Millet iradesi sandıkta tecelli eder
Millet iradesi sandığa, milletin ittifakı ile yansır ki demokrasilerin olmazsa olmaz temel kuralıdır.
Milletin ittifakı seçimlerle ortaya çıkar, milletin iradesi ile vereceği oylar ile sonuçlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Genel Kurul salonunda "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" yazar.
Bugün işte egemenlik hakkımızı kullanmak ve kentlerimizi yönetecek belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi ve muhtarlarımızı seçmek için sandığa gidecek vatandaşlık görevimizi yerine getireceğiz.
Demokrasinin ana ve vazgeçilemez kuralı şudur:
Millet iradesi sandığa, milletin ittifakı ile yansır.
Millet kimi önerirse, ittifak kimin üzerinde oluşursa o partinin adayı seçimi kazanır, kentini yönetir.
Yani Milletin ittifakı hangi adayda toplanır ise o aday seçimi kazanır.
Millet hizmet alır, beğenmezse seçtiği partilere de adaylara da oy vermeyerek ders verir. Seçim günü siyasetçiler için ders verme günüdür.
O dersi alan parti ya da başkan "millete hizmette neleri aksattım?" diye öz eleştiri yapar.
Demokrasi budur, seçim budur, siyaset budur.
Siyasilere sandıkta ders vermek, demokrasinin olmazsa olmaz ana kuralıdır.
Bu kural seçimlerde atılan oylarla şekillenir.
Cumhurbaşkanı, milletvekili, belediye başkanı ya da muhtar seçiminde de değişmez.
Milletle ittifak olmadan seçim kazanılamaz, milletin ittifakı kimin üzerinde yoğunlaştı ise seçimi o partiler kazanır.
İrade sizin, egemenlik sizin, karar sizin.
"Ama fakat" demeden "küsüm, kızgınım, dargınım" demeden sandığa mutlaka gidin ve oyunuzu kesinlikle kullanın.
17.00'de oy kullanma süresi tamamlandıktan sonra sandık başına gidin oyların sayımına, listeye işlenmesine, sandık görevlileri tarafından imzalanmasına kadar bekleyin.
O sayım sonuçlarına itiraz etme ve sandık tutanağına itirazınız varsa yazdırma hakkınız vardır.
Oy çalmak namussuzluktur, seçimlerde hile yapmak vatana ihanettir, milletin ittifak ettiği adayların kazanması demokrasinin olmazsa olmaz en önemli demokratik hakkıdır.
Gelin, ülkemize, demokrasimize yakışan bir seçim yaşayalım.
Kazananı ve kaybedeni verdikleri demokratik yarış için kutlayalım.
Milletin ittifakını, ancak böyle sağlarız bu seçimde milletle ittifakın ne kadar büyük bir güç olduğunu dosta düşmana ispat ederiz.
Düşmanlarımızı da çatlatırız.
Müjdeler olsun!..
Bu güzel demokrasi günü moralinizi bozmak istemem ama Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerini de görmezden gelemem.
Son 16 yılda yurt içinde ve dışında yerleşik milyonerlerin toplam sayısının şubat sonu itibarıyla 183 bin 607'ye çıktığını müjdeleyeyim.
Ne mutlu Türk Milletine ki, 2018 sonunda 180 bin 126 olan milyoner sayısı, 2 ayda 3 bin 481 kişi arttı.
"Zenginin parası züğürdün yazısına konu olmuş" demeyin Allah aşkına.
Milyonerlerin paralarının toplamı şubat sonu itibarıyla 1 trilyon 137 milyar 39 milyon liraya ulaştı.
Tek bir milyonerin başına ortalama 6 milyon 193 bin lira düşüyor.
Bizler tanzim çadırlarının kuyruklarında ucuza domates, biber, patlıcan, patates ve soğan alırken milyonerlerimiz de boş durmamış 2 ayda servetlerine 27 milyar 180 milyon lira eklemişler.
Yerli ve Milli yurt içi milyonerlerin sayısı, 2 ayda 3 bin 65 artarak 164 bin 865'e ulaşmış.
Bu kişilerin toplam mevduatı da 1 trilyon 52 milyar 635 milyon liraya yükselmiş.
Bakın milyonerlerimizin mevduatları bankalarda nasıl tutuluyor:
453 milyar 538 milyon lirası Türk Parası hesabında,
592 milyar 762 milyon lira karşılığı döviz hesabında
6 milyar 334 milyon lirası altın hesabında…
Muhalefet, "yokluk kuyruğu" derken, iktidarın, "varlık kuyruğu" dediğini hatırladım bir anda.
İşte size gerçek varlık, teşekkürler BDDK…