Memurun hakkı
Üç çeyrektir GSYH'da eksi büyüme var, yani küçülüyor.
Genel olarak eksi büyüme olduğunda, sabit geliri olan devlet memurlarının maaşları düşmeyeceğine göre, etkilenemez şeklinde bir anlayış var. Ancak aynı zamanda yüksek enflasyon varsa bu tez çürüyor. Çünkü siyasi iktidarlar memur maaşlarında enflasyon oyunu yaparak , çalışanların reel gelirini düşürüyor.
Kamuda en fazla üyesi olan sendika Memur-Sen'dir. Bir milyondan fazla üyesi var. Bunun içindir ki yasa gereği toplu sözleşmelere bu sendika giriyor.
Görüşülmekte olan 3 milyon memur ile 2 milyon memur emeklisi toplu sözleşmelerinde, Memur-Sen; 200 lira artı birinci yıl yüzde 8+7 ve ikinci yıl 7+6 zam yapılmasını istiyor.
Hükümet bu istenen düzeltmeyi yapsa bile, memur hakkını alamıyor.
200 liranın en düşük memur maaşı içindeki payı vergiyi de katarsak yüzde beş dolayındadır. Bu yüzde beş geçmiş enflasyon farklarındaki mağduriyeti ve büyümeden verilmesi gereken payı bile karşılamıyor.
Birinci yıl 8+7 artış, yıllık yüzde 13.3 artışa geliyor. Yüzde 16 oranında bir enflasyon ortamında memur baştan kaybetmiş demektir. Kaldı ki bu 8+7 oranlarında pazarlık payı yüksektir. Muhtemelen bu oranlar bu aylarda baz etkisi ile enflasyon düşecek diye hükümet tarafından 6+5'e çekilecektir.
Her şeyden önce ifade etmek gerekir ki, memura verilecek zam değil, enflasyon düzeltme farkıdır.
1 - Memurun 6 ay sonra aldığı enflasyon farkının bir kısmı da enflasyon tarafından aşınıyor. Yani bu farkı devlet geç vererek ayrıca üstünden gizli bir enflasyon vergisi almış oluyor.
2 - Memura verilen enflasyon farkı için ortalama TÜFE oranları temel alınıyor. Oysa ki memurun harcama sepeti içinde, gıda gibi enflasyon üstünde artan harcamaların payı daha yüksektir. Bu demektir ki memur enflasyonu açıklanan TÜFE oranından daha yüksektir. Bunun için geçinme endeksi hesaplanıp, maaş ve ücret düzeltmelerinde enflasyon olarak bu endeks esas alınmalıdır.
3 - Öte yandan memur hakkını savunamıyor. Çünkü sendikalar çok sayıda, dağınık ve ideolojik temellidir.
Kamuda 12 konfederasyon ve 182 sendika var. Memurlar ister istemez hükümetle iş birliği yapan, bu nedenle memur tarafında değil de hükümet tarafında olan sendikalara üye oluyor. Uygulama da bu paraleldedir. Memurların üçte ikisi Memur-Sen'e üyedir. Toplu sözleşmelere de, üyesi en fazla olan Memur-Sen katılıyor.
Memur-Sen başkanlarının AKP'den listeye girmeleri ve milletvekili olmaları bu Memur-Sen'in tarafsız olmadığını çok net olarak ortaya koymaktadır.
Memur eğer uzun dönemli çıkarını korumak istiyorsa ve refahtan pay almak istiyorsa sendika seçiminde bilinçli olmalıdır.
Hükümette yasada değişiklik yaparak, toplu sözleşmelerde, en yüksek üyesi olan tek memur sendikasını değil Toplu sözleşmelerde tüm memurları kapsayan sendika sistemini getirilmelidir.
4 - Memur hakları yalnızca maaşla sınırlı değildir. Devlette liyakat sorunu da memur hakkıdır. Liyakat hem kamu hizmetlerinin etkin görülmesini sağlar hem de liyakat sahibi olanlar için hak kaybını önler.
Memura hakkını vermezsen, verimi düşer ve kamu hizmetlerinde etkinlik azalır. Bu da hepimizin hanesine eksi yazar.