Konyasporlu taraftarların istediği ismi açıkladı
Güzel bir atasözümüz var; “Kadın var, arpa unundan aş yapar; kadın var, buğday unundan keş yapar” diye…
Bu güzel atasözünün anlamı da şöyle; “İnsanlar arasında yetenek, beceri ve zeka farklılıkları vardır; bazıları az olanla çok iş yapabilirken, bazıları çok olanla bile az iş yapar” anlamında bir atasözü…
Tam olarak Hilmi Kulluk ile Fatih Özgökçen’i tarif eden bir atasözü…
Bazı başkanlar var, kulüplerini büyütürler, bazı başkanlar var, onlar da kendilerini büyütürler…
Hilmi Kulluk, Konyaspor’u sportif olmasa da kurumsal olarak büyütürken, Konyaspor kulübünü Avrupai bir kurum haline getirirken, kendisinden sonra koltuğa oturan Fatih Özgökçen ise kendisini büyüttü, kendisini tanıttı, ne yazık ki, şehrin dünaya açılan penceresi olan Konyaspor kulübünü küçülterek, deyim yerindeyse bir “enkaz” haline getirdi…
Bugün UEFA ve FIFA pencerelerini kapatmışsa Konyaspor’a, bunun müsebbibi, liyakatsız, futboldan anlamayan ve siyasi bir figür olan Fatih Özgökçen’den başkası değildir…
Koskoca bir şehrin kaderi ile oynarken, kulübün ve takımın da genetiği ile oynadı…
Ne adına?
Fark yaratma adına…
Tabii ki, kendini farkını!
Futbol dışı fantastik arayışlara girerek fark yaratma çabasındaydı…
Don Kişot’luğa soyundu bazen…
Zihninde bazen sanal düşmanlar tasarlayıp, onlara meydan okudu!
Eleştiriye tahammülü olmadığını gösterdi…
Örneğin; kamuoyunun gerçekleri görmemesi ya da bilmemesi adına benim yazılarıma erişim engeli getirerek, iyi bir iş yaptığını zannetti!
Kimi zaman sanal düşmanları ile savaşırken, kantarın topuzunu kaçırıp çirkinleşti de…
Şehri yönetenlere, şehrin önemli iş insanlarına “tehditvari” göndermelerde bulundu…
Taraftarları tehdit etti, şehri yönetenlere ayar verip ‘kendinize çeki-düzen verin’ dedi, bazı üyeleri disiplin kuruluna vermek ve üyeliklerini sonlandırmakla, aba altından sopa gösterdi…
Bunları daha önce de yazmıştım…
Konyaspor kulübü, hala Fatih Özgökçen farkının sancılarını çekiyor!
Ve…
Çekmeye de devam edecek.
*
KONYASPOR’DA MUMLA ARANAN BAŞKAN
Konyaspor’da göreve geldiği günden, görevi bıraktığı güne kadar, kulübe kurumsal bir kimlik kazandıran, kulübü hem fiziksel, hem zihinsel olarak Avrupa standartlarında bir düzeye çıkaran Hilmi Kulluk mumla aranıyor…
Kulluk’u eleştiren, daha da ileri giderek büyük haksızlıklar yapan taraftarlar, 1-2 kötü sonuçtan sonra eleştirdikleri Hilmi Kulluk’tan hem özür diliyorlar, hem de kulübün başına tekrar geçmesi için ricalarda bulunuyorlar…
Örneğin bir taraftar, “Maalesef biz taraftar olarak Hilmi Kulluk başkana çok haksızlık ettik ve bunun vebalini çekiyoruz. Ondan daha kötü yönetenlere tek kelime edilmedi bu şehirde. Hilmi Kulluk zamanında gazeteler ve kamu oyu Hilmi Kulluk’u yerden yere vurdu” diyerek, Hilmi kulluk gerçeğinin altını çiziyordu…
Bir başka taraftar ise, “Mali yapıyı iyi yöneten bir başkandı. İlhan Palut’u getirdi, tam düzlüğe çıktı, sportif başarıyı da yakalayacaktı, birilerinin gözüne battı” diyerek, bir bakıma özür diliyordu…
Bir başka taraftar ise “Hilmi Kulluk ikna edilip, Konyaspor’a başkan olmalıdır” diye bir paylaşımda bulunuyorsa, kimse kusura bakmasın, Konyaspor’a Tatlıcak gibi bir tesisi kazandıran Hilmi Kulluk, tekrar başkan olur mu, olmaz mı, bilemem, ama kırgın…
“Dal, rüzgarı affetse bile kırılmıştır bir kere” diye bir atasözü var, Hilmi Kulluk’un durumu da aynen böyle…
Şunun altını net olarak çizmekte yarar var, Hilmi Kulluk’un Konyaspor’a değil, ama Konyaspor’un Hilmi Kulluk gibi bir başkana ihtiyacı var…
Neden mi?
Şehrin verdiği sorumluluğu omuzlarında hisseden bir insan...
Yönetimdeki arkadaşları ile Konyaspor’u çok daha modern, çok daha kurumsal, çok daha vizyonlu ve itibarlı bir kulüp haline getirdiği ve tüm bilgi birikimini bu doğrultuda harcadığı için…
Çünkü, çok farklı bir başkan profili çizmişti…
Konyaspor’u sevenler Hilmi Kulluk’u mumla aramalarının sebebi de bu olsa gerek…
Burada şu gerçeği de ıskalamamak lazım; mevcut başkan Ömer Korkmaz da, bu kulüp için gecesini gündüzüne katıyor, çabalıyor, kuru kavaktan düdük çıkarmak için, özel ve iş yaşamından fedakarlık ediyor…
Bunu da belirtmeden geçersek, kendisine haksızlık etmiş oluruz.