Kriz sonrası dünyada neler değişecek?

Dünya en büyük ekonomik sorunu 1929 buhranı ile yaşadı. Tüm Dünya'da deflasyon yaşandı. O kadar ki; toptan eşya fiyatları 1929'dan 1934'e kadar geçen dört yılda yüzde 30 düştü. New York Borsası çöktü. Borsanın çöküşünü bankaların çöküşü izledi.

Türkiye de, 1929 buhranı ile en fazla zarar gören tarım kesimi oldu. Çiftçinin satın alma gücü yüzde 50-60 arasında düştü. 1929 yılında çiftçi 3.2 kg buğday ile bir kilo şeker alıyordu. Buğday fiyatları geriledi. 1931 yılında aynı çiftçi 7.8 kilo buğday ile ancak bir kilo şeker alabiliyordu.

1929 Dünya buhranının nedeni yapısal sorunlardır… Bunlar güven kaybı ve yatırımlarda düşme, riskli kredilerde artış, yoğun mevduat çekişleri, para arzındaki düşüş ve durgunluğun paniğe dönüşmesidir.

Bazı okurlarım ve dostlarım, virüs sonrası ne değişir? diye soruyorlar.

Bu günkü kriz ekonomileri en az 1929 buhranı kadar olumsuz etkileyecektir. Eksi büyüme ile fert başına GSYH'da azalma olacaktır. Ayrıca, servet azalması olacaktır. Ancak 1929 buhranından çıkış uzun zaman almıştı. Bu defaki virüs krizi, yapısal sorunlara dayanmadığı için toparlanma daha hızlı olacaktır.

Aslında küreselleşme dinamikleri her yıl geriliyordu. 2019 dünya ortalama büyüme oranı ve Dünya ticaret hacmi önceki yıllara göre birkaç yüzdelik puan düşmüştü. Bu kriz sonrası ise iç dinamiklerde yavaşlama duracak ve yeniden daha yüksek artış başlayacaktır.

Bu kriz sonrası dünyanın depresyona girmesi olasılığı düşüktür. Çünkü bütün ülkeler parasal genişlemeye gitti. Arz açısından bakarsak üretim de aksama olmasına rağmen virüs bittiğinde kaldığı yerden başlayacaktır.

Kriz sonrasında; Nispi fiyat yapısı değişebilir. Herkes bir süre daha nakitte kalmak isteyecektir. 2019 krizine rağmen fazla düşmeyen gayrimenkul fiyatları bu defa yüksek oranda düşebilir.

En büyük değişme, insanlığın anlayışında olacaktır.

İnsani gelişme, insanların veya milletlerin zengin-fakir olmasından daha üstte yer alan bir anlayıştır. Suudi Arabistan petrol zenginidir; fert başına gelir yüksektir fakat insani gelişme yoktur.

İnsani gelişmişlik tarifi için Birleşmiş Milletler'in İnsani Gelişme Endeksinde üç değişken kullanılır;

· Uzun, sağlıklı ve yaratıcı bir hayat yaşamak;

· Bilgi ve eğitim alabilme imkanına sahip olmak;

· İnsana yaraşır bir hayat için gerekli kaynaklara ulaşabilmektir.

Siyasi iktidarların temel görevi; İnsani gelişme için herkese daha fazla seçenek fırsatı yaratmak olmalıdır. Bu seçeneklerin altyapısı demokrasidir. Anlaşıldı ki; siyasi iktidarlar, sağ-sol ideolojisi içinde olursa, siyasi İslam-dava gibi dini hedefleri olursa, anti laik tutum içinde olurlarsa insani gelişmenin yolunu kapatmış olurlar.

Aynı şekilde milli değerleri, dini değerleri, kamu imkanlarını kullanarak popülizm yapan liderler de insani gelişmeyi engellemiş oluyorlar. Aynı çizgide, önce siyasette akıl tutulmasının en iyi örneği olan Trump gidecektir. Sonrasında Dünyada despot yönetimlere karşı tepki artacaktır.

Önce demokrasi ve insan… İnsanlığımıza sahip çıkmamız için böyle bir musibet mi gerekiyordu?

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları