Mecbur kaldılar, faizi dolaylı yoldan artırdılar

Kur korumalı mevduat bir delinin kuyuya attığı taştır. Şimdi ekonomi yönetiminde her kurum, her yetkili bu taşı çıkarmaya çalışıyor.

Pazar günü Merkez Bankası bu nedenle dört tebliğ yayınladı.

1.Kur korumalı döviz tevdiat hesabını, hesap sahibi isterse dönüşüm kuru üstünden TL’ye çevirebilir.

2.Altın hesaplarından Türk Lirası mevduata geçiş desteklenecek.

Bankalar tasarruf sahibinin, kur korumalı mevduat hesabından veya altın hesabından TL mevduat hesabına geçişini sağlamak için, ancak hâlihazırda verdikleri mevduat faizinden daha yüksek faiz vererek onları ikna edebilirler.

Birincisi… Bu karar dolaylı yoldan faizleri artırmak demektir.

İkincisi… Dönüşümü teşvik etmek için TL’ye geçiş, dönüşüm kuru TL satış fiyatından olabilir. O zaman da kur artışına neden olur.

Bankaların geçen hafta 3 aylık mevduata verdikleri ortalama faiz, yüzde 29,60 idi. Temmuz ayı TÜFE oranı da 47,83 idi. Yani bankalar üç ay önce yatırılmış TL mevduatına eksi yüzde 12,33 faiz verdiler. Bu demektir ki tasarruf sahibinin 100 lirası üç ayda satın alma gücü olarak 96 liraya geriledi. Eğer reel faiz yoksa tasarruf sahibi neden TL mevduata geçsin? Neden parasının erimesine göz yumsun?

3.Eğer geçiş oranı yüzde 5’in altında kalırsa, bankalarca, eksik kalan tutar kadar menkul kıymet bloke olarak tesis edilecek. Şimdilik geçiş oranı yüzde 5 seviyesinde düşük tutulmuştur. Muhtemelen MB bu oranı da artıracaktır.

Yüzde 5 oranını tutturamayan bankalar, düşük faizli hazine bonosu almak zorunda kalacaklar.

4.Bankaların Merkez Bankası’nda tutukları yabancı para karşılıkları artırıldı.

Vadesiz döviz mevduatı için; yüzde 29,

3,6 ve bir yıla kadar döviz mevduatı için; yüzde 25 ve bir yıldan daha uzun vadeli döviz mevduat hesabı için yüzde 19, oranında karşılık tutacaklar.

Anlaşılan odur ki; Merkez Bankası karşılık oranını artırmakla hedefi; hem döviz hesaplarının cazibesini düşürmek ve bu yolla TL’ye geçişi zorlamak istiyor, hem de bu yolla MB döviz rezervlerini artırma istiyor.

Bu yolda iki önemli sorun var;

Birisi, MB güveni belirleyen, bankanın kendi rezerv varlığıdır. Rezerv artabilir ve fakat herkes bunun bankaların verdiği geçici karşılık olduğunu bilir.

İkincisi, bankalarda döviz tutanlar, önce mevcut dövizlerini kur artışından korumak için tutar. Faiz için tutulanlar daha yüksek montanlı döviz varlıklarıdır. Faiz vermezseniz, ABD hazine bonosuna gider. Ya da bankada faizsiz tutmak yerine yastık altına girer.

Merkez Bankası, hedefinin kur korumalı mevduattan, TL mevduata geçmeyi sağlamak olduğunu açıkladı. Bunu dolaylı yollardan yapmaya çalışıyor. Doğrusu, MB gösterge faizini reel faiz seviyesine çıkarmaktır. O zaman TL’den kaçış duracak, dolarizasyon yavaşlayacaktı. Oysaki şimdi dolarizasyon artacaktır.

Bu tür piyasanın arkasından dolaşılması, Merkez Bankası’nın da dâhil olduğu ekonomi yönetimine ve hükûmete olan güveni daha da düşürecektir. 124,3 milyar dolarlık kur korumalı mevduat hesabı sahipleri, dövizini korumak telaşına düşerse, yeni bir kur şoku yaşayabiliriz.

Yazarın Diğer Yazıları