi devam eden bazı milletvekilleri için sonuç hiç de iç açıcı olmaz.
Ayrıca bütün partilerin dokunulmazlıkların kaldırılmasında önceliği, sahtecilik gibi adi suçlarla suçlananların aklanması veya ceza alması için, dokunulmazlıklarının kaldırılmasına vermeleri gerekir.