Konut kredisinde faiz oranı önemli mi?

Çiçeği burnunda Merkez Bankası Başkanı'nın ilk gün icraatı faizleri indirmek oldu.

Merkez Bankası'nın faiz indireceğine yönelik beklentiler o kadar güçlenmişti ki...

Özellikle siyasi kanattan gelen baskılar özerk(?) Merkez Bankası'nı adeta faiz indirmeye mecbur bıraktı.

Aklıselim işini bilen tüm ekonomistler, Türkiye için faiz indirim kararının erken olduğunu söylediler.

Dünyaca ünlü ekonomist Daron Acemoğlu geçen hafta hem siyasetçileri hem de Merkez Bankası'nı uyararak faizlerin indirilmemesi gerektiğini söyledi. Çünkü Türkiye, henüz bu indirime hazır değildi. Türkiye üretmeyen, neredeyse sadece tüketen bir ülke olarak ve en önemlisi sıcak paraya hep ihtiyaç duyan bir ülke olarak olası faiz indirimi bizi sıkıntıya sokabilir.

Geçmişte faizler düşüktü ama bunun nedeni vardı.

Bütün dünyada bir para bolluğu vardı. Şimdi ise Amerika'nın faiz artırdığı bir ortamda Türkiye'nin çok büyük döviz girdisi varmış gibi siyasi bir kararla faiz indirmesi hiç mantıklı görünmüyor.

Siyasiler niçin faiz indirimi için ısrar ediyorlar?

Bunun tek nedeni bir süredir tıkanan iç piyasayı yeniden canlandırmak ve büyümeyi sağlamak.

İlk bakışta mantıklı olarak görünüyor ama yüzde 11 işsizliğin olduğu ve en önemlisi her üç kişiden 1'inin borçlu olduğu, her 10 kişiden 3'ünün batık olduğu, iflas erteleme davalarının yüzde 200 arttığı bir ülkede tüketime dayalı büyüme nasıl olur?

Elbette olmaz!

Vatandaşlar artık ev, araba ve cep telefonu gibi şeyleri borçlanarak almamalı.

Konut faizleri

Türkiye son 10 yılda sadece ama sadece inşaat sektörü ile büyüdü.

Lüks siteler ve plazalar en önemlisi de AVM'ler Türkiye'nin kağıt üzerinde büyümesine neden oldu. Koskoca Türkiye, parayı üretime yani fabrika gibi istihdam yaratacak tesislere değil de hiçbir zaman ülke ekonomisine katkı sağlamayacak projelere yatırdı.

İlk aşamada bu projeler Türkiye'yi büyüyormuş gibi gösterdi ama harç bitti büyüme bitti!

Konut fiyatları aşırı derecede manipüle edildi.

Zaten son aylarda konut fiyatları durmadan yükseldi. Bunun nedeni ise faiz düşüş beklentisiydi. Nitekim veriler konut fiyatlarının yılbaşından bu yana yüzde 13 oranında arttığını gösteriyor.

Gelelim hesap kitaba...

Şu anda konut kredilerinde faiz oranı tarihi zirvede.

En yüksek bankanın oranı 1.13. Merkez Bankası'nın indiriminden sonra bu oranın yüzde 1'e kadar gerilemesi bekleniyor. Bu farkın konut piyasasına ciddi bir talebin gelmesine neden olacağı söyleniyor.

Peki 1.13 ile yüzde 1'in arasında parasal olarak ne kadar fark var?

Bankadan 100 bin lira kredi aldığınızda 5 yıl için ödeyeceğiniz 1.13 faizle toplam tutar 138 bin 244 lira. Eğer faizler yüzde 1'e düşerse ödeyeceğiniz tutar 133 bin 466 lira. Toplam 5 yıl için fark 4 bin 770 lira.

Oysa konut fiyatları zaten faiz beklentisiyle yılbaşından bu yana yüzde 13 oranında arttı. Bazı semtlerde bu artış yüzde 20'ye kadar çıktı. O halde faizlerin düşmesi vatandaşın pek de lehine bir durum değil.

Vatandaş faiz indiriminden 4 bin lira kazanacak iken, satın alacağı eve en az 30-40 bin lira fazladan para ödüyor.

Türkiye'de zaten her şey son 10 yıldır bir illüzyonla gidiyor.

Allah uyandırsın, ne diyelim.

Yazarın Diğer Yazıları