Millet İttifakı'nda bir ilk ve şifreleri

Saadet Partisi ve özellikle lideri Temel Karamollaoğlu''nun Türk siyasetinde de Millet İttifakı''nda da önemli derecede ağırlığı vardır. Bu ağırlığı en iyi bilen de kuşku yok ki Recep Tayyip Erdoğan''dır.

Erdoğan''ın Millet İttifakı''nı parçalama niyetindeki bir numaralı hedefi de bu yüzden Saadet Partisi''dir.

Gerek Saadet Partisi teşkilatlarının gerekse Karamollaoğlu''nun disiplinli ve ilkeli duruşu Erdoğan''ın önceki hayallerini yıkmıştı.

Ancak Erdoğan siyaseten pes etmedi ve Saadet Partisi''nde bir kara delik açabilmek için Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Oğuzhan Asiltürk''e çengel attı.

Oğuzhan Asiltürk, Millî Gazete''de yayımlanan yazısında bir toplantıda Saadet Partililere şöyle seslenmiş;

- "Sizden inançlarımıza uygun bir şey yapmanızı istersem, itaat edeceğinize söz veriyor musunuz?"

Toplantıya katılanların tamamı şöyle yanıt vermiş:

- "Evet, sen bizden zaten yapmak zorunda olduğumuz şeyi istiyorsun, kabul ediyoruz."

Asiltürk kendisini partinin üst kademe karar organları ile Genel Başkan otoritesinin yerine koymak bir yana, üstündeki bir seviyeye koymaktadır.

Bu siyasi etik olmayan tutum ve davranışı örneğin AKP''den şöyle örneklesek:

AKP Meclis Grup Başkanı Naci Bostancı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeler yapsa, davet edildiği siyasi gezilerine katılsa AKP''lilerle toplantıda dese ki;

- "Sizden inançlarımıza uygun bir şey yapmanızı istersem, itaat edeceğinize söz veriyor musunuz?"

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olan deneyimli siyasetçi Recep Tayyip Erdoğan ne der?

Bostancı''nın böyle bir tavır içinde olmayacağı kesin.

Oğuzhan Asiltürk''e şunu soralım:

- Lidere itaat sizin kitapta yazmaz mı?

Temel Karamollaoğlu''nun Millet İttifakı''ndaki ağırlığı ve liderler arasındaki konumu gerçekten çok farklı.

Erdoğan 3. kez aday yapılamaz

Haziran 2023''te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde geri sayım başladı ve 23 ay kaldı.

Anayasayı çiğneyerek yeniden aday olması için Devlet Bahçeli''nin zorlama önerisine Yüksek Seçim Kurulu hukuken onay veremez.

Açık ve net söyleyeyim eğer "Yüksek Seçim Kurulu" üyeleri "Yandaş Seçim Kurulu" olur ve Erdoğan''ın 3. kez adaylığına "onay" verirlerse anayasa ve yasa hükümlerini açıkça ihlal ederler.

- Anayasa 101. Madde ile Türk Ceza Kanunu''nun 257 ve 309. maddesinin 3. bendini kast ediyorum.

Yüksek Seçim Kurulu üyesi yüksek yargıçların Türkiye''nin geleceğinde yaşanabilecek hukuki sorunları ve Türk Ceza Kanunu hükümleri ile Anayasa hükmünü düşünerek Erdoğan''ın adaylığına "Onay" vermeyeceklerine inanıyorum.

Eğer onay verirlerse; YSK üyeleri Yüksek Yargıç oldukları için bu iktidar döneminde olmasa bile iktidar değiştiğinde Yüce Divan''da yargılanırlar...

Millet İttifakı

Millet İttifakı''na gelince Saadet Partisi''nin lideri Temel Karamollaoğlu''nun verdiği demeçte satır arasında söylediği şu söz çok önemli;

- "Ben artık Cumhurbaşkanlığına bu sefer aday olamam. Cumhurbaşkanı her kesime rahatlıkla hitap edecek bir insan olmak mecburiyetinde. Bunu bulmak kolay değil."

Karamollaoğlu''nun "Aday olamam" sözü Millet İttifakı''nda bir ilk oldu.

Bu açıklamada değerlendirilmesi gereken söylem ise şöyle:

- "Her kesime rahatlıkla hitap edecek bir insan…"

"Her kesim" ifadesi ile Karamollaoğlu''nun sözlerinin şifresini çözelim.

Birincisi; Millet İttifakı partileri olan CHP, İYİ Parti, Saadet ve Demokrat Parti''nin seçmenlerini,

İkincisi; İttifak dışındaki; HDP, Gelecek Partisi, DEVA, Doğru Parti, Bağımsız Türkiye Partisi, Genç Parti gibi partilerin seçmenlerini,

Üçüncüsü; AKP ve MHP seçmenlerini de kast ettiğini anlıyorum.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri Meral Akşener''in 2023''te aday olsa dahi Erdoğan''a ve AKP''ye seçimi kaybettirme inancında ve azminde olduğunu biliyorum.

Kılıçdaroğlu ve Akşener cumhurbaşkanlığına adaylığında Karamollaoğlu gibi düşünüyorlar.

- "Her kesime rahatlıkla hitap edecek bir insan…"

Millet İttifakı''nda uyum maksimum olduğundan zamanı geldiğinde en doğru adayı belirleyeceklerinden şüphem yok…

Yazarın Diğer Yazıları