“Beşiktaş yaralı” dedim…
“Beşiktaş kırılgan” dedim…
“Beşiktaş Adana Demirspor darbeli” dedim…
“Beşiktaş fırtınalı bir denizde” dedik ve ekledim, “limana yanaşır mı, yanaşmaz mı bilemem, ama Konya’ya sıkıntılı bir ruh haliyle geldi” diyerek de, maçı bu şekilde yorumladım…
Tabi ki, hakemin de sonuca olumsuz etkisini yazdım…
Hakem kötüydü…
Eyvallah…
Peki Konyaspor?
Çuvaldızı hakeme batırın, ama iğneyi de kendinize!!
Yukarıda da ifade ettiğim gibi, hakem sonuca kesinlikle müdahale etti…
Şeytanın avukatlığını da yapayım isterseniz…
Hakemle ilgili tabi ki…
Arda Kardeşler kimdir?
Bursaspor’un eski bir kalecilerinden Eser Kardeşlerin çocuklarından bir tanesi…
Eser Kardeşlerin bir diğer çocuğu da Hatayspor kalecisi Erce Kardeşler…
Ne var bunda dediğinizi duyar gibi oldum…
Konyaspor bu hafta kiminle oynayacak?
Hatayspor’la…
Kardeşler dayanışması olabilir mi?
Konyaspor’un ve camiasının psikolojisi ancak böyle bozulur!
Diyeceklerim bu kadar…
Hakem meselesini bu şekilde kapatalım ve esas konuya dönelim.
x
Son sezonların en kötü başlangıcını yapan Beşiktaş takımına karşı, koskoca 90 dakikada elle tutulur bir pozisyon üretemiyor, üretemediğin gibi de, kendi kalene attığın golle, rakibe “cansuyu” oluyorsan, önce aynaya bakacak Konyaspor’u yönetenlerle, futbol takımını yönetenler!
Öyle değil mi, Fatih efendi?
Öyle değil mi, Aleksandar hoca?
Öyle değil mi, Ali Çamdalı?
Tıkır tıkır işleyen takımın tekerine çomak sokarsanız, yani sistemle oynarsanız, oyuncular üzerinde farklı pozisyonlar denerseniz, bırakın Beşiktaş’a, bu ligin figüranlarına bile karşı koyamazsınız!
Hakem rezildi...
Doğru...
Rezilden de öte, adaletsiz, hak yiyen, artık futbol oyununda olmaması gereken bir adam...
Çünkü, uzatmaları oynayan Türk futbolunun daha da kötüye gitmesi için çanak tutuyor...
Her hafta futbolun önüne geçiyorsa hakemler, yönetenler, yön verenler başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmeliler…
Dolayısıyla, suç sadece Konyaspor'un net bir penaltısını vermeyerek, sonuca direk etki eden Arda Kardeşler mi?
Düşünmek lazım…
Ben fotoğrafın tümüne bakıyorum.
x
Tabi ki şunu da gözden kaçırmamak gerekir...
Bu takım, çok potansiyelli bir takım değildi öncesinde de...
Üstelik Sokol gibi, önemli bir oyuncudan yoksun olarak Beşiktaş önüne çıkan yeşil-beyazlılardan iki sezon öncesinin performansını sergilemesini beklemek biraz ahmaklık olur…
Benim aklımda deli sorular var…
Aleksandar Stanojeviç, iki haftadır bir arayış içerisinde…
Ankaragücü maçında 5’li savunmayla oynaması, Beşiktaş maçında tekrar 4’lü savunmaya dönmesi hayra alamet gibi gelmedi bana…
Kendisinin mi, yoksa yedi lisan bilen Ali Çamdalı’nın futbol aklı mı!?
Bilmiyorum, ama Aleksandar Stanojoviç tehlikeli sularda yüzüyor…
Benim sezgilerim kuvvetli; Hatayspor maçı kaybedilirse, Sırp Hocanın başına bir iş gelebilir!
Sonrasında mı?
Bekleyip göreceğiz…
Sadece şunu söyleyeyim; Fatih Özgökçen ve Ali Çamdalı’nın mutlaka bir B planları vardır…
Anlayacağınız; Kurt elmanın içinde ve Sırp Hoca, boynunda kılıçla gezen bir teknik adam konumunda…
Şimdi çıkar Fatih Özgökçen, “Hocamızın yanındayız, arkasındayız” gibi bir açıklama yaparsa şaşırmam…
Bu açıklamaların arkasından ne geldiğini çok iyi bilirim!
Şunun altını çizmekte yarar var; Ali Çamdalı’nın Konyaspor’da birlikte oynadığı bazı eski oyuncuların içleri kıpır kıpırmış!
Neden ki?
