Kollarınızda hiç şehit taşıdınız mı?
2 kahraman Türk askerinin donarak, 7 kahraman Türk askerinin top atışı sırasında meydana gelen patlama nedeniyle Şehit olması herkes gibi beni de çok derinden etkiledi.
Değerli okurlarım hiç kollarınızda Şehit ve gazi olan kahraman askerler taşıdınız mı?
Taşıyanlar o duyguyu çok iyi bilirler ki ben de 1981 yılında Yüksekova 1. Komando Taburunda Komando Asteğmen olarak vatani görevimi yaparken bu büyük acıyı yaşadım.
Kavaklı mezrasında yaptığımız askeri operasyonda, kahraman komando çavuşum Şehit oldu iki kahraman komando askerim yaralandı ve gazi oldu.
Kahramanlarımızı silah arkadaşlarımızla kollarımızda gözyaşlarımızla taşıdık ki o acıyı yaşadım ve ömrüm boyunca asla unutmam, unutmayacağım ki şimdi konumuza dönelim.
Gerek donarak, gerek patlamada Şehit olan 9 kahraman askerimiz konusuna bugün değineceğim.
Önce donarak şehit olan 2 kahraman askerimizin kıyafetleri ve helikopter konusuna bakalım.
Diyelim ki helikopter inemedi, 50-100 battaniye, yakacak odun, piknik tüp gibi ısınmalarını sağlayacak malzeme neden indirilemedi?
Olaydan sonra açıklanan -40 dereceye dayanıklı kıyafetlerin laboratuvarda yapılan test sonuçlarını neden açıklanmıyor?
Bu kıyafet ihalesine katılan firmalardan birinin iddiaları araştırılıyor mu?
Donarak Şehit olan 2 kahraman askerimizin ruhları şad olsun.
Emekli komando Albay Tahsin Ataizi, "doğmak ve donmak" başlıklı mesajında, "Burada eksik olan ne malzeme ne tulum ne de bot, eksik olan iletişim koordinasyon terk edilmişlik vesairedir. Araziye görev için bırakılan eşya değil ki... İnsandır insan!
Haftalık ve günlük hava raporlarını dikkate almadan değerlendirmeden operasyon timlerini görev yerlerine zamanı da hesaplamadan gönderirsen; Acı olayların vebalini de alırsınız. Kimse kusura bakmasın.
Orada görev yapan en küçük rütbeliden en üst rütbeye kadar tüm Silahlı Kuvvetleri mensuplarına Asker, Polis, Sivil ayrımı yapmadan dualarımla, başarılar diliyorum.
Bu işin siyaset ayağı, İçişleri ve Millî Savunma Bakanlığı açıklamaları beni şimdi bağlamaz.
Neden mi? Bu işleri ancak asker bilir. Aklın yolu bir olsa da oralarda asker gibi yaşayanlar, daha iyisini bilir. Bu işler anlatmakla olmaz, yaşamakla olur. Askerliğini yapan ülkemin dağlarını hudutlarını bilen, bilir… Kahraman şehitlerimiz ruhları şad olsun, Allah ailelerine sabır versin ve asker, polis tüm güvenlik kuvvetlerimize gönülden başarılar diliyorum. Allah onları da ülkemizi de korusun."
Patlama kazası ve şehitlerimiz
Süngü Tepe'de yaşanan bu acı olayla ilgili olarak Genelkurmay eski başkanı olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın olay yerinde yaptığı incelemeden sonra yaptığı açıklamada, "Top sağlam, mermi sağlam" açıklaması, şu soruyu sormama neden oldu:
Sağlam olmayan nedir?
Bugün yarın ayrıntılı rapor açıklanacak ama ben de emekli topçu Albay'dan şu bilgileri aldım:
"Top veya obüse önce mermi yüklenir, sonra barut kesesi, sonra kama kapatılıp kamanın arkasına ateşleme fünyesi takılır. Silahın etrafının emniyeti kontrol edildikten sonra ateş emri verilir, asker elindeki ipi çekerek tetiğin fünye arkasına vurmasını sağlar.
Bunun üzerine fünye ateş alıp kama deliğinden alevi barutu ateşler, mermi arkasındaki barut bulunduğu haznede yanarak çok yüksek bir basınç oluşur.
Bunun üzerine mermi yüksek hızla hedefe gidiyor. Kama yapısı itibariyle çeşitli parçalardan oluşur ki bir vazifesi de oluşan basıncın geriye kaçmasını engellemektir.
Gazın ve basıncın geriye kaçmasını Kama yapısındaki GAZ PAFTASI DİSKİ denilen sert elastiki ve simit şeklindeki parça sağlar.
Bu parça çok atış yapılması halinde özelliğini kaybeder
Ve kontrol edilip değiştirilmesi lazımdır. Çeşitli kontrol yollarından biride öpüşme testidir. Gaz paftasının üzerine mürekkep sürülerek kama kapatılır, sonra açılarak mürekkebin namlunun paftayla dokunduğu yere tam olarak bulaşıp bulaşmadığına bakılır, şayet boşluklar varsa disk değiştirilir. Bu işlemler genelde Kamacı olan görevli tarafından yapılır.
Geriye basıncın kaçmasının bir neden bu eksiklik olabilir.
Ayrıca diğer mermi veya barutların topa yakın mesafede olası bir kaçaktan etkilenebilecek bir yakınlıkta olması o mühimmatların patlamasına ve facianın büyümesine neden olabilir.
Eğer Gaz Paftası Diski eskiyince, aşınca ve zamanı gelince değişmezse felaket olur.
Topların bakımlarda tapadaki parçaların aşınmaları teknik uzman ekipler tarafından sürekli yapılır, yapılmalıdır."
İşte bu noktada Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın, "Buna göre, hem mühimmatın hem de topun göreve elverişli olduğu raporlarını inceleme heyeti teyit etmiş bulunuyor.
Burada topun ateşlenmesini müteakip, merminin namluyu terk ettiğini, namludan çıktığını daha sonra namlu gerisinde meydana gelen yüksek basınçtan dolayı geriye doğru bir alev çıktığını, bu alevin de bu patlamaları tetiklediğini ilk bulgu olarak söyleyebilirim.
Önümüzdeki günlerde diğer teknik çalışmalar devam ederek daha ayrıntılı bazı bulgulara ulaşmamız mümkün olacaktır. Şu anda adli, idari, teknik çalışmalar devam ediyor" sözlerini dikkate alalım.
Demek oluyor ki geriye çıkan alev emekli albayımızın dikkat çektiği iki önemli püf noktasını doğruluyor.
1 - Gaz Paftası Diski eskimiş, aşınmış ve ateşleme sırasında geriye doğru şiddetli bir alev ve basınç yaratmış.
2- Diğer mühimmat maalesef topun arkasına çok yakın mesafede depolanmış ki bu da diğer mühimmatların da patlamasına neden olmuş.
Örtbas edilmezse patlamayla ilgili ayrıntılı rapordan bakalım ne sonuç çıkacak?
Değerli okurlarım, gerek donarak gerekse patlama sonucunda kahraman askerlerimizin Şehit olmalarının sorumlularının belirlenerek yargılanmaları şarttır.
Ayrıca siyaseten sorumlu olan Milli Savunma Bakanı ile İçişleri Bakanın da bir dakika bile durmadan istifa etmeleri ya da görevden alınmaları gerekir.
Şehitlerimizin ruhları şad olsun, sorumlular da hesap versin…