Milleti gaza getirerek gaza zam...

AKP kongresinde prensip kararlardan birisi “Yoksulluğun yok edilmesi ve gelir dağılımının düzeltilmesi” kararı idi. Ancak aynı gün bunun tersi yapıldı. Doğal gaza yüzde 9.8 ve elektriğe yüzde 10.1 oranında zam yapıldı.
Kongre heyecanı ve kongre tartışmaları zam haberini ve zam tartışmasını bastırsın diye zam kararı, kongreyle aynı gün alındı. Gerçekte ise zammı devlet yapar. AKP kongresi ile bir bağlantı kurulması ve zammın tartışılmasının önlenmesi siyasi iktidarın devlete bakış açısını yansıtıyor... Devleti de parti malı gibi görüyor.
Normalde, AKP’nin yoksulluğu azaltacağım diyerek aynı gün zam yapması Ziya Paşa’nın darbımesel haline gelen meşhur sözünü hatırlatıyor... “Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde...”
Maalesef millet de kendi cebinden çıkan gaz parasına bakmıyor... Başbakan’ın gazına geliyor... Hükümet de bundan yararlanıyor ve bir yıl içinde doğal gaza yüzde 30.35 zam yapabiliyor.
Doğal gaza Nisanda yüzde 18.72 zam yapılmıştı. Yani yüzde hesabı ile 100 olan fiyat 118.72’ye çıkmıştı. Şimdi de 118.72 üstünden yüzde 9.8 daha zam yapıldı. 100’den 130.35’e çıktı. Yani Nisandan bu yana gaz fiyatlarına toplam yüzde 30.35 oranında zam yapılmış oldu.
Aynı hesapla elektriğe de yüzde 19 zam yapıldı.
Bu zamlar neden yapıldı?

1) İthal gaz fiyatları mı arttı? Artmadı çünkü Azerbaycan ithal ettiğimiz gaza zam yaptı... Ancak aynı zamanda Rusya’da gaz fiyatını 500 dolardan 450 dolara düşürdü... Türkiye şu anda beş ayrı ülkeden, Rusya, İran, Cezayir, Nijerya ve Azerbaycan’dan doğal gaz alıyor. 2011 yılında Türkiye bu ülkelerden yaklaşık 44 milyar metreküp doğal gaz ithal etmiş. Azerbaycan’dan 7 milyar metreküp gaz ithal ediyoruz... Oysa ki Rusya’dan 24 milyar metreküp gaz ithal ediyoruz.

2) İthal gaz için verdiğimiz doların değeri mi arttı? Tersine yılbaşında bir dolar 1.87 lira idi... Dün ise 1.79 lira idi. Yani yılbaşından bu yana dolar değeri, yüzde 4.3 oranında düştü... Başka bir ifadeyle ithal ettiğimiz dolara TL cinsinden daha az para ödüyoruz.

3) Enflasyon hesabı, gaz maliyeti hesabına girmez. Çünkü dolarla ithal ediyoruz. Gaz, satış hesabına girer... Çünkü doları TL’ye çevirip satıyorlar. 2012 Eylül ayı TÜFE oranı yüzde 8.88’dir. Bu enflasyondan da dolardaki düşmeyi çıkarmak gerekir. Yani enflasyonu da bahane edemezler.
Gaz fiyatlarındaki artışı yapanlar, net bir hesap yaparak, vatandaşa bilgi vermelidirler... Bu iş AKP kongresinde üstelik Türk’ü eksik olan milletim diyerek olmuyor. Önemli olan aynı millete hesap vermektir.
Öte yandan eğer devlet bu işletmeciliği yapamıyorsa, kayıp ve kaçak varsa, bunda vatandaşın ne günahı var?
Aslında sorun gaz maliyetleri değil... Sorun AKP’nin bütçe açığını fakir- fukaranın sırtına yüklemesidir... Bu şekilde hükümetlerin kamu fiyatlarını, maliyetlerin çok üstünde tutması, “Gizli vergidir” . Gizli vergi aynı zamanda haksız vergidir ...
Hükümet. uzun süre düşük kur uygulaması yaptı. Bu nedenle yüzde 70 oranında dışa bağımlı bir üretim yapısı oluştu. Enerjide bu bağımlılık maalesef daha ağır sonuçlar verebilecek niteliktedir. Söz gelimi doğal gazda yüzde 61 oranında Rusya’ya bağımlıyız. Rusya gazı keserse, yalnızca üşümekle kalmayız, elektrik üretimi de kesilir. Çünkü elektrik üretiminde de yüzde 50 doğal gaza bağımlıyız. Yetmedi hem doğal gaz hem de elektrik kullanan sanayi üretimi de duracaktır.

Yazarın Diğer Yazıları