Kömürün kerameti
Türkiye tarihinin en çok içeri gireni, Devlet Demir Yolları, Türkiye tarihinde görülmemiş şekilde, 50 milyon lira kazandı. Nasıl becerdi? Bedava kömür taşıyarak!
196 yıldır görülmemiş bir şey oldu...
Citigroup, 18 milyar dolar zarar etti.
Merrill Lynch?
14 milyar dolar.
Morgan Stanley?
9 milyar dolar.
Dünyanın kár rekortmenleri, dünya tarihinde görülmemiş derecede içeri girmiş vaziyette... Tren raydan çıkmak üzere.
* *
Hal böyleyken...
Türkiye tarihinin en çok içeri gireni, Devlet Demiryolları, Türkiye tarihinde görülmemiş şekilde, 50 milyon lira kazandı.
* *
Nasıl becerdi?
Bedava kömür taşıyarak!
* *
Malum laflar vardır...
“Eller aya, biz yaya!”
“Herkes Roma’ya, biz Soma’ya!”
Aynen öyle yaptı.
Soma’ya gitti...
Soma’dan, Tunçbilek’ten, Seyitömer’den yükledi; Ankara’dan Diyarbakır’a, Gaziantep’ten Eskişehir’e, Anadolu’da nerede istasyon varsa, oraya götürdü, faturasını da hükümete gönderdi.
Bedavadan para kazanma rekoru kırdı!
* *
Devlet Demiryolları’nın anketine göre, vatandaşın sadece yüzde 3’ü trene biniyor.
Yani?
2 milyon kişi.
Kaç aileye bedava kömür taşınıyor?
8 milyon.
Böylece...
“İnsan” taşıyarak zarar edip, “bedava kömür” taşıyarak para kazanan dünyadaki tek tren hangi tren oluyor?
Bizim tren oluyor.
* *
O nedenle, Başbakanımız habire valileri toplayıp, “kamyonun direksiyonuna atlayın, kapılara tek tek dağıtın” diyor.
Raylar yetmiyor çünkü, raylar.
Tren, anca gara kadar gidebiliyor.
* *
Özetle...
“Ekonomide bundan sonra ne olur” derseniz, ilk paragrafta yazıyor.
“Belediye seçiminde ne olur” derseniz, üçüncü paragraf.
* Yılmaz Özdil / Hürriyet
Kariyer planlaması
Sabah’ın başındaki tosun yine esip, yağıp, gürlemiş.
“Bize çamur atan tetikçiler, şerefsizler, haysiyetsizler, biz demokrasi, zart zurt....”
Okudum güldüm.
Biz diyoruz “Kankan Salih Memecan kamu kurumlarına karikatür satmış, kitap satmış” buna yanıt yok yaygara var.
“Tetikçiler, alçaklar”
Bırak onu bunu, Salih Abin yanıt versin, “Satmış mı satmamış mı?”
Tetikçilermiş.
Ne tetikçiliği be yavrum.
Sabah’ta POAŞ haberini yaptığımız zaman Doğan Grubu’na en sert eleştirileri sen yazmadın mı be çocuk!
Ertuğrul Özkök’e “Pompacı” lakabını sen takmadın mı?
Ben mi dedim sana “Yaz” diye. İnandığın için mi yazdın.
Güldürme beni çocuk.
Zaten topu topu üç konu var üzerine yazı yazdığın: “Demokrasi, liberalizm, Sabah’ın ilkeleri” Ha biraz da ilkokul düzeyinde Fenerbahçe methiyesi.
Arada bir de sayemizde gaza gelip “Alçak tetikçiler” kükremesi.
Bütün sermayen bu.
Sabahattin Önkibar yazdı, Güneş Taner’in Karamehmet’ten ricasıyla Akşam’ın Ankara temsilcisi olmuşsun.
Abdullah Gül’ün tavassutuyla Sabah’ın başına geçtin onu herkes biliyor zaten.
Kariyer planlamanda bundan sonra kim var çocuk?
Hangi makam için kimin önünde eğileceksin?
* Fatih Altaylı
Ah bu öğretmenler!
Dünya Bankası uzmanları Türkiye ekonomisi ile ilgili olarak yaptıkları değerlendirmelerde öğretmen maaşlarının düşürülmesi gerektiği sonucuna varmışlar!
“Öğretmen maaşlarını düşürün” diyorlar!
Sanki öğretmen maaşlarını düşürürsek hem ülke ekonomisi rayına girecek hem de bütçemiz fazla vermeye başlayacak!
Bu öğretmenler var ya bu öğretmenler!
Dünya Bankası uzmanlarının da tespit ettiği gibi hazinenin içini boşalttıkları(!) yetmiyormuş gibi bir de ek iş yaparak fazladan gelir elde ediyorlar!
Limon satıyorlar!
Ticari taksilerde çalışıyorlar!
Garsonluk yapıyorlar!
Teknik servis hizmeti veriyorlar!
Pazarcılık yapıyorlar!
Yani bir elleri yağda bir elleri balda!
Ya da ellerini sıcak sudan soğuk suya değdirmiyorlar!
Bu halleri ile ekonominin başına dert(!) oluyorlar!
Dünya Bankasının acar elemanları da hemen durumu çakozlayıp maaşlarının düşürülmesini talep ediyorlar.
Bugün maaşlarını düşürün di-
yorlar!
Yarın hiç maaş vermeyin de diyebilirler!
Nasıl olsa çoğu ek iş yapıyor, bir de devletten ücret almasınlar diye düşünenler çıkabilir!
Nedense Türkiye’nin ödediği iç ve dış faizler hiç dikkatlerini çekmez de öğretmenlere ve-
rilen üç kuruş böylesine gözlerine batar!
Aslında tüm çalışanların aldıkları ücretler onların kriterle-
rine göre fazla!
Bu ücretleri bir Uzakdoğu, da ödenen ücretler seviyesine çekebilseler!
Yani herkesi açlık ve sefaletin kölesi haline soksalar!
O günü bayram ilan edecekler!
* Zeki Ceyhan / Milli Gazete