2002 yılında tek başına iktidar olarak bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten AK Parti'ye bu dönem içerisinde en büyük kötülüğü Fethullah Gülen cemaati ya da diğer bir deyişle FETÖ yaptı.
15 Temmuz darbe girişimi bu örgütün sadece AK Parti hükümetine değil Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya, parçalamaya ya da İslam Cumhuriyeti kurmaya yönelik bir darbe girişimi idi.
Demokrasi aşığı asker ve polis Türk milletinin çok büyük desteği, siyasi partilerin kararlı tutumu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cesur çağrısı ile 15 Temmuz darbe girişimi önlendi.
FETÖ Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en önemli kurumlarında son 35 yılda örgütlendi.
AK Parti'nin 14 yılında ise ortaya koydukları, İslami söylem ve eylemlerle, "AK Parti Türkiye'ye irticayı getirecek" imajı yaratmasına neden oldular.
17-25 Aralık sonrası o kadar yoğun bir çalışma yaptılar ki 7 Haziran 2015'te yapılan genel milletvekili seçim sonucunda AK Parti tek başına iktidar olma imkanını kaybetti.
Bu sonuçlar bir koalisyon hükümetini gündeme getirdi ki 15 Temmuz darbe girişimi dikkate alındığında koalisyon hükümeti kurulması FETÖ'nün çok işine yarayacak ve bu darbe girişimi belki de başarılı olacaktı.
İşte bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 Haziran sonrası seçimlerin tekrarına karar vermesinin ne kadar doğru bir karar olduğu da ortaya çıkıyor.
Çünkü koalisyon hükümetleri, geçmiş dönemlerde gösterdi ki Türkiye için hiç de başarılı bir yönetim tarzı olmamaktadır.
Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Haziran seçim sonuçları ortaya çıktığında AK Parti'nin bir koalisyon kurmasına izin vermemesi ve %60 oya sahip CHP-MHP ve HDP'nin koalisyon hükümeti kuramaması sonucunda 1 Kasım'da seçimin tekrarı kararının alınması ve AK Parti'nin tek başına yeniden iktidar olması Erdoğan sayesindedir.
Erdoğan'ın bu kararı ile Türkiye zayıf koalisyon hükümetinden kurtulmuştur.
Bu karar FETÖ'nün darbe girişiminin 15 Temmuz'da başarısız olmasının temelini teşkil etmektedir.
