Reyhanlı patlamasının ardından karşımıza çıkan AKP usulü ince ayrıntılara (!) dikkatinizi çekmek isterim.
Yayın yasağı koydular ama, patlamanın oluş biçiminden patlayıcıların hangi yollardan Reyhanlı’ya sokulduğuna ve faillerine kadar tek yazılı metin üzerinden yandaş medyaya servis yapıp, kamuoyunu yönlendirmeye her zamanki bildik usullerden devam ediyorlar. Dünkü ortak manşetti; şüphelilerin saklandığı depoda 5 milyon Suriye Lirası ele geçirilmiş. Esad yanlıları bu kanlı eylemi yapmak için 5 milyon Suriye Lirası (130 bin Türk Lirası) almışlar. Çok dikkatimi çekti ve kendi kendime sordum, “Bu para birimi bırakın dünyanın herhangi bir ülkesinde ve Türkiye’de acaba hâlâ Suriye’de geçiyor mudur” diye... “Bu kadar profesyonelce eylem yapan teröristler Suriye parası alıp bunu da depoda saklarlar mı” diye...
Patlamanın ardından 24 saat geçmeden “patlamayla bağlantılı işledikleri suçu itiraf eden” 9 kişi gözaltına alınmıştı. 3 kişinin de Suriye’ye kaçtığı belirlenmişti.
Tesadüfe bakın!..
AKP Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı’na eş zamanlı yapılan bombalı-lavlı saldırıların faillerinin de Suriye’ye kaçtığı anında belirlenmişti.
Reyhanlı patlamasından sorumlu tutulan Acilciler terör örgütünün başı Miraç Uysal ile ilgili yazılıp çizilenleri okuyorsunuz.
Aklıma Laz Ziya geldi!..
Kamuoyunu günlerce meşgul eden ABD’li Sarai Sierra cinayetinin zanlısı Laz Ziya lakaplı Ziya T.’nin nasıl yakalandığı, bakın o günlerde gazete manşetlerine ne şekilde yansımıştı;
“Ziya T.’nin yakalanma süreci, şüphelinin Karabük’te yaşayan ailesine Suriye’ye gideceğini söylemesiyle başladı.
Bilgiler, Hatay Emniyet Müdürlüğü ile paylaşıldı. İstihbarat birimleri de bir hafta Hatay’da saklanan Ziya T.’nin kaçak yollardan Suriye’ye geçtiğini belirledi. Şüphelinin, Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) katılmak için sınırı geçtiği, daha sonra Türkçenin yaygın olarak konuşulduğu Lazkiye’ye gittiği belirlendi. Bir hafta süren istihbarat çalışmaları sonucu, Ziya T.’nin Lazkiye’de saklandığı otel belirlendi. İçişleri Bakanlığı’yla yapılan görüşmeler sonrası, Laz Ziya’nın, Lazkiye’de operasyonla gözaltına alınmasına onay çıktı. Cilvegözü bombacılarını yakalayan ekip, cumartesi gecesi Hatay’dan sınırı geçerek Lazkiye’ye ulaştı. ÖSO’ya bağlı askerlerin de yardımıyla şüphelinin kaldığı otel çevresinde önlem alan polisler, sabaha karşı 06.00’da operasyonu başlattı. Laz Ziya, otel odasında uyurken, özel harekât polisleri kapıyı kırarak içeri girdi. Cinayet şüphelisi direnmeden teslim oldu,Türkiye’ye getirildi.”
Şimdi!.. Kendi kendime bir defa daha soruyorum, “Laz Ziya’yı bu kadar ustaca yakalayan istihbarat ve emniyet birimlerinin, Lazkiye’de ikamet ettiği rivayet edilen Miraç Uysal’ı yakalayıp Türkiye’ye getirebilmeleri için önlerinde bir engel olabilir mi?”

Erdoğan’a mahşer soruları...

Eski Müftü, CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, “Muhteşem”in Suriye’deki katliamlarla ilgili “Yarın mahşer gününde Rabbim bize soracak ‘O bebekleri gördün de ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ne yaptın’ diye. Ne diyeceğim? ‘Siyaset yaptım mı diyeceğim’.” sözleri üzerine oldukça dikkat çekmesi gereken bir açıklama yaptı;
“Sayın Başbakan’ın dünyada pek diline almadığı ‘Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’ unvanının ahrette söyleneceğini düşünmesi manidardır.
Başbakan önceleri kendisi için musalla taşında ‘Başbakan niyetine’ denilmeyecek ‘er kişi niyetine’ denilecek diye söylerken, anlaşılan artık kendisine ahrette ‘er kişi’ muamelesi yapılmasına razı değil ki Yüce Allah’tan kendisine ‘Ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’diye hitap etmesini beklemektedir.
Suriye’deki katliamların, zulümlerin sorumlularına Allah elbette soracaktır. Zalim Esad da ahrette mutlaka cezasını bulacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu yoktur. Ancak Suriye’deki akan kanların vebaline kendisinin de ortak olup olmadığı ortaya çıktığında Tayyip Erdoğan acaba ne diyecek?
Allah mahşerde, BOP Eş Başkanlığından sorarsa, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, ‘Yahudi Üstün Cesaret Ödülünü sorarsa, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, Uludere’de öldürülenlerin hesabını sorduğunda, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, zinanın suç olmaktan çıkartılmasını sorarsa, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, ‘Bana ait sıfatları, yardımcın sana nasıl verdi’ diye sorarsa, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, ‘Dokunulmaz olan sadece ben iken, dokunulmazlıkları niye savundun’ derse, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, ‘Benim ayetlerimi kendi keyfince ve siyasetine uygun olarak nasıl yorumlarsın’ diye sorarsa, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, evinde yiyecek olmadığı için intihar eden işsizin hesabını sorarsa, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, ‘Ülkende intihar edenlerin vebalinden sorumlusun’ derse, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah mahşerde, açlıktan ölen çocuğu, yolda geçenlerin yuttuğu biber gazını, hakkını arayanların üzerine sıkılan tazyikli suyu sorarsa, Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah’ın mahşerdeki bu soruları uzayıp giderse, Sayın Tayyip Erdoğan ne diyecek?
Allah, Peygamber, din, iman, cami, Kur’an ile insanların aldanması mümkün olabilir ama haşa sümme haşa Allah’ın aldanması mümkün olabilir mi?”