Maliye kümesteki kazları yoluyor

Referandum sırasında ve öncesinde son bir yıldır, birçok vergi ertelendi, birçok malda KDV indirimi yapıldı, bazı vergilere af getirildi.

Literatürde "eski vergi iyidir'' diye bir deyim var. Vergilerin sık sık değişmesi, vergi mükellefini zora sokar. Vergi eskidikçe vergi mükellefleri vergiyi öğrenir ve alışır. Bunun için vergi sistemini siyasette popülist amaçlı kullanmak, vergilemede haksızlık doğurur ve spekülatif faaliyetleri artırır.

Öte yandan yine vergilemede herkesin bildiği bir laf var... "Kazı bağırtmadan yolacaksın." Bu söz aynı zamanda vergi psikolojisinin önemini gösteriyor.

Anayasamıza göre vatandaşın vergi ödevi var... Buna karşılık devletin de kamu hizmeti yapmak ödevi var... Falan vergi falan hizmetin karşılığı değildir... Harçlar ise bir hizmet karşılığıdır... Ancak genel anlamda toplum vergi verir... Devlet de topladığı vergi ile hizmet yapar...

Kazı bağırtmadan yolmanın ilk şartı, vatandaşta vergi bilinci oluşturmaktır. Vergi bilinci de vergi mükellefinin kamu hizmetlerinin kendisi için vazgeçilmez olduğu gerçeğini iyi bilmesi ve yapılan hizmetin doğru yapıldığına inanması ile mümkün olur. Ödenen vergi ile yararlanılan hizmet arasında bir orantı veya bir bağlantı yoktur. Aynı şekilde herkes kamu hizmetinden aynı oranda faydalanamaz... Hiç vergi ödemeyen de vergi ödeyen de aynı oranda faydalanabilir... Genelde herkes tüketim vergileri gibi dolaylı vergileri öder. Bazılarına devlet ödedikleri verginin üstünde maddi destek sağlar.

Mesele devletin bugün kamu hizmetlerini aksatmadan ve doğru yapmasıdır... Gerekçesi ne olursa olsun, eğitim ve yüksek öğrenim sorunu varsa, vatandaş devlet hastaneleri kapılarında saat beşlerde kuyruğa giriyor yahut herhangi bir cerrahi müdahale için altı ay sonrasına gün veriliyorsa, elbette vergi mükellefinin kafası karışacaktır.

Devlet ihale kanunu nerdeyse tamamıyla değişti. Birçok kurum ihale dışı kaldı. Ayrıca kamu harcamalarında Sayıştay denetimi, Meclis'e tam yansıtılmıyor. Bu durum vergi mükellefinin kafasında soru işaretlerine neden oluyor. Vergiye tepkiyi artırıyor.

Belediyelerde çok kötü bir gelenek var... Her kazılan çukurun başında belediyenin, belediye başkanının adı veya resmi var. Sanki başkanlar bu çukuru vatandaşın vergisiyle değil de şahsi servetleriyle açmışlar... Yine her çukurun başında, milletin kafasına vurur gibi "Falan belediye çalışıyor" yazılıdır... Sanki çalışmak belediyelerin işi değil, babasının hayrına çalışıyor... Bu durum hem kamu vicdanında bir rahatsızlık yaratıyor... Hem de vergi mükellefinin tepkisini çekiyor...

Vergi bir yüktür... Kimse güle oynaya vergi vermez... Bu yüzden vatandaşa verdiği vergiye karşılık kamu hizmetlerinin yapıldığını iyi anlatmak veya göstermek gerekir... Tersine verdiği vergi ile hizmet yapılmıyorsa vergi mükellefi vergiye karşı tepki duyacaktır... Vergiye karşı direnç gösterecektir.

Bir ülkede sık sık vergi affı yapılıyorsa, vergisini zamanında ve düzgün ödeyen, borç alıp vergisini yatıran mükellefin elbette tepkisi de daha fazla olacaktır. "Ben ayağımı yorganıma göre uzatıyorum... Başkası yapmıyorsa, ben neden kaybedeyim'' diye soracaktır.

Özetle, bugün vergi kayıp ve kaçaklarının nedenleri başında, siyasi iktidarın vergi sistemini de siyasi popülizm aracı olarak kullanmasından ileri gelmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları