Kutsal değerlerimize vefasızlık ve saygısızlık!
KKTC''de son dönemde ekonomik, sosyal ve siyasi sıkıntılar yanında büyük bir yozlaşmanın hâkim olduğunu üzülerek izlemekteyim. Millî, manevi, kutsal değerlerimize gereken saygı ve önem verilmemekte, tarihte görülmemiş bir sorumsuzluk ve vurdumduymazlıkla vefasızlık ve saygısızlık yapılmaktadır.
Devletimizin kurucusu, ömrünü Kıbrıs millî davamıza ve halkına adamış Ebedi Liderimiz merhum Rauf R. Denktaş''ın Anıt Mezar ve Müze Projesi aradan 10 yılı aşan bir süre geçmiş olmasına rağmen henüz tamamlanmamıştır. Birçok üst düzey devlet yöneticimizin Anıt ve Müze projesinin takipçisi olacaklarına dair verdikleri sözler yerine getirilmemiştir. Bu duruma isyan etmemek mümkün müdür? Bizi yönetenler sözlerini yerine getirmez iken yapılan önerilere de karşı çıkmakta adeta Anıt ve Müze''nin tamamlanmaması için gayret etmektedirler.. Rauf R. Denktaş Anıt ve Müzesi''nin durumu içler acısıdır.
KKTC''ye her gittiğimde ziyaret ettiğim ve Ebedi Liderimizin aziz ruhu/hatırası için dua okuduğum bu kutsal mabette sayısız kez başıboş aç/susuz köpeklerin saldırısına uğramış olmaktan rahatsızlığımı mı belirteyim, boyumu aşmış otların çirkin görüntüsünden mi dert yanayım, yoksa Anıt''a ulaşmak için yürünen yolda, sağda solda atılmış canlı elektrik kablolarına basmadan yürüme maharetini gösteren ziyaretçilerin canlarının sorumlular tarafından tehlikeye atılmış olmasının rezilliğini mi anlatayım? Ömrünü halkına adamış, devlet kurmuş bir Lider''e bu reva mıdır? Allah bu projenin tamamlanmasında ihmali olanları bildiği gibi yapsın. Bu projenin tamamlanması, bakımı ve korunması için Anıt''ın, Yüce Atatürk''ün yattığı Anıtkabir''deki gibi, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kontrolüne ve idaresine verilmesine karşı çıkanları da anlamakta zorlanmaktayım…
***
Varoluş ve Özgürlük Mücadelemizin lideri Dr. Fazıl Küçük''ün Anıt Tepe''deki mezarını ziyaret etmeniz halinde görecekleriniz karşısında kahrolacağınızı garanti ederim. Anıt etrafındaki alanda içki/meşrubat şişesi, sigara izmariti ve benzer çöp dağlarını görmeniz mümkündür. Bu tek kelime ile rezalettir. Liderimiz Dr. Küçük''e yapılan saygısızlık, vefasızlık bununla sınırlı değildir. Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük''ün şahsında Kıbrıs Türk halkının kutsal direnişinin ortaya konduğu, hatıralarının sergilendiği Dr. Fazıl Küçük Müzesi''nin kapısına kilit vurulduğunu, Müze''nin kapısına konan notta ''çalışacak devlet personeli olmadığından dolayı süresiz kapatılmıştır'' yazısının asıldığından haberiniz var mıdır? Sizce böylesi bir vefasızlık, saygısızlık, rezillik, utanmazlık görülmüş müdür? Ayıptır, insafsızlık ve vicdansızlıktır. Devletin bu önemli müzeye personel atamamış olması kabul edilir değildir… 1997 yılında Küçük ailesinin girişimiyle açılan ve 2016 yılında tamamlanan restorasyonla ülkemize kazandırılan KKTC''deki ilk özel müzeyi bugüne kadar on binlerce kişi ziyaret etmiştir. Gençlerimizin millî mücadelemize ışık tutan bu müzeden öğrenecekleri çok şey varken kapısına kilit vurulmasının makul bir izahı olabilir mi?
Rezaletler bitti mi.. Hayır bitmedi.
Gazetemiz Yeniçağ''ın önceki gün ön sayfasından verdiği haberden de görüleceği üzere 24 Aralık 1963''te EOKA''cı Rum katillerin Kumsal Katliamı''nda şehit düşenlerin anısına yapılan Barbarlık Müzesi''nin restorasyonu sırasında bahçedeki Kumsal Baskını Şehitleri Anıtı''nın yıkılmış olduğundan haberiniz var mıdır? Barbarlık Müzesi avlusunda açıldığı günden itibaren her yıl Kumsal Şehitlerimizin anıldığı, 24 Aralık''ta önünde tören yapılan Anıt, büyük bir sorumsuzluk örneği gösterilerek, pervasızca yıkılmış, ortadan kaldırılmıştır.
Ebedi liderimiz Cumhurbaşkanı Denktaş''ın talimatıyla, Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği eski başkanı merhum Ertan Ersan ile birlikte Anıt''ın yapılması için maddi-manevi destek vermiş olduğum, merhum Cumhurbaşkanı Denktaş''ın açılışını yaptığı bu eserin yıkılmış olmasını hazmetmem mümkün müdür? Siz böyle bir rezaleti kabul eder misiniz? Bu büyük terbiyesizlik, vefasızlık ve gaflet örneği karşısında sessiz kalınması olası mıdır? Bu hadsizlik ve sorumsuzluk örneğini gösteren ilgililer hakkında soruşturma açılmasını istemek kutsal değerlerimizin korunması adına gerekli değil midir?…