Karşıt olmak, hatta düşman olmak; nesnelliği, yansızlığı ve vicdanı bir yana bırakıp iftiralar atmak, zırvalamak demek değildir ki?
Belli ki özel amaç ve görevle yazılmış bir kitap... Zaten yazarının, yazdığı yayın organlarına, eylem ve düşünce birliği yaptığı kesimlere, etnik takıntılarına baktığımızda, bu açıkça sırıtıyor.
Sevan Nişanyan... Ne mal olduğunu, ne marifetler ettiğini, ne ahlakta bir adam olduğunu, eşinin üzerine boşalttığı dışkı dolu kavanozdan ve Taraf yazarlığından biliyor Türkiye.
Bu karanlık Taraf'ın taraflısı Nişanyan, "Yanlış Cumhuriyet/Atatürk ve Kemalizm Üzerine 51 Soru" (Everest Yayınları) diye bir kitap yazmış. 513 sayfalık bu kitap, saptırma, kin kusma, karalamalarla dolu.
Bunların hepsine, hazırlamakta olduğum "Kemalist Türkçülük" adlı kitabımda gerekli yanıtlar verilecek. Bu yazıda, yalnızca birine değinebileceğiz.
Atatürk'ün kültürü kısıtlıymış, askerlik dışında bir profesyonel eğitime sahip değilmiş, yanında danışman olarak bulunanlar da bir-iki kitap okumuş kimselermiş ve... İşte gerisi:
"Askerlik dışında formel eğitimi olmayan bir insanın, dilden ekonomiye, dinden hukuka, diplomasiden eğitim politikasına kadar sayısız alanda son derece radikal kararları, tüm toplumsal sonuç ve uzantılarıyla değerlendirebildiğine ihtimal veremeyiz."
Şener Aksu, şair-yazar... Kocaeli Üniversitesi'nden emekli olmuş; donanımlı ve namuslu bir bilim adamı-tarihçi. Aksu'nun "Yaşamalanı-Otorite İlişkisi Açısından Devrim" adlı son derece değerli bir yapıtı vardır (Umuttepe Yayınları). O yapıttan bazı satırları, Sevanyan'ın yazdıklarına yanıt olarak sunalım:
"Türk devriminin önderi Mustafa Kemal, öncü kişiliğinin bütün özelliklerine sahiptir. (...) 19. yüzyıldan başlayarak devam eden arayışların ayrımındadır, özellikle askeri okulda yaygın bir eğilim olan 'hürriyet' düşüncesiyle büyümüştür. Askeri okulların eğitimi, zamanına göre çağın birikimine yakındır. Dolayısıyla endüstri devrimini, Fransız devrimini ve bu devrimlere etki eden düşünürleri tanıma olanağını bulmuştur. Comte ve Fichte gibi düşünürleri okuduğunu bildiğimiz Mustafa Kemal, yabancı dil bilmesi ve okuma alışkanlığıyla önemli bir birikime sahip olmuştur. Çözümleyici bir bilince sahip olduğu ortadadır. Okulundaki başarısı ve atandığı askeri birimlerdeki etkisi dikkat çekicidir.
Mustafa Kemal'i diğer Osmanlı aydın ve askerlerinden ayıran, çağın genel eğilimlerinin ayrımına varmasıdır. Neredeyse herkesin meşrutiyetçi olduğu bir dönemde, cumhuriyetçiliğiyle tanınır. Fikirleri özgündür, bu nedenle de yalnızdır. Etrafında fikirlerini beğenenlerin dışında, genel olarak aydınlar, Mustafa Kemal'in özgün düşüncelerini görmezlikten gelirler. Bütün öncülerin böylesi bir yalnızlığı, dışlanmışlığı yaşadığı söylenilebilir. "
Gelelim Atatürk'ün çevresindekilerin çapına... İşte birkaç isim: Ord. Prof. Dr. Sadri Maksudi Arsal, Ord. Prof. Dr Fuat Köprülü, Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi Togan, Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Mahmut Esat Bozkurt ve daha niceleri... Yahu Nişanyan Efendi, bu insanlar, Türk düşünce dünyasının, ufuk ve çığır açan zirve isimleri. Etkilemeye, ışımaya devam ediyorlar hâlâ. Senin bu değerleri küçümsemen, ittifak kurduğun dincilerin mutlaka hoşuna gider ama bu arada sen de kendini harcarsın...
