(Recep Çınar)
Önce Fatih Özgökçen, sonra maç…
Konyaspor’da…
Neler yaşandı şu son bir haftada…
Neleri mi yanlış yaptı Fatih Özgökçen...
Neleri mi tartışmalı?
Neresinden başlamalı…
İsterseniz bir fikir jimnastiği yapın…
Gözünüzün önüne getirin büyük fotoğrafı…
Basın toplantısı öncesi ve sonrası diliyle zehir saçtı!
Taraftarları tehdit etti, şehri yönetenlere ayar verip ‘kendinize çeki-düzen verin’ dedi, bazı üyeleri disiplin kuruluna vermek ve üyeliklerini sonlandırmakla, aba altından sopa gösterdi…
Zihninde sanal düşmanlar tasarlayıp, onlara meydan okudu!
Donkişot’un yel değirmenlerine saldırması gibi…
Kendisine sanal düşmanlar yarattı…
Bu olmayan düşmanlarla cebelleşirken, kantarın topuzunu kaçırıp, kibrini de öne çıkararak, insanlara tepeden bakmaya başladı…
Asla inandırıcılığı olmayan söylemlerle, kendini haklı gösterme çabalarını kimse yemedi…
Haddini ve boyunu aşan Aykut Kocaman çıkışı da cabası…
Bayır aşağı giden freni boşalmış kamyon gibiydi!
Yıktı, geçti!
Ama kendisi de altında kaldı bu yıkımın.
x
MAÇA GELİNCE
Adana Demirspor’u bilmem, ama Konyaspor’un içerisinde bulunduğu ruh hali nedeniyle, zorluk derecesi yüksek bir maç olacağı belliydi…
Kulüpte yaşanan sıkıntıların iyice gün yüzüne çıkması, başkanın abuk-sabuk beyanları, sürekli değersiz gösterilen oyuncuların, özgüven kaybının yarattığı zihinsel çöküş, bu yenilginin başlıca nedenlerinden birisiydi…
Konyaspor oyuncularındaki en büyük tehlike zihinsel çöküşün, fiziksel çöküşü de beraberinde getirmesi…
Adana Demirspor maçında bunu gördük…
Asıl tehlike bu.
Buna izin vermemek, bunun önüne geçebilmek lazım öncelikle…
Ama, nasıl?
Çünkü, Konyaspor, Fatih Özgökçen’in çelmesiyle son vagona binme şansını kaçırdı.
x
Aleksandar Stanojeviç’in ayrılmasından sonra takımı Adana Demirspor maçına Hakan Ünal hazırladı, sahaya Hakan Keleş çıkardı…
Konyaspor klasik kadro ve dizilişi ile Adana Demirspor karşısına çıktı…
Sarı kart cezalısı Ahmet Oğuz’un yerine Uğurcan Yazgılı sağ arkada görev yaptı…
Karagümrük darbeli Adana Demirspor ise önemli oyuncularından yoksundu…
Yusuf Sarı ve Nani gibi iki tehditkar oyuncu kadroda yer almazlarken, tam hazır olmamaları nedeniyle Stambouli ve Balotelli ilk 11’de görev almadılar…
Ancak, ikisinin oyuna girmesiyle birlikte Adana Demirspor, Konyaspor kalesinde daha tehlikeli oldu…
Doğal olarak maça Adana Demirspor daha istekli başladı ve oyunu Konyaspor yarı alanında oynamaya başladı…
Ancak, ilk 45’te skoru değiştirecek pozisyonları da Konyaspor buldu…
Yeşil-beyazlılar, kontra pozisyonlarda 31 ve 43. Dakikalarda Sokol ile iki önemli pozisyondan yararlanamadı…
İlk yarının uzatmalarında ise Prip’in çaprazdan sert şutunu Adana Demirspor kalecisi Ertaç Özbir kornere çelerken, Konyaspor’a gol izni vermedi…
Bu yarının en önemli pozisyonlarından birisinde ise Konyaspor kalecisi Paul Bernardoni, Belhanda’nın yüzde yüzlük kafa vuruşunda adeta uzadı ve topu köşeden çıkardı…
Dört aydır parasını alamadığı için kulübe ihtar çeken, dahası FİFA’lık olan bir oyuncu, bu kurtarışı ile birilerine mesaj da vermiş oldu…
Paul Bernardoni’nin yediği gollerde de yapacağı hiçbir şey yoktu…
İKİNCİ YARI VE GOLLER
İlk yarıda baskılı oynayıp pozisyon bulamayan Adana Demirspor, ikinci yarıda bu baskılı oyununu gollerle süsledi…
Adana Demirspor hocasının oyuna müdahaleleri işe yararken, Hakan Keleş’in sahaya sürdükleri, yanına aldıklarından daha da kötü olunca, Konyaspor için kader ağlarını ördü…
Şunu kesinlikle söylemekte yarar var, ekonomik gerekçeler nedeniyle oyunun içine konsantre olmaktan uzakta bir oyuncu gurubu var Konyaspor’un…
Aklı, duygusu ve futbol becerisi sahada olmayan bir Konyaspor izledik Adana’da…
Aynı zamanda hedefi ve formasına karşı gelecek beklentisi kalmamış oyuncular...
Bu bir teslim bayrağıdır...
Bir tükenişin fotoğrafı...
Sözün bittiği yerdir burası maalesef…
Eseriyle övünebilir bu utanç fotosunun sahipleri…
Özellikle de “davet etmeselerdi ne işim vardı Konyaspor’da” diyen egolu ve kibirli Fatih Özgökçen.
x
Bu arada Adana Demirspor taraftarları, Cumhuriyet’in 100. Yılına yaraşır bir koreografi ile gönüllere girmeyi başardılar…
Helal olsun onlara.
