Lafla peynir gemisi yürümez...
Amerikan kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s yüksek enflasyon ve düşük büyümenin Türkiye’nin kredi notu üstünde olumsuz etki yaratacağını açıkladı. Bu durumun sıkı para politikası riskini beraberinde getireceğini ve kurumsal şirketlerin kredi notu üzerinde de negatif etki oluşturduğunu da belirtti.
Maliye Bakanı da şimdi enflasyon yüzde 9’un üzerinde ve fakat Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 7.6 olduğunu açıkladı. Ayrıca büyüme oranı içinde de iç talepte büyüme, dış talepte toparlanma gördüklerini, düşük büyüme dönemine girilmediğini söyledi.
Moody’s geçen ay Türkiye’nin notunu mevcut Baa3 seviyesinde tutmuş ve fakat durağandan negatife çevirmişti.
Raiting kuruluşlarının işi sermayeye yol göstermektir. Uyarıları yabancı sermaye hareketlerini önemli ölçüde etkiliyor. Türkiye 12 yıldır sıcak para ve spekülatif yabancı sermaye girişi nedeniyle, cari açık ve dış borçları sürdürebildi.
1) Artık yabancı sermaye ve özellikle sıcak paraya bel bağlamak devri geçti. Global olarak sermaye hareketleri azaldı. Türkiye’ye gelince ABD Merkez Bankası FED tarafından, dünyanın en kırılgan ülkesi olarak ilan edilmesi, büyüme oranındaki hızlı gerileme, büyümenin düşmesine rağmen cari açığın devam etmesi ve dış dış borç stokunun 400 milyar dolara çıkması, tersine yabancı sermaye çıkışına yol açtı.
2014 ilk çeyreğinde yabancı sermaye olarak, sermaye piyasasından ve mevduatta çıkış yaşandı. Söz gelimi 2013 yılının ilk üç ayında portföy yatırımlarında 8.1 milyar dolar giriş varken 2014 yılında 2.5 milyar çıkış olmuş. Keza 2014 ilk çeyreğinde mevduatta da 2.4 milyar çıkış olmuş.
2) Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 9.4 oldu. 2014 yılı diğer sekiz ayında, Ekim ayı hariç diğer aylar, aylık enflasyon oranları bazı aylar eksi, bazı aylar düşüktür. Bu sene bu düşük rakamların yerine gelecek aylık enflasyon oranları daha düşük olmaz. Bu nedenle 2014 enflasyon oranı yüzde 10 seviyesinde gerçekleşir. Kaldı ki Merkez Bankası’nın 2014 yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 7.6’nın tutacağı şeklinde bir yorum da yanlış olur. 8 yıldan beri Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi tutmadı. Yalnızca bir yıl hedefin altında kaldı.
3) Cari açık geçen yıla göre azalmakla birlikte yine de 50 milyar dolayında olacaktır. Bu açığın finansmanı için Türkiye mevcut 400 milyar dolar dış borcun üstüne yeniden borçlanmak zorundadır. Yeni dış borç bulmak hem zor, hem de daha pahalı olacaktır.
4) Göz ardı etmemiz gereken daha önemli sorun, Türkiye’de siyasetin çok gerilmiş olmasıdır. Bu gerginlik yalnızca bizim toplumu değil, yabancı ülkeleri de rahatsız ediyor. Bu durumu yabancı basın da çok net olarak görüyor. Yine dış politikada ve özellikle AB ile olan ilişkilerdeki gerginliklerinde dünya kamuoyunu rahatsız ettiği aynı yabancı basında görülüyor. Bu siyasi sorunlar Türkiye’ye olan güveni azaltıyor ve yabancı yatırım sermaye girişini olumsuz etkiliyor. Yatırımları olumsuz etkiliyor.
Bu şartlarda Mody’s’in açıklamalarını iyi tahlil etmeliyiz. Gereken önlemleri lafla değil, uygulama olarak almalıyız.