Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Başkanı değerli dostumuz Uğur Dündar Bey Twitter''da yaptığı paylaşımında "Millî forma giyerken adaletsizliğe uğrayan futbolcularımız için ayrıcalık değil, adalet istiyoruz" dedi.
Ben de "Millî Takımlar Teknik Direktörü Kuntz, bu adaletsizliği hangi terazi ile tartabilir ki?.." diyorum. Bu memleket ne çektiyse "yabancı hayranlığından" çekti maalesef. Her yerde, her konuda durum aynı. Şayet futbolu yönetenler yetkisiz ve kifayetsiz ise, birileri "işlerine geleni kakalıyor" kendilerine. Doğal olarak da sonuç felaket.
Allah aşkına şu futbol millî takımımızın haline bir bakınız...
Bedava mı çalışıyor millî takımlar teknik direktörü Herr Kuntz?
Bu Türkiye''deki kaçıncı yılı?
Şu an dünya futbolunun kalbi nerede atıyor?
Katar''daki Dünya Futbol Şampiyonası''nda değil mi?
Kaç ülke mücadele için orada?
30 ülkenin millî futbol takımı.
Peki Türkiye nerede?
Diyarbakır''da ve Gaziantep''te özel, hazırlık maçları ile meşgul.
Hiç utanan yok mu? Diyarbakır''da İskoçya''yı, Gaziantep''te Çekya''yı yenen millî takım; niye Katar''daki Dünya Şampiyonası''nda yok?
Türkiye orada yok ise, bu başarıyı yakalayamayan Herr Kuntz neden hâlâ Türkiye''de ve millî takımımızın başında?
İşte bunu sormak benim yurttaşlık hakkım.
Peki bu hastalık haline gelen yabancı hayranlığına, kendi yakınındaki değerleri "küçümseyerek göz ardı etme" hastalığına ne diyeceğiz?
Maalesef bu derin bir yara. Ayrıca bir zafiyet ve yetersizlik göstergesi. Sebebi çok açık. Kendileri kâfi birikime sahip olmayanları, başka birileri yönlendiriyor.
Başarısızlık ortadayken, bundan daha kötüsü olmayacakken, ülkenizde birlikte yürüdüğünüz, kader birliği yaptığınız kendi yol arkadaşlarınız ve teknik direktörleriniz de varken, siz hâlâ hatada ısrarcıysanız kim ne demeli size?
Gelelim Herr Kuntz''a...
Adam diyor ki; "Her gün üstüne koyuyoruz, bizi bir rahat bıraksalar..." Eee ne olacak?
Atı alan Üsküdar''ı geçtikten sonra, netice ortadayken rahat bıraksalar ne olacak?
Peki Türk futbolunu yönetenlere soruyorum; aynı pozisyonda millî takımın başında "yerli ve millî" hocalarımız olsaydı...
Mesela Fatih Terim, Mustafa Denizli, Şenol Güneş, Yılmaz Vural, Ünal Karaman, Samet Aybaba ya da Aykut Kocaman hoca olsaydı, millîler Dünya Kupası''na katılma hakkını kaybettiğinde takımın başında tutar mıydınız? Sanmıyorum.
Kısacası Sayın Dündar, Herr Kuntz bu sınavı geçemedi. Kimse ondan boşuna adalet beklemesin, zira tezekten terazinin adaletinden de bir hayır gelmez. O nedenle adalet beklemek yerine, hep birlikte "yanlış yapıyorsunuz" diye haykırmalıyız ve yanındayız.
Son sözü de futbolu yönetenlere söyleyelim.
İlla yabancı getireceğiz diyorsanız, ya Jorge Jesus gibi maceraya pay bırakmadan işinin ehlini getirecekseniz, ya da bu Türk Milleti''nin gönlünde taht kuran yerli ve millî teknik direktörleri tercih edeceksiniz. Türkiye hiçbir branşta kimsenin kariyer basamağı olamaz.
Liyakat, liyakat, liyakat...
-----------
NOT: Görevlerimiz esnasında bize büyük emekleri geçen, Türk Sporunun ve basınımızın usta kalemi ağabeyim Hıncal Uluç''u kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
