Kutup kadınlar
Her şey "Madame Figaro-Türkiye" dergisi genel yayın yönetmeni Esra Aysan'ın beni aramasıyla başladı:
"Hulki Bey, kuzey kutbuna gitmişsiniz ve bunu açıklamanıza rağmen hiç kimse size merak edip de anılarınızı sormamış. Dergimize bunu yazar mısınız?"
Süre kısıtlıydı, bu kadar önemli bir konuyu alelacele yazmak istemedim.
Tam o sıralarda bir sinema sanatçısının oyuncu partneri (ortak oyuncu arkadaşı) ile ilgili "libido" açıklaması oldu.
*
Derginin beş kadın gazeteciyi kapak konusu yaptığını da bildiğim için libido konusunu önerdim.
Kabul edildi.
(Libido, kullanıldığını anlamın çok ötesinde "yaşam enerjisi" demek.)
Derginin bu ayki kapağını süsleyen beş başarılı kadın gazeteci Sedef Kabaş, Özlem Gürses, Tuluhan Tekelioğlu, Ahu Özyurt ve Esra Aysan idi.
Eril tahakküme meydan okuyan Jedi'lar!
Mesleklerinde çok başarılı bu beş kadın gazeteci, kapak oldukları dergide Jedi (okunuşu: ceday) olarak tanıtılmıştı.
Jedi, Star Wars (Yıldız Savaşları) filmlerinde, kökenleri binlerce yıl eskiye dayanan, barışın ve Galaktik Cumhuriyetin koruyucuları (Cumhuriyetin Muhafızları) olarak adlandırılan kurgusal grubun adı.
*
Medyada akıntıya karşı kürek çeken, gözü kara, korkusuz, mücadeleden yılmayan, mesleklerini çok ciddiye alan, azimli ve çok başarılı bu kadın meslektaşlarımız da hem Atatürkçü hem de Atatürk Cumhuriyeti'nin muhafızları.
*
Aynı zamanda da, eril tahakkümün (erkek egemenliğinin) mevcut olduğu bir ülkede ve ortamda, bu tahakküme boyun eğmeyen, meydan okuyan, kurgusal olmayan birer "gerçek" muhafızlar.
Kutuplaşan kadınlar
Geçtiğimiz Cuma gecesi Halk TV'de yayınlanan Ceviz Kabuğu programımızda bu meslektaşlarımızı konuk ettim.
Mesleğimizin ve ülkemizin sorunlarını konuştuk.
Reyting sonuçlarını ve youtube üzerinden yapılan izlemelere bakınca Türkiye'nin böyle bir programa büyük ilgi gösterdiğini gördük.
(Zaten en baştan da biliyorduk J).
Programda konuştuklarının özetini gazetemizde haber olarak okuyacaksınız.
*
25 yıllık Ceviz Kabuğu tarihinde, bugüne kadar gelen "en neşeli" konuk grubu olduğunu da itiraf etmeliyim!
Aralarındaki dayanışma da örnek oluşturuyordu.
Neşeleri, heyecanları ve mesleki coşkuları da görülmeye değerdi.
*
Bu tür insanlara "kutup kadınlar" dememin bir nedeni var.
Dünyanın kutupları olmasa, dünya yaşanamaz olurdu.
Kutuplar, güneşin zararlı elektromanyetik akımlarını bizden koruyan bölgeler.
Bu tür aydın, cesur ve başarılı meslektaşlarımız da ülkemizdeki her türlü olumsuzluğa direnerek, Cumhuriyeti koruyarak, insanlığa hizmet ediyorlar.
*
Bu dörtlü muazzam ekibin ortak bir televizyon programı yapmalarının ülkemize önemli katkıları olacağını düşünüyorum.
Aslında tüm televizyonlarda böyle en az bir program olmalıdır.
Olmalıdır ki, kadınlarımızın sesi daha gür çıksın, kadın hor görülmesin, şiddete karşı daha bilinçli ve dayanışmacı olsunlar, kültür ve aydınlık düşüncelerinden toplum yararlansın.
*
(Ee, aralarında bir erkek moderatör ya da konuşmacı olursa daha da reyting yaparlar diye düşünüyorum J).