Merkez Bankası kime çalışıyor?
Merkez Bankası(MB) faiz oranlarını indirdi. Bu oranlardan ikisi önemlidir. Bir, politika faizi... İki, gecelik faizler . MB, “Politika faizi” olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 5.5’ten yüzde 5’e indirdi. MB, istediği her hafta haftalık repo ihalesi açıyor. Bu ihalede bankaların getirdiği bono ve tahvil gibi kağıtlara karşılık bankalara nakit borç veriyor. Politika faizinin düşmesi bankaların daha ucuza fon sağlamaları anlamına geliyor.
Gecelik borçlanma faiz oranını da “borçlanma faiz oranını” yüzde 4.5’ten yüzde 4’e indirdi. Bu faiz bankaların ellerindeki TL’nin kısa vadeli olarak MB’ye yatırılması karşılığı aldıkları faizdir. Başka bir ifade ile bankalar dışarıdan sağladıkları dövizlerin karşılığı TL’yi MB’de gecelik tutma faizidir.
MB gecelik “borç verme faiz oranını” da yüzde 7.5’ten yüzde7’ye indirdi. Bu demektir ki bankalar kısa vadeli fon gereksinimlerini artık MB’den eskiye göre yüzde 0.5 daha düşük faizle sağlayacaklar. Başka bir ifade ile MB’den daha düşük faizle borç alabilecekler.
MB’nin faiz indirme kararının etkisi ne olur?
1) Banka ve kredi kartları faizleri değişmedi. Bankalar MB’dan yüzde 5 ve yüzde 7 ile aldıkları kaynakları , avans kredi olarak verdiklerinde yıllık yüzde 26.64 ve gecikme faizi olarak ta yüzde 32.64 faiz alıyorlar. Yani MB’den sağladıkları fonlarla yüzde 400 ile yüzde 600 oranında kâr ediyorlar. Tüketiciye giden bir şey kalmıyor. MB banka ve kredi kartları faizlerini iki ayda bir yeniden ilan ediyor. Değiştiriyor veya aynı bırakıyor.
2) Mevduat faizleri ise, alternatifi MB’dan ucuza borçlanmak olduğu için, hemen düşmeye başladı. Yani MB’nin faiz indirimi tasarruf sahibinin de zararına oldu. Zaten son 2 yılda mevduat 2011 yılında yüzde 3, 2012 yılında ise yüzde 1 reel kayıp getirdi. Halen TÜFE olarak enflasyon beklentisi yüzde 7’dir. Mevduat faizi ise ortalama yüzde 7’dir. Ayrıca bu faiz brüt faizdir. Bir de mevduat brüt faizinden yüzde 15 gelir vergisi stopajı ve ayrıca yüzde 1 dolayında da diğer vergi ve harçlar kesiliyor. O zaman mevduat reel faizi bu sene de eksi olacak demektir. Bu demektir ki parasını mevduata yatıranların parası eriyecektir.
3) Eksi reel faiz, para tutanın elini yakıyor anlamına gelir. O zaman kimse enflasyon eritsin diye elinde para tutmak istemez. Normal istikrarlı ülkelerde fiziki yatırım yapar. Türkiye’de ülke riski yüksek, siyasi ve sosyal ortam elverişsiz olduğu için kimse yatırım yapmıyor. Ya dışarı götürüyor veya gayrimenkul gibi atıl yatırımlara gidiyor.
Başbakan yardımcısı 2012 yılında Türkiye’de yerleşiklerin yurt dışında 4.5 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını ve Türk vatandaşlarının dışarıda yalnızca sermaye piyasalarında 130 milyar doları olduğunu açıkladı.
4) MB faizleri düşürdü ve fakat maalesef yatırım kredisi ve işletme kredisi faizleri düşmedi. Yüzde 14 ile yüzde 20 arasında devam ediyor. Yani MB faizleri düşürmesi, yatırım maliyetlerini de düşürmedi. MB toplam talep artacak diye yatırım yapılmasına sıcak bakmıyor. Bunun içinde bankaların kredi vermesini zorlaştıraca , munzam karşılıkları artırmak gibi önlemler alıyor. Oysa ki mevduata eksi faiz, tüketimi daha çok artırıyor.
5) Nereden bakarsak bakalım, faizleri enflasyonun altında tutmanın yatırıma da tasarrufa da enflasyonla mücadelede de işe yaramıyor. Yalnızca bankaların kârı artıyor. Finans sektörü şişmanlıyor. Reel sektör zayıflıyor. Sektörel denge bozuluyor. Tüketici tefeci faizi ödemek zorunda kalıyor. O zaman, insanın aklına MB dahil “herkesin ve her şeyin bankalar için çalıştığı” geliyor.