Makulde birleşmek!
Türkiye'yi yönetenlere göre ülke bir "kuşatma altında." İddia, egemen ve global güçler bölgeyi şekillendirmek için Türkiye'yi sıkıştırıyor. Spor kulüplerini yönetenlere göre de Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ya da Trabzonspor'u engellemek için "beşinci kol" faaliyeti sürüyor. Kulüp içi ve dışı mihraklar (federasyon, hakemler, spor basını, muhalif kişi ve gruplar), kurgular ve ayak oyunları ile başarıya mani olmak için "ittifak ediyor." Mümkün mü? Bir 15-20 yıl öncesi olsa iki şıklı olan bu iddianın bir şıkkına hayır derdim. Ama akla karanın karıştığı, şahsi menfaatlerin millî menfaatlerin önüne geçtiği böylesi bir dönemde sanki mümkün gibi. Esasen milletler mücadelesinde de kulüplerimizin ezeli rekabetinde de iddia edilen bu tür kurgu plan ve de uygulamalara rakip mantığı ile hep şahit olmuşuzdur.
***
Burada bir anormallik yok. Peki anormallik nerede? 1- Esasen böyle bir kurgu yok ama siz iktidar ve mevcudiyetinizi muhafaza etmek için bunu bahane ediyorsanız. 2- Ya da gerçekten böyle bir kurgu var olduğu halde, siz iktidardaki rakiplerinizi "ne pahasına olursa olsun alt etmek" için bu dış kurguya "içeriden destek" veriyorsanız. İşte o zaman her ikisi de anormaldir. Hatta ikinci iddia anormal ötesi belki de "ihanettir". Oysa yaklaşık 15-20 yıl önce hem milli hem de sportif konularda "nefsine yenilerek" ihanete eşdeğer kurguya bırakınız alet olmayı "içinden geçirmeye" bile yeltenmezdi insanımız. Oysa bugün şüphelerim var. Peki ne oldu da böyle oldu? Zira millî hisler törpülendi. Zira renktaşlık, kulüpçülük, milliyetçilik ayaklar altına alındı. Ez cümle "delikli demir icat oldu mertlik bozuldu."
Veri, olaylar ve iddialar bunu göstermektedir. Ben kazanayım da "benden sonra tufan" fikri hâkim oldu. Kamplaşma hat safhaya çıktı. Peki ya çare! Tek çare önce bir "orta yol" bulmaktır. Memleket için de kulüplerimiz için de çare bana göre makulde buluşmak ve körelen duyguları yeniden canlandırmaktır. Kalın sağlıcakla.