Türkiye ekonomisinde en çok telaffuz edilen kelime cari açık. Neredeyse bir nesil, ‘cari açık büyük sorun’ cümlesini duyarak büyüdü.
Nedir bu cari açık?
İki kelimeyle özetlersek ihracatımızın, ithalatımızı karşılamaması.
Yurt dışından fazla alıp az satıyoruz.
İşte bütün sorunumuz bu. Cari açığın kapanması, elbette kapansın demekle olmuyor. Büyük çaba ve gayret gerekiyor. Türkiye’de bu gayreti gösteren tek kurum TİM. Yani Türkiye İhracatçılar Meclisi. İlk bakışta ihracat işlemlerinde kullanılan klasik bir kurumuş gibi görünüyor. Ancak bu kurum son yıllarda gerçekten Türkiye adına oldukça önemli işler yapıyor.
En çok dikkat çeken ise her ay bir ilde açıklanan ihracat rakamları.
Çok kolayca bulunabilecek rakamlar İstanbul’da değil de her ay bir şehirde çok sayıda gazetecinin katılımıyla açıklanıyor.
İlk bakışta ne gereği var diye düşünmeden edemiyor insan.
TİM’in Mayıs ayı ihracat rakamlarını açıkladığı Şanlıurfa toplantısına katıldım. Burada gerçekten akıllıca bir operasyon yönetiliyor.
O da ihracat potansiyeli olup da gerek tecrübe gerekse ihracat kültürüne sahip olmayan illeri adeta bu toplantılarla ateşliyorlar. Her ay bir ilin Ticaret ve Sanayi Odası’nın katılımı ile yapılan bu toplantıya zaman zaman hükümetin önemli bakanları da katıyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi bugüne kadar neredeyse Türkiye’yi karış karış dolaşmış. Aslında tam bir profesyonel organizasyon.
Bu organizasyonun başında ise Mehmet Büyükekşi var. Büyükekşi Türkiye’nin son dönemde yetiştirdiği en önemli isimlerden birisi. Türk Eximbank, THY, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Kalkınma Ajansı, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği gibi bir çok önemli kurumlarda yönetim kurulu üyeliğini birlikte sürdürüyor.
Büyükekşi, adeta Türkiye’yi ihracat seferberliğine sokan isim. İl il dolaşarak ihracat rakamının daha da yükseltilmesi için çaba harcıyor. Bu çabaların en büyüğü de bence ihracat rakamlarının her ay bir şehirde açıklanıyor olması.
Hükümet dikkate almalı
Türkiye’de cari açığı bitirebilecek tek kurum aslında Türkiye İhracatçılar Meclisi.
İhracatın sadece bir iki il ve sanayi ile kalmayıp tüm Türkiye’ye yayılması cari açığı komple bitirecek bir gerçek. TİM ve Başkanı Büyükekşi bu konuda üzerine düşeni çok akıllıca yapıyorlar. Bundan sonrası hükümetin işi.
TİM’in il il dolaşıp ortaya koyduğu bu çabayı desteklemeli. Bu toplantılar çok yakından izlenmeli ve o ilin ihracatının gelişmesine engel olacak sorunlar tespit edilip yol açılmalı.
En son Şanlıurfa’da bu sorun masaya yatırıldı. Sanayicinin en büyük sorunlarından birinin arsa rantı olduğu tespit edildi.
Bereketli Güneydoğu toprakları GAP’la adeta bereket fışkırıyor. Ancak sanayici burada tesis kuracak arsa bulamıyor maalesef. Bunun nedeni ise arsa rantı. 100 bin liralık arsa, rant çarkı ile 1 milyon liranın üzerine çıkmış. Tesis kurmaktansa bu işin ticaretini yap daha çok kazan. Kazan da bu işten kaybeden Türkiye. TİM’in Şanlıurfa’da ortaya çıkarttığı bu sorunu hükümetin kısa sürede çözmesi gerek. Sanayiciye özellikle de ihracat yapacak olanlara bedelsiz arsa tahsis edilmeli. Yoksa sadece sigorta ve vergi avantajı sağlamakla olmuyor bu iş.
Şanlıurfa GAP projesinin kalbinde olmasına rağmen en az ihracat yapan şehirlerimiz arasında yer alıyor.
Şanlıurfa’nın neredeyse yok denilecek kadar az ihracat yapması kimin ayıbı?
Bu ayıp elbette bugüne kadar Şanlıurfa’yı dinleyip sorunu tespit etmeyen hükümetlerin.
TİM, Türkiye’nin en büyük ekonomik gerçeğine parmak basmış durumda.
Mehmet Büyükekşi ihracatla yatıp ihracatla kalkıyor.
Yani ihracat Büyükekşi’nin yaşam felsefesi haline gelmiş.
Bir de hükümetin felsefesi haline gelse...
