Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR
İsrafil K.KUMBASAR

Milletin 'baş belası' olan sosyal medya

Çok usta bir operasyon ile ileride 'milletin sesine' kulak verebilecek bütün gazeteleri ve televizyonları kontrol altına alarak adeta 'sade suya tirit' şirket bültenlerine dönüştürmeyi başaran iktidar sahipleri, ne yazık ki bu kez de 'sosyal medya' adı verilen bir başka gerçek ile karşı karşıya.

'Yandaş' ve dahi 'yanaşma' gaz'tecilerin bütün 'sümenaltı' çabalarına rağmen, memleket sathında olup bitenler herhangi bir 'sansüre', 'yasağa', 'baskıya' maruz kalmadan anında sosyal medyaya düşerek geniş halk kitlelerine ulaşıyor.

Bu gerçeği bir türlü hazmedemeyen Saray ağası, aynen şu müthiş analizi yapıyor:

-"Sosyal medya denilen şey, aslında şu anda toplumların baş belasıdır."

Ama aynı zat, o baş belasını 'bankamatik' memuru bir takım 'servis trolleri' aracılığıyla alabildiğince 'kendi lehine' kullanmayı da ihmal etmiyor.

Hazret teşhisinde haklı, zira 'kokuşmuşlukları' anında afişe eden sosyal medyanın, artık 'narkoz etkisi' altına alınan kitleleri de etki altına aldığını görüyor.

AKP iktidarını bugüne kadar 'sırtlarında' taşıyanların, hatta bu vesileyle 'bir hayli semirenlerin' içlerine hafiften de olsa bir ateş düştüğü aşikar.

On beş yıl sonra iktidarın gerçek profilini görüp "İnşaat ya Resullullah" sloganını keşfedenler, işin peşini bırakmayacak gibi görünüyor.

+ + +

'Geçmişe sövmeyi' ve 'ortak düşmanlar' üzerine yoğunlaşmayı esas alan 'mama' sistemindeki çatırtılar, yarınların artık 'pek de güvenli olmadığını' gösteriyor.

Buyurun, 'sanal tesanüde' inancın nasıl kırıldığına dair sosyal medyadan bir seçme:

-"İnsanları belli bir cemaate, tarikata, mezhebe, gruba veya partiye değil, gerçek İslam'a davet etmeliyiz."

Bir başka yorum aynen şu şekilde:

-"İnsanımızın, şeyhini, parti liderini göklere çıkartıp, bağlı olduğu grubun reklamını yapmaktan İslam pek aklına gelmiyor."

'Sözde' İslamcı geçinen ağabeylerinin iktidar olmasıyla 'sakallarını' ve 'bıyıklarını' kazıtıp, boyunlarına 'kravat' geçirerek kamudan yemlenmeye başlayan biçarelerin çeyrek asır sonra artık uyanmaya başladıklarının ilk işaretleri bunlar.

Öyle ya da böyle, demek ki 'beytülmal' gelip bir yerde birilerinin boğazına diziliyor.

"Kol kırılır, yen içinde kalır" safsatasına sığınmak yerine, mırıldanarak da olsa, gayenin nasıl betonlaşıp 'inşaata' dönüştüğünü ifade etmeye çalışıyorlar.

Birilerinin 'mümin' kümesinden yemlenip, 'münkir' kümesine yumurtladığı; 'iktidar öncesi' ile 'iktidar sonrasının' çok da örtüşmediği bazı kafalara dank ediyor.

+ + +

'Aynı safları' bırakın 'aynı camilerde' bile zinhar yan yana gelmedikleri halde, 'dünya menfaati' uğruna bir faninin arkasında el bağlamak için sıraya girenlerin abdesti 'sanal gurultu' ile bozulur mu dersiniz?

Uçaklarda el ele, diz dize, göz göze 'birlik ve beraberlik görüntüleri' verip diz çökenlerin sosyal medyadaki tutumuna bakınca cevabı bulmak hiç de zor değil.

İktidar muhibbi bir grubun müritleri, bir süre önce 'ilginç bir fotoğraf' paylaştılar.

Kendileri dışındaki hemen herkesi aynı kefeye koyup, 'kitaplarının yakılmasını', 'elaleme rezil edilmeleri' gerektiğini yazdılar.

Fotoğrafa yorum yapan birçok kişi, 'listenin çok eksik olduğunu' beyan ettiler.

Anlaşılan o ki henüz 'toy' olan bu kişilere şimdilik 'herkese diş geçirilemeyeceği', 'her şeyin bir zamanı olduğu' anlatılmamış.

Ya hakikaten çok toylar veya 'her söyleneni' olduğu gibi alıp, öyle kabul ediyorlar.

Oysa 'bakkallıktan', 'başkanlığa' doğru uzanan yol, çok 'akıl', çok 'sabır', çok ince bir 'ilm-i siyaset' eğitimi ister, değil mi?

Şimdi kalkıp da 'başkanlık sistemine' geçildiğinde yapılacak icraatlar anlatılır mı, 'bir çuval incir' berbat edilir mi?

+ + +

Sade suya tirit adeta birer 'şirket bülteni' haline dönüşen gazete ve televizyonlardan başlarınızı kaldırın da sosyal medyaya şöyle bir göz atın.

Orada, hazretin etrafına dizilip 'kerhen' birbirlerine tebessüm eden, sözüm ona 'vatanın dirliği, milletin birliği' için canhıraş çaba harcayanların, aslında nasıl da 'birbirlerini dişlemek' için nasıl fırsat kolladıklarını göreceksiniz.

Ve sosyal medyanın neden 'toplumların baş belası' olduğunu daha iyi anlayacaksınız.

Yazarın Diğer Yazıları