Memur ve emekli maaşlarında da hülle yaptılar
En düşük emekli maaşı 2500 liraya çıkarıldı. Asgari ücretin yarısı kadar. Oysa ki Asgari ücret veya minimum ücret, yasal bakımdan işçilere ödenebilecek en düşük ücret seviyesidir.
Asgari ücret ''''gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür vb. gereksinimlerini günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılayacak biçimde hesaplanır.'''' Türkiye''de asgari ücrete kültürel ihtiyaçlar katılmıyor. Yalnızca yaşam için gerekli harcamalar hesap ediliyor. Yani bu ücretin altında kalanlar yaşamını sürdüremez. Asgari ücretin altında işçi hayatının sürdüremezse, emekli nasıl sürdürecek.
Gerçekte en düşük emekli maaşı, asgari ücret kadar olmalıdır.
Öte yandan, siyasi iktidar memur maaşlarında da hülle yaptı. 2021 ilk 6 ay için yüzde 5 enflasyon düzeltmesini yüzde 7,5 yaptı. Gerçekte 2022''de enflasyonun daha yüksek çıkacağı ayan beyan ortadadır.
Ayrıca memurlar, 2021 ikinci altı ay için memur maaşlarındaki yüzde 3''lük artış enflasyonun altında kaldığı için, yüzde 22,47 enflasyon farkı alacaklar.
Enflasyona göre reel maaş düzeltmesi yüzde 29,97 olacak. Memur-Sen hükümete yakın olduğu için, bu artış ateşi söndürür, közü kalır şeklinde açıklama yaptı.
Aslında ise bu uygulama ile hükümet memur ve emeklinin hakkını yedi.
Doğru hesap şöyle olmalıdır:
1- 2021 altı aylık enflasyon farkı; Altı aylık TÜFE yüzde 25,47 - yüzde 3 maaş artışı = yüzde 22,47;
2- 2022 ilk 6 ay için enflasyon düzeltmesi, yüzde 7,5;
3- 2021 memurun enflasyon farkını geç almasından dolayı ortalama 3 aylık kayıpları = yüzde 5,62
4- 2021 büyümeden refah farkı = yüzde 9;
- Memur maaşlarında düzeltme ve refah payı toplamı =yüzde 44,59
Siyasi iktidar büyüme ile övünüyor. Ancak büyümede katma değer yaratan işçi ve memura pay vermiyor. 2021 yüzde 9 büyüme varsa, memura da aynı oranda pay verilmelidir.
Öte yandan bugünkü ve geçmiş iktidarlar enflasyon düzeltmesini hep zam olarak açıkladılar. Bu zamlarla da övündüler.
Aslında ise mesele, maaşlarda enflasyondan dolayı meydana gelen reel kayıpların düzeltilmesidir. Dahası bu zammı hükümet cebinden vermiyor. Vatandaşın vergilerinden veriyor.
Memurun enflasyondan dolayı hülle yoluyla verilmeyen kayıpları ve refah payından dolayı kaybı, memurdan gizli enflasyon vergisi almak demektir. Bunun içindir ki memur giderek yoksullaştı. Bu durumu TÜİK verileri de doğruluyor.
TÜİK; 2019''dan 2020''ye ''''Esas İşteki Durumlarına Göre Yıllık Ortalama Esas İş gelirlerindeki Değişme'''' şöyle:
Ortalama artış yüzde :24,1
İşverenlerde artış :31,6
İşçi memurda artış :22,5
Yani ücret ve maaşlar ortalamanın da altında kalmış. Bu yolla yıldan yıla işçi ve memur yoksullaşıyor.
Burada elbette sorun hükümette… AKP iktidarı Başkanlık sistemine geçtikten sonra devleti kurumsal devlet olmaktan çıkardı, parti devleti yaptı. Partili olmayanlar yazılı sınavlarda yüksek not alsalar dahi mülakatta eleniyorlar. Böylece iktidar memur sendikasını da kontrol ediyor. Memur-Sen eski başkanları ya AKP''den milletvekili veya aday oldular.
Yani hükümet öyle bir tezgah kurdu ki, memur kendi hakkını arayamıyor.