Korona virüs ve medyanın bakışı
Gazetecilik mesleğine başlayanlara "Köpek insanı ısırırsa haber değildir. İnsan köpeği ısırırsa haberdir" diye öğretirler iletişim fakültelerinin ilk derslerinde.
Ben de isyan ederim alaylı gazeteci olarak.
Köpek de insanı ısırırsa haber değeri vardır diyerek genç gazetecilere şöyle açıklarım:
Köpek insanların sadık dostudur. Eğer sahibine zarar vermeye kalkan olursa, eve girmeye çalışan hırsız olursa ve bir de kuduz hastalığına kapılmış olursa köpek insanları ısırır ki bu durumların da haber değeri vardır.
"Vaka" tıp doktorlarının kullandığı bir deyimdir ki medyada kolaycılıkla bu ifadeyi kullanıyor.
Ayrıca sosyal, yazılı, işitsel ve görsel medya Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın günlük açıklamalarını maç skoru verir gibi açıklıyor.
İşte bir örnek:
"Korona virüs verileri güncellendi: 947 vaka, 21 can kaybı var…"
Ben bir medya kuruluşunun Genel Haber Koordinatörü olsam her gün gelen bu bilgileri başlığa şöyle taşırdım:
Korona virüs nedeniyle 947 hasta tedavi altında…
Haberin içinde ise elbette can kayıplarını verirdim.
Değerli okurlarım,
Gazetecilik halka karşı sorumluluktur.
Gazeteci toplumu yılgınlığa ve korkuya neden olacak başlıkları özellikle dünyayı tehdit eden salgın hastalıklar gibi konularda dikkatli olmak zorundadır.
Panik ve korku yaratmak insanların psikolojisini çok olumsuz etkiler.
"Sosyolog Doktor" ve "Uzman Psikolog" da olan Hulki Cevizoğlu gerek Ceviz Kabuğu Programından gerek sosyal medyadan özetle diyor ki;
"Düzeltelim..! 'Sosyal Mesafe' değil doğrusu 'Fiziksel Mesafe.'
Sosyal mesafe ırkçı bir kavramdır. Irk, dil, din ve ulus gibi farklı sosyal gruplardan kişilerin birbirlerini kabul ya da reddetme derecesidir."
Ancak tüm haberlerde ısrarla vatandaşların birbirleri arasında bırakmaları konusunda, "sosyal mesafe" kavramı ısrarla kullanılıyor.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da diyor ki;
"Evde kal! Evde kal diye bas bas bağırıldıkça... Evde kalan yok.
Bu cehalet, bu aymazlık, bu umursamazlık, bu bilinçsizlik karşısında...
Belki de en iyisi... Sokağa çıkma yasağı uygulamak…"
Ahmet kardeşim, 65 üstü liderlerin de evlerinden çıktıklarını unuttun mu?
Ya bu tanımını üstlerine alırlarsa ki cumhurbaşkanı için TCK 299. Madde maazallah devreye sokulabilir senin için…
Belki de en iyisi, "sözüm siyasiler dışına" diye bir özür yazmandır.
Evet, 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı getirildi ki belki de geç bile kalındı.
Hakan sokağa çıkanları öyle bir tarif etmiş ki 16 Nisan referandumunda parlamenter rejimin değişip tarafsız ama partili cumhurbaşkanı rejimine yüzde 51,41 oy veren milyonlarca kişi aklına gelmemiş…
E-Demokrasi ve Babacan'ın DEVA'sı
Korona virüs partilerin genel kurul çalışmalarını da Nisan ayı sonuna kadar olumsuz etkiledi.
Teşkilatlar kurulabilir ama genel kurul yapmaları mümkün olmayacak.
Demokrasi ve Atılım Partisi kurucusu Adalet eski bakanı Sadullah Ergin'e sordum:
- Beklediniz uygun zamanı ama bu kez de Korona virüs gibi tüm dünyayı etkisi altına alan bir salgın hastalık ortaya çıktı. Kurucular Kurulu Genel Başkanı seçti ama tüzük gereği toplanıp yetkili kurulları seçemeyeceksiniz değil mi?
Ergin: "Hayır seçeceğiz. Partimizin program ve tüzüğünde yer alan en önemli başlıklardan birisi de parti içi demokrasidir.
Genel Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ile İlkeler ve Değerler Kurulunun seçimini e-demokrasi anlayışıyla kurucular kurulu üyelerimizin katılımı ile dijital olarak yapacağız.
Genel Başkan da Genel Merkez Yönetim Kuruluna seçilen üyelerle başkanlık divanını oluşturacak."
- Sordum: Teşkilatlanma çalışmalarında Korona virüs engelini kongreler aşamasına kadar getirebilecek misiniz? Partinize ilgi ve destek nasıl?
Ergin: "Elbette genel merkezin yetkili kurullarının oluşumu sonrası yurt genelinde Demokrasi ve Atılım Partimizin teşkilatlanma çalışmalarını hızla yürüteceğiz.
Partimize ve genel başkanımız Sayın Ali Babacan'a olan ilgi de destek de samimi olarak söylemem gerekirse beklediğimizin kat kat üzerinde. Bu ilgi de bizlere gece gündüz durmaksızın çalışma şevki ve heyecanı veriyor. Toplumun her kesiminden gördüğümüz ilgi ve desteğe müteşekkiriz."
Değerli okurlarım,
Temizlik imandan gelir anlayışı ile sadece vücudumuzu değil ruhumuzu da temiz tutmamız gerekir.
Bu salgın hastalık görüyoruz ki zengini, fakiri, cahili, bilgiliyi, sporcuyu, doktoru ayırt etmiyor.
65 yaş üstü sokağa çıkanlar için 3 bin 150 lira para cezası var…
Korona virüs ya da başka hastalık ile mücadele eden tüm vatandaşlarımıza şifa ve sağlıklı uzun ömür, diliyorum.