Memura yeni tuzaklar
Memur sendikaları, 15 Ağustos’ta toplu sözleşme için Hükümetle masaya oturacak. Ne var ki, bu toplu sözleşme, memuru ve kamuoyunu oyalamaktan öte bir anlam ifade etmiyor.
Anayasanın 53. Maddesi, Toplu İş Sözleşmesi Hakkı başlığını taşıyor. Ancak kamu görevlisi olanlar için özel düzenleme yapıyor. Düzenlemede grev hakkı olmayan kamu çalışanları sendikaları, “idareyle amaçları doğrultusunda toplu sözleşme yapabilirler” diyor. Ancak toplu görüşmenin bakanlar kurulunun takdirine sunulacağı da ifade ediliyor.
Yani sendikalar ve uzlaşma kurulu ne derse desin, son kararı bakanlar kurulu veriyor.
2010 yılı için memur zammında, ortaya çıkan uyuşmazlık için uzlaşma kurulu 4 artı 4 demişti. Bakanlar kurulu buna uymamış ve 2.5 artı 2.5 kararı almıştı.
Yine Anayasanın aynı 53. maddesinde, memur sendikaları için “üyeleri adına yargı mercilerine başvurabilir” deniliyor.
Halk oylamasına sunulacak olan, ’’Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’’un 6 maddesi Anayasanın 53 maddesini değiştiriyor. Memur ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkı yeniden düzenleniyor.
Düzenleme:
“Memur ve diğer kamu görevlileri toplu sözleşme yapma hakkına sahiptir. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar, kamu görevlileri hakem kuruluna başvurabilir. Kamu görevlileri hakem kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir” şeklindedir.
Yani halk oylamasına sunulan kanuna göre son karar Bakanlar Kurulunun olmayacak, Kamu görevlileri hakem kurulunun olacaktır. Ne var ki halk oylamasına sunulacak bu Anayasa metninde, memurla ilgili aldatmaca ve tuzaklar var:
1) 53. maddenin 3. ve 4. fıkraları kaldırılıyor. Üçüncü fıkra yukarıda ifade ettiğimiz gibi, memur ve kamu görevlileri adına sendikaların yargıya gitme hakları var. Bu hak kaldırılıyor.
2) Uzlaşma kurulu yerine, “Kamu Görevlileri Hakem Kurulu” geliyor. Bu kurulun nasıl oluşacağı da kanunla düzenlenecek. Eğer hükümet bu kurulu Asgari Ücret Tespit Komisyonuna benzer şekilde veya hükümetin uzantısı olacak şekilde kurarsa memur mevcut haklarını kaybetmiş olacaktır.
3) Öte yandan, uzlaşmazlık halinde memura grev hakkı yine verilmiyor.
Bugüne kadar bu ince hesapları AKP iktidarı hep hülle yoluyla, çalışanlar aleyhine işletmiştir.
Toplu sözleşme grev hakkıyla bir bütündür. Memura grev hakkı verilmediği zaman, toplu sözleşmenin bir anlamı kalmıyor.
Grev hakkının verilmiyor olmasının AB normları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uymayan yönleri de var. Geçmiş yıllarda iş bırakan-eylem yapan memurlara verilen cezalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde tazminatla sonuçlanmış ve mahkeme kararlarında, Avrupa Sosyal Şartı’na atıf yapılmıştı.
Kararda “...Grev yapma hakkı ile ilgili olarak, her ne kadar 11. maddede bu hak açıkça ifade edilmemişse de bu hakkın tanınması, hiç kuşkusuz en önemli sendikal haklardan birini teşkil ediyor...” denilerek, kamu görevlilerinin toplu eylem/hareket hakkının düzenlemesi zorunluluğu ortaya konulmuştu.