Epeydir siyâset ve gündeme dâir yazılar yazmıyorum bu köşede. Bunun yerine denemeler paylaşıyorum okuyucumuzla.
Seçim varmış yokmuş, yolsuzluk, adâlet, terör, açılım süreci, süreci baltalamak isteyen karanlık mihraklar, kaçak sarayın 3 milyonluk elektrik faturası, seçim ittifakları varmış yokmuş. bir varmış bir yokmuş...
Sanki her şey bir simülasyondan ibâret aslında...
MHP milletvekili adayı Durmuş Yılmaz, “AKP ile yani iktidar ile olası bir durumda koalisyon yapılması gerekir” diyor ve en büyük rakibinin yani her salı günü grup toplantılarında partisinin genel başkanının ateş püskürdüğü iktidârın kendi arkasına dolanmasına zemin hazırlıyor.
Bu bir simülasyon değil de nedir?
Toplumun geniş kesimlerinde ciddi bir zemin oluşturan ve kamuoyu anketlerinde hatırı sayılır yüzdelerle görünen üçlü ittifaka kapıların kapatılması bir simülasyon değildi de neydi?
“En iyisi siyaset yazmamak” diyerek deneme yazmak da bu derde devâ bir şeydir...
Bu hafta bir pasta târifi vermek istiyorum okuyucularıma, mübarek bir pasta târifi bu üstelik, on iki yıllık siyâsîiktidârın özel kalem müdürlüğü misyonunu üstlenen ve bu uğurda kurumunu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olmadığı kadar siyâsallaştıran, câmilerin minberlerini, mihraplarını, kürsülerini, saflarını, son cemaat mahallerini, müezzin mahfilerini yıllar süren titizlikle iktidârın emrine âmâde kılan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilmî çalışmaları sonunda hazırlanan bir pasta bu...
‘Zile Müftülüğü Kutlu Doğum Haftası’nın açılışı adıyla düzenlediği toplantıda İl Müftüsü Arif Kılıç Kur’an-ı Kerim tasarımlı pasta kesti. Müftü ve davetliler daha sonra pastayı hep birlikte yediler. Söz konusu açılışa ait haber ve görseller müftülüğün resmi internet sitesinden de yayımlandı...’
Haberimiz bu. Daha sonra haber ve pastanın görselleri müftülük sitesinden kaldırılsa da, Diyânet İşleri Başkanlığı’ındaki hatırlı dostlarımdan pastanın târifini ve görsellerini elde ettim ve sizinle de paylaşıyorum...
İsmi ’Kutlu Doğum Pastası’...
Malzemeler:
Peygamber istismârı tozu: Bunu size en yakın müftülüklerden ve iktidârın il başkanlıklarından temin edebilirsiniz, ister pasta yaparsınız ister hırka yaparak Diyarbakır’da kırılan onurların(!) tâmiri için yere serer ve uçlarından birini de Öcalan’a tutturursunuz. Bu tozdan bir dolu su bardağı kâfi miktardır.
Bakara-Makara yağı: Pastanın lezzetini veren en mühim malzemelerden birisidir bu. Fakat ancak Ankara’da bulabilirsiniz. Yüksek bürokrasinin alışveriş yaptığı exclusive marketlerden temin etmeniz mümkündür, bir fincan tepeleme almanız yeterli olacaktır.
Sıfırla kreması: Bu malzemeyi İstanbul’da Kısıklı Baharatçılar Çarşısı’ndan alabilirsiniz. Recep Usta’nın mârifetli elleriyle hazırladığı ve sırrını da yalnıza kendisinin bildiği bir kremadır, çikolatalısından kaymaklısına her türlüsü mevcuttur. Dört çorba kaşığı size yetecektir.
İhlâs Galeta unu: Bu malzeme, pastayı tok tutması için toz haline getirerek kullanılan malzemedir. Ülkenin her yerinde cıvıyan her ne varsa içinde kullanılmaktadır. Artık her köşe başında bulabilirsiniz. Altı kişilik pasta için bir çorba kâsesi kâfidir.
Kokmuş adâlet tuzu: Bu pastanın yapımında en fazla kullanacağınız malzeme budur efendim. Pastanın harcı bununla yapılır. Pastaya biraz mayhoşluk katar. Ülkenin bütün adliye kantinlerinde satılmaktadır.
Yapılışı:
‘İhlâs galeta’ ununu iki bardak su ile kıvamına gelinceye kadar karıştırınız. Kıvâmına geldiğinde içine ‘sıfırla kreması’nı ilâve ederek yedirinceye kadar karıştırmaya devam ediniz. Sonra ‘Bakara-Makara’ yağını ilâve ediniz ve fırına veriniz. Yaklaşık 45 dakika pişmeye bırakınız. Piştikten sonra üzerine, adâlet, merhamet, vicdan, hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, kul hakkı, yetim hakkı gibi şekerlemelerden serperek servis yapınız...
Efendiler, aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar yiyiniz...
