Korona "mücbir sebep" halidir
Yurttaşlarımızın zorunlu haller dışında yurt dışına çıkmamaları öneriliyor. Kamu görevlilerinin ise izin alarak yurt dışına çıkabilmeleri için cumhurbaşkanlığı kararı yayınlandı.
Yurt dışından Türkiye'ye gelenlere ise kapımız açık. Ama örneğin Fransa, AB ülkelerinin vatandaşlarına da kapılarını kapattı.
Turizm gelirlerimizi kaybetmememiz için belki doğru olduğu düşünebilir mi ama sağlık mı önemli para mı önemli derseniz elbette sağlık önemli der toplumun yüzde doksan dokuzu.
Cumhurbaşkanı yardımcısı, devlet memuru Fuat Oktay, 9 ülkeden Türkiye'ye gelen 2 bin 807 vatandaşın Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarına yerleştirildiğini açıkladı.
Barınma, beslenme, sağlık ve güvenlik dâhil ihtiyaçları da karşılanacak.
Kim bu vatandaşlar? Neden bulundukları 9 ülkeden ayrıldılar?
Kamu görevlileri mi, öğrenciler mi, yurt dışında oturma izni olan Türkler mi?
Neden Türkiye'ye geldiler?
807 kişi dönmedi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dönmek isteyenleri 3 bin 614 olarak açıklamıştı. Ancak 807 kişinin dönmek istemediği de ortaya çıktı.
Değerli okurlarım,
Bu 14 gün işi de tam bir muamma…
14 günün birinci günü ne zaman başlayacak?
Tek bir kişide çıktığı günü mü dikkate alacağız?
Koronavirüse yakalananların sayısı her gün katlanarak arttığı için 14 günü hangi tarihe göre başlatacağız.
Yoksa havaların ısınması ile yok olacağı açıklanan koronavirüs salgınının sonra ermesi için evlerimizde hapis kalmaya devam mı edeceğiz?
Yaklaşık 15 gün evinden çıkmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da koruma amaçlı karantina mı uygulanıyor?
Koronavirüs gaybubet halidir
Günboyu gazetesi yazarı yeminli mali müşavir Sabri Arpaç, Dünya Sağlık Örgütünün koronavirüsü küresel nitelikte salgın yani "Pandemi" ilan etmesini vergi hukuku açısından değerlendirdi.
Vergi Usul Kanunu'nun 13'üncü maddesinde yer alan, "Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetlerin" mücbir sebep olarak sayıldığını vurgulayan Arpaç, şunları ifade etti:
"Vergi Usul Kanunu'nun 15'nci maddesi şöyledir:
13'üncü maddede yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarih zaman aşımı işlemeyen süreler kadar uzar.
Gaybubet genellikle hukukta kullanılır. Arapça 'gayp' kökünden gelmektedir. Yok olma, bulunamama, orada olmama anlamlarındadır.
Mecburi gaybubet yani zorunlu bulunamama halleri vergi mükellefinin iradesi dışında belli bir yerde bulunamama nedeniyle vergi ile ilgili ödevlerini ya da işlemlerini verilen kanuni veya idari sürelerde yerine getirememesidir. Bu gaybubetler devam ettiği sürece süreler işlemez. Yani vergi ödevlerini yerine getirmemeden dolayı haklarında vergi ceza uygulanmaması gerekir.
Koronavirüs de kişinin iradesi dışında meydana gelen bir bilinmezlik hali olduğu için mücbir sebep halidir. Mücbir sebep hali kamu alacakları ile ilgili 6183 sayılı Kanun'un 8'nci maddesinde; sürelerin hesaplanmasında ve tebligatların yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31'nci maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda da benzer hükümler bulunmaktadır.
Ayrıca; Vergi Usul Kanunu'nun 17'nci maddesinde de; ''zor durum nedeniyle vergi işlemleri ile ilgili ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara yasal sürenin bir katını, yasal sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı'nca uygun bir süre (mühlet) verileceği'' belirtilmiştir.
Yukarıdaki yasal ve idari düzenlemelere göre; küresel salgın koronavirüs afeti süresince vergi ödevi ve bildirimleri için mücbir sebep halinin uygulanması gerekeceği açıkça görülmektedir."
Değerli okurlarım,
AKP hükümeti bildiğiniz gibi şehir hastaneleri modeli uyguluyor. Ankara'da birçok hastane Bilkent Şehir Hastanesinin açılması ile kapatıldı.
Dev bir kampüs halinde on binlerce hasta girip çıkıyor.
Koronavirüs salgını bence bu modelin hatalı olduğunu gösterdi.
Koronovirüs'ün bulaşması halinde bu dev hastanenin karantinaya alınma durumunu düşünebiliyor musunuz?
Ayrı ayrı semtlerdeki ayrı ayrı hastaneler salgın hastalıklar açısından korunmaya mümkün yapılar olurdu.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'da şehir hastaneleri modelinden vaz geçilebileceğini açıklamıştı.
"Bir musibet bin nasihat" der Atalarımız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kabinesi bu şehir hastaneleri projesinden acilen vazgeçsinler…
