KKTC'de yine neler oluyor?
Akdeniz''de son derece pahalı teknoloji olan "Uçak gemisi"ne acil ihtiyaç duymamızın sebebi Kıbrıs''tır. Stratejik anlamda Anadolu coğrafyasının korunmasından tutun da, Orta Doğu''daki varoluşumuzun örneğidir. Kıbrıs, sözde milliyetçilik üzerine "İslam" sosu dökülenlerin "Mücahitlik" dahası "Fetih" hamasiyetine dair "Tarihin televolesi"ni zerk ettikleri, lakin ilk fırsatta satıp-kiraya verdikleri ada parçacığı olmaktan öteye Türkiye topraklarının garantisidir.
Gazi Mustafa Kemal o dönemin koşullarında bile Kıbrıs''a dikkat çektiği için bizim vazgeçilmezimizdir. 1963 ve 1974 harekatlarının odağındaki Kıbrıs Türkiye''mizin bulunduğu coğrafyadaki vazgeçilmezidir. Dağılmadan önce SSCB birliği ve daha öncesindeki Çarlık Rusya''sı, "Sıcak denizler" olarak nitelendirdiği Akdeniz''e inmek için çok büyük mücadeleler vermesine rağmen, Türkiye''yi hasbelkader yönetmeye gayret eden unsurlar yüzünden bu amaçlarına Suriye''de üsler kurarak erişmişlerdir.
"Emevi Camii"nde namaz kılmayı hedefleyen, "İslam''ın Emevi temsilcileri"nin gafleti ile 910 km.lik sınırımızı kevgire çevirmekle kalmayıp, memleketimizi Suriyeli sığınmacılarla dolduran iktidarın dış yardımla ülkeyi idare etme politikası da iflas etmiştir, "G-20" olarak bilinen dünyanın en büyük ekonomik ülkeleri liginden düştük. Yıllık kişi başı 10 bin doların altına da çakıldık. Ama iktidar KKTC''den elini çekmiyor. Mahdumları, yakınları başta kumar olmak üzere, yandaş gazetecilerine de "Tur" düzenleyerek; mevcudiyetini sürdürme peşinde.
Ada''da yapılan referandumda Türkiye Cumhuriyeti''nin AKP iktidarınca desteklenen "Evet" kampanyası Güney Kıbrıs Rum kesimince "Hayır" ile neticelenince direkten döndük. Süveyş Kanalı ve deltasındaki olağanüstü doğal gaz yatakları da Kıbrıs''ın himayesinde. İsrail pozisyon almış. Mısır ile birlikte Avrupa''ya gidecek yatakların rotasını uluslararası karteller ile belirlerken, canım memleketimin idaresindekilerden "çıt" yok.
Tam da bu sırada KKTC''de hükümet bunalımı yaşanıyor. KKTC''nin İçişleri Bakanlığı, Irak''ın Kürt Bölgesel Yönetimi İçişleri Bakanı Aydın Murat Selim, Ahmet Nazar''ın ziyaretinden duyduğu mutluluğu paylaşıyor.
Aydın Murat Selim, Ahmet Nazar''ın ısrarla "Türkmen asıllı" olduğu vurgulanıyor. Lakin "Azınlıklar"dan sorumlu olduğu vurgusu yok.
Irak Türkmen Cephesi''ne sordum. Cephenin böylesine bir stratejisi olmadığını vurguladılar.
KKTC ile bağlantı kuranların "Azınlık" yaftası altında farklı diyaloglara girme ihtimallerini belirttiler. Ve bu arada Türkiye Cumhuriyeti''nin Dışişlerinin bu konudan haberdar olmadığını da öğrendim.
Bu ne aymazlıktır?
Değerli Dışişleri yöneticileri yoksa "Kırmızı çizgimiz" dediğimiz, KKTC''den vaz mı geçtiniz?
Umarım KKTC İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler bu konuda hem KKTC''yi hem de Türkiye Cumhuriyeti''ni bilgilendirir.
Buyurun Ziya Öztürkler; bu sütunlar size de açık!..